Katliamla gelen pişmanlık ve intihar
Abone olSarıyer Katliamı'nın azmettiricisi Hamza Karadeniz, katillere "Vicdan azabı içindeyim. Ya beni de öldürün yoksa intihar edeceğim" dedi. İşte katliamla gelen intihar...
SARIYER`de Çınar Ailesi`nden 7 kişinin katletildiği seri
cinayetler 2 ay önce planlandı. Katil zanlıları 2 ayrı plan yaptı.
Katliamda susturuculu silahlar kullanıldı. Sarıyer`deki dehşet
evinde katil zanlıları aralarında ellerini bacaklarına sürterek
şifreleştikten sonra silahlarını ateşlediler. Hamza Karadeniz,
kendisini tanıyacağı gerekçesi ile 3 yaşındaki Eren Yılanlıdağ`ın
da kafasına kurşun sıktı. Küçük Eren`in ölmediğini düşünen
Karadeniz silahını 2`nci kez ateşledi. Cinayetlerden sonra
yakalanacağını düşünen Karadeniz, önce Kıbrıs`a kaçmayı düşündü.
Planından vazgeçen Karadeniz, Metin Tanış`tan kendisini öldürmesini
istedi. Vicdan azabı ve yakalanma korkusuna dayanamayan Karadeniz
intihar etti. Sarıyer katliamının zanlılarından Metin Tanış
cinayetin tüm ayrıntılarını Asayiş Şube Mdüdrlüğü`ndeki ifadesinde
anlattı. Yeşilköy`de otoparkçılık yapan Sarıyer katliamın
zanlılarından Metin Tanış, 1994 yılında Ağrı`dan çalışmak için
İstanbul`a geldi. Tüpçülük, pazarcılık gibi işerle uğraştı.
Bakırköy`de inşatta çalıştı. Daha sonra bu binanının otoparkını
işletmeye başladı. Sarıyer`de Çınar Ailesi`ni yok etmesini
kendisine teklif eden Hamza Karadeniz ile yolları bu dönemde
kesişti. Metin Tanış, müşterisi Murat Menekşe şoförlüğünü yapan
Hamza Karadeniz ile bu yıllarda tanıştı. 2002 yılında Hamza
Karadeniz, Mahmutpaşa`da kendisine ait bir tekstil dükkanı açtı.
Metin Tanış ile Karadeniz`in dostluğu bu yılarda daha da ilerledi.
Birbirlerine maddi ve manevi destek oluyorlardı. CİNAYETİ 2 AY ÖNCE
PLANLADI 2 ay önce Hamza Karadeniz, Metin Tanış`ın Yeşilköy`deki
otoparkına geldi. Tanış`ın ifadesine göre, "Piyasaya fazla açıldım.
Batacağım ben. Bitiyorum. Beni bitirdiler, dükkan komşum beni
bitirdi. Onlara çek kırdırdım çekleri almam lazım. Yaklaşık 400-500
milyarlık çekim var. Onlardan bu çekleri almam lazım. Borçlarını
ödemediğim taktirde dükkanıma oturacaklar. Piyasada itibarım yok
olacak ben biteceğim. Ben bitmeden çekleri almam lazım" dedi.
Tanış`ın "Ne yapacaksın" sorusuna Karadeniz, "Onları öldürmem lazım
dedi" diye cevap verdi. Tanış`ın ifadesine göre bu konuşmadan 3-4
gün sonra kendisini arayan Hamza Karadeniz, susturcu silah bulup
bulamayacağını sordu. Tanış ifadesine şöyle devam etti: "Ben silah
bulamayacağımı söyledim. O da ben bulurum ama benim çevremde olmaz
yoksa benden bilirler diyerek telefonu kapattı. Cinayet
işleyeceğini tahmin ettim. Her gelişinde bana bana yardım et
diyordu." Bu konuşmalardan kısa bir süre sonra Hamza Karadeniz
tekrar Metin Tanış`ın yanına gitti. Tefeci bulup çekleri kırdırması
gerektiğini söyleyen Hamza Karadeniz nakit paraya ihtiyacı olduğunu
söyledi. PLAN DEĞİŞTİ Tanış ifadesinde cinayetlere ortak olma
teklifinin Hamza Karadeniz`den ilk defa o gün kendisine
iletildiğini belirterek, "Hamza gireceğimiz evde çelik kasa
olduğunu ve çeklerinde burda saklandığını söyledi. Bu yardım
karşılığında bana 50 bana milyar verecekti. Para ihtiyacım olduğu
için teklifine sıcak baktım. Cinayetten bir hafta önce Hamza biri 9
mm. diğeri 7.65 iki tabancayla otoparka geldi. Şarjörleri
takılıydı. Mermileri saymadan kasaya koydum. İlk planımızı
hazırladık. Buna göre komşularını Mahmutbey TEM yolu yakınında
Giy-Kop isimli siteninin depolarında öldürecektik. Ama buradaki
güvenlik elemanlarının varlığından dolayı cinayeti benim
otoparkımda işlemeye karar verdik. Otopark bodrumda olduğundan
mantıklı geldi. Hamza üç kardeşle samimiydi. Şahısların buraya
gelmesini sağlayacak ve öldürülecektik" dedi. SUSTURUCULU SİLAHLAR
BULUNDU Cinayet planından sonra cinayete kadar giden süreci
soğukanlılıkla anlatan Tanış, "Yılbaşı`ndan önce silahları
Diyarbakır`da bulduğunu ancak parası olmadığı için gidemeyeceğini
söyleyerek benden para istedi. Bende de para yoktu. Aklıma Adana`da
oturan dayım Mehmet Salih Erdem geldi. Ona silahları almasını ve
tutarı olan 5 milyarı İstanbul`a getirince alacağını söyledim.
Dayıma silahları silahları satmak amacıyla getirttiğimi söyledim.
Dayım silahlarla birlikte yola çıktı. Onu Hamza ile birlikte
Bolu`da karşıladık. Dayım bond çanta içerisinde iki silah olduğunu
söyledi. Otoparka doğru gittik. Çantaya açtı içinde siyah renkli
iki silah ve 15 cm uzunluğunda susturucu vardı. Kasada 9 mm ve 7.65
çapında iki tabanca daha vardı. Diğerlerini de kasaya koyduk.
Dayımı otele yerleştirdik. Bu arada eylem yapılacak kişiler Hamza
ile telefonla görüşüyorlardı. Hamza onları Bağcılar`daki evden
alacak ve otoparka getireceğini anlatıyordu. Hamza, `Ben eve
gidiyorum. Onlar beni evden alacak ve buraya getirip burda onları
öldüreceğiz` dedi. Susturucuları hazırlayıp masanın çekmecesine
koydum. Daha önce susturucuları denedik. Bir dalın çıkardığı sesi
çıkardılar. 1 saat sonra beni evden arayan Hamza `Geliyoruz` dedi
ve telefonu kapattı. Ben de işçilerimi eve gönderdim." dedi.
OTOPARKTA KATLİAM Çınar kardeşlerin Hamza Karadeniz ile birlikte
otoparka gelmesiyle cinayet planı işlemeye başladı. Otomobil
gösterme bahanesiyle otoparka davet edilen Çınar kardeşler, bir
süre sonra kendilerini ölüme götürecek girdabın içine girdiler.
Cinayetten önce Çınar kardeşlere çay ikram ettiklerini söyleyen
Metin Tanış, "Hamza en küçük kardeşe `gel sana iyi bir araba
göstereceğim diyerek` dışarı çıkardı. 2 dakika sonra yanlız gelerek
sohbete katıldı. Bir müşteri aracını çıkartmak istedi kilolu olan
kardeşten kendi Bora marka aracını çıkartmasını istedim. O da
dışarı çıktı. Bu sırada Hamza gözlüklü olan kardeşi oturduğu
kanepede vurarak öldürdü. Bora marka otomobilin sürücüsü yeniden
otoparka geldi. Araçtan inmeden Hamza araca yaklaşarak kapıyı açtı
ve iki el ateş ederek diğerini de öldürdü. Sonra bana bağırarak
kendi aracının içindeki büyük poşetleri getirmemi istedi. Hamza ile
birlikte maktülleri büyük poşetlerin içine yerleştirdik sonrada
Bora marka aracın bagajına koyduk. Cesetlerin üzerinde para cep
telefonu kimlik cüzdan gibi şeyleri toplayan Hamza kendi arabasına
bunları yerleştirdi. İşçileri ve ağabeyim Ertekin Tanış`ı arayarak
buraya gelmesini söyledim." HAVANIN KARARMASINI BEKLEDİLER Üç
kardeşin ölümünden sonra Hamza Karadeniz ve Metin Tanış
Sarıyer`deki eve gitti. Otomobili Hamza Karadeniz kullanıyordu.
Havanın kararmasını beklediler. Tanış bundan sonra olanları
ifadesinde şöyle anlattı: "Zile bastık. Müstakil evdi. 45
yaşlarında biri kapıdan ve pencereden bize baktı. Hamza`yı
tanıyarak `Hamza sen misin?` dedi. Hamza da `Çocuklarla burada
buluşacaktık. Gelmediler mi?" dedi. `Buyrun yukarıda bekleyin` diye
bizi eve davet ettiler. Salona geçtik. Evde yaşayanlar kapı
girişine göre sağ tarafta kanepede oturuyordu. Kapı kenarında bize
kapıyı açan adam, onun yanında orta yaşlı kadın ve onun yanında
genç bayan oturuyordu. Çocuk ise orta yaşlı kadının önünde
oturuyordu. Hamza ve ben onların tam karşılarında koltukların
üzerinde oturduk. Ticaret üzerine sohbet başladı. 5 dakika sonra
Hamza daha önce konuştuğumuz gibi elini bacağıma sürttü. Bunun
üzerine lavabonun yerini sorarak yanlarında ayrıldım. Yaşlı olan
benimle birlikte gelerek lavaboyu gösterdi. Ben lavaboda
susturucuyu taktım. Televizyon açıktı. Odaya girer girmez ev
sahibininin kafasına bir el ateş ettim. Adam üzerime geldi bir el
daha ateş ettim. Televizyonun önüne yığıldı. Hemen arkasından orta
yaşlı kadına ateş ettim. Bir elde genç kadına ateş ettim. Hamza da
durduğu yerde ateş ediyordu. Bir tek çocuk kalmıştı. Hamza bana
`Çocuğu vur` dedi. Ben de vuramayacağımı söyledim. Bana hitaben,
`şerefsiz bu çocuk beni tanır, teşhis eder` dedi ve çocuğun
kafasına bir el ateş etti. Odaları dolaşarak kasayı aradık. Ranza
bulunan odada ahşap bir dolap içinde kasa çıktı. Hamza ile
doktorların kullandığı eldivenleri takarak kasayı çıkarttık. Tekrar
salona girdi. Salona gittiğimde Hamza `çocuk ölmemiş bir el daha
ateş ettim` dedi. Hamza kazayı taşımak için iki kemeri bir birine
bağladı. Ancak taşıyamadık. Kasayı paspas aracılığıyla taşıdık.
Kasayı minibüsün arkasına koyarak otoparka geldik. Kasayı kendi
aracımın bagajına koydum. Daha sonra ben cesetlerin olduğu Bora
marka aracı Hamza da minibüsü alarak yakın bir yere bıraktıktan
sonra yaya olarak otoparka geldik. Silahlar Hamza`nın kullandığı
aracın bagajına koyduk. Eve gidip olanları ağabeyime anlattım"
HERŞEY PARA İÇİN Metin Tanış ertesi gün Hamza Karadeniz ile
paraları pay ettiklerini söyleyerekj, "Bir miktar para vererek
bankadaki borucunu kapatmamı söyledi. Parayı hesabıma yatırdım. 4
Ocak`ta Hamza bana gelerek kasayı açmak istediğini söyledi. Arabayı
bıraktığım otoparka giderek beyaz Reno 19 aracımı aldım. Otoparkıma
getirdim hamza iki sipiral taş aldığını ve kasaya bununla acağını
söyledi. Kendi adına Fikri Ergün ve Çizgi Tekstil adına ölen
adamların diğer müşteri çeklerini dahil kasadan çıkan dolar, Euro,
üç adet külçe tipi altın, cumhuriyet altını gibi muhtelif ne varsa
hepsini alarak arabasına koydu" dedi. YAKALANMA KORKUSU VE VİCDAN
AZABI İNTİHARA GÖTÜRDÜ Aradan sadece bir kaç gün geçmişti ki Hamza
Karadeniz, yakalanma korkusu ve vicdan azabı ile Metin Tanış`ın
yanına geldi. Tanış o günü de ifadesinde anlattı: "Ben bir yanlış
yaptım. Ölmüş insanlara ait müşteri çeklerini bir faktoring
firmasına kırdırdım. Çek kayıt defterinin dükkandan polisler
tarafından bulunduğunu ve olayın kendisi tarafından yapıldığının
öğrenileceğini söyledi. Cinayet masası alırsa iş ortaya çıkar
çocuklarım ve tanıdıklarımın benim katil olduğunu bilmesini istemem
beni vur ya da Kıbrıs`a kaçacağım` dedi. Aynı gün altınları
bozdurmak üzere ağabeyimle biraraya geldiler. Altıların akibetinden
haberim olmadı. Ancak birgün sonra öğlen saatlerine beni aradı.
Yolcu minibüsü durağında buluştuk. `Beni öldür ya da intihar
edeceğim. Başka kurtuluşum yok` dedi. Ben de seni vuramam, dedim.
`O zaman sana verdiğim 7.65 silahı ver bana` dedi. Otoparka gidip
silahı kendi elimle Hamza`ya verdim. Aracıyla uzaklaştı. 1 gün
sonra arsa meselesi yüzünden Eskişehir`e gittim. Ağabeyim beni
arayarak Hamza`nın intihar ettiğini söyledi. Ona kasada bulunan 9
mm silahı gazete bayiisine vermesi söyledim. Eskişehir dönüşü evde
bulunurken ekipleriniz beni yakaladı. Bu olayın ikimizden başka
faaili yok. Çok pişmanım." Haber: Kadir Çivici Kaynak:
www.akistanbul.com