Kavak Yelleri'de ayrılık rüzgarı

Kanal D’nin sevilen gençlik dizisi ‘Kavak Yelleri’ sezona hızlı girdi. Yenilikler, kadroya yeni katılanlar derken Sarp Apak’ın diziden ayrılacağı kesinleşti.

Pelin Karahan 
“Asla ailemi karşıma almam”
Bir doktoru canlandırmanın zorlukları neler? Herhangi bir ders aldınız mı?
Telavuffuzu kolay olmadığı için en zoru Latince terimler. Ama pratik yaparak halledebiliyorum. Herhangi bir ders almadım, senaryodaki açıklamalı bilgilerden faydalanıyorum.

Aslı yeni sezonda izleyiciyi şaşırtacak mı?
Bence şaşırtacak. Bir şey bildiğimden değil, içime öyle doğuyor.

Siz Aslı’nın yerinde olsaydınız, bugüne kadar yaptıklarından hangisini “Asla yapmam” derdiniz?
Asla ailemi karşıma almam!

Sizce eski sevgiliden en yakın arkadaş olur mu?
Çok büyük konuşmamak lazım ama olmaz sanırım. Arkadaş kalınabilir belki ama en yakın olması zor biraz.

Efe ile Aslı ne zaman karşılaşacak? Daha çok bekleyecek miyiz?
Bu konuda bir bilgim yok. Ama çok uzun sürmeyeceğini düşünüyorum. İzleyici sabırsızlanıyor, çok bekletmemek lazım.

Sarp Apak
“Yeni bir karaktere alışmak zor”
Güven karakterinin size çekici gelen tarafı ne oldu?
Güven çok rahat bir adam. Hesapsız yaşayabiliyordu, ta ki aşık olana kadar. Sonra o da tuhaflaştı. Ama özgüveni ve rahatlığı çok iyi.

Çok izlenen bir diziye sonradan dahil olmanın zorlukları neler?
Tabii ki negatif bir başlangıç oluyor. Toplum olarak alışkanlıklarımıza düşkünüz. Kimse yeni bir karakteri tekrardan alıştığı dünyaya sokmak istemiyor. Ama ardından avantaja dönüşen bir süreç yaratabilirsiniz.

Sizce Güven ve Aslı gibi birbirinden çok farklı karakterler uzun soluklu bir ilişki yürütebilir mi?
Çok zor. Ama imkansız diye bir şey yoktur. Şu an onları bir arada tutan şey aşk. Fakat mantık işin içine girince direnmeleri zor olabilir.  

Neden diziden ayrılma kararı aldınız?
Her şey çok güzel gidiyor, kimse başka bir şey düşünmesin. Ekibimizi ve ortamımızı çok seviyorum. Daha önceden ayarlanmış işler ve durumlarla alakalı. Dağhan’ın gelişiyle falan alakası yok. 

Aslı Enver
“Yersiz inatçılıktan hoşlanmam”

Dizinin en şansız karakterlerinden Mine’nin yüzü ne zaman gülecek?
Mine, dizinin başından beri zor şeyler yaşadı. Ama güzel şeyler de vardı. Dostluk, sevgi gibi. Mine’nin yüzü ne zaman güler? Tam anlamıyla mutluluğu yakalar mı? bilmiyorum. 

Yaşadıkları onu daha olgun bir karaktere mi dönüştürdü?
Bu geçen zamanla ilgili bir şey. Hiçbiri beş yıl önceki düşüncelerine sahip değil. Yaşadıkça ve daha önemlisi öğrendikçe, düşünceleri de olgunlaştı. Artık olaylar karşısında daha sakin tepkiler veriyorlar. Önümüzdeki günlerde elbette daha da dikkatli adımlar atmaya başlayacaktır. Kendine kurduğu yeni hayatta mutlu olmaya ve yerini sağlamlaştırmaya çalışıyor.

Deniz’le ne zaman barışacak?
Bu konu hakkında ne yazık ki yanıt vermem mümkün değil. Şimdilik arkadaş olmaya karar verdiler. 

Peki, gerçek hayatta da Mine kadar inatçı mısınız?
Mine hayata, yaşadıklarına karşı direnmeye çalışıyor. İnatçılığı da buradan geliyor. Ben de yaşadığım kötü olaylar karşısında direnmeye, ayakta durmaya çalışırım. Ama yersiz, insanları kıran inatçılıktan hoşlanmam.

İbrahim Kendirci
“Deniz’le tek benzer yanımız: ikimizin de saçları dökülüyor” 

Deniz’in dizi boyunca çok fazla hatası oldu. Bundan sonra kendini toparlayabilecek mi?
Bu sefer hem çevresindekileri hem de kendini şaşırtacak. Ama hataları da hep peşinde olacaktır.

Sinema tutkusu nereye varacak?
Bu tutkudan tamamen sıyrılıp, fotoğraf sanatına merak saracak. Çünkü şu an fotoğraftan para kazanıyor ve kendini bu  yönde geliştirmeyi düşünüyor. 

Deniz her şeyden çok çabuk vazgeçebilen bir karakter. Gerçek hayatta benzer yönleriniz var mı?
Tek benzer yanımız: İkimizin de saçları dökülüyor. Ben Deniz gibi değilim. Başladığım işi bitirmeye çalışırım.

Sizce eski sevgiliden en yakın arkadaş olur mu?
Çok zor. Çünkü yarın başka bir yerde karşılaştığımızda sevgilisiyle yanıma gelmesini kaldıramaya bilirim. En iyisi ilişkiyle beraber bütün bağları koparmak.