Katliamın boyutu yürek sızlatıyor
Abone olKahramanmaraşlı tarihçi Yalçın Özalp, soykırım iddialarında bulunan Ermenilerin sadece Kahramanmaraş çevresinde 1895 ila 1920 yılları arasın...
Kahramanmaraşlı tarihçi Yalçın Özalp, soykırım iddialarında
bulunan Ermenilerin sadece Kahramanmaraş çevresinde 1895 ila 1920
yılları arasında yüz bini aşkın asker ve tespit edilemeyen boyutta
sivili katlettiğini bildirdi.
Sözde soykırım iddialarında bulunan Ermenilerin, 1895 ile 1920
yılları arasında uyguladığı mezalim kan donduruyor. Ermeni
tehcirinin yüzüncü yılı dolayısıyla 2015 yılı için lobi
faaliyetlerine hız veren Ermenilerin, belirtilen 25 yıllık süre
içerisinde sadece Kahramanmaraş’ta yüz bini aşkın asker ve
belirlenemeyen miktarda sivili katlettiği ifade ediliyor.
Ömrünü Ermeni mezalimi ve Kahramanmaraş Milli Mücadelesi üzerine
araştırmalar yaparak geçiren tarihçi Yalçın Özalp, mevcut
belgelerle birlikte Ermeni katliamlarının uluslararası kamuoyuna
anlatılması gerektiğini söyledi.
1895 yılında Zeytun (Süleymanlı) isyanını çıkartan Ermeni
Çetecilerin sadece bu dönemde 13 bini asker 20 bin kişiyi
katlettiğini dile getiren Özalp, bu rakamların çete lideri
Agasi’nin hatıratında da yer aldığını vurguladı. Osmanlı askerleri
tarafından yakalanan, ancak dış devletlerin baskısı nedeniyle Tulon
limanında Fransızlara teslim edilen Agasi’nin 1897 yılında kaleme
aldığı hatıratında bu katliamının teferruatlı olarak anlatıldığını
belirten Özalp, şöyle konuştu:
“1895 yılındaki isyanı çıkaran Ermeni çete reisi Agasi isimli zat
ki, benim Ermeni İntikam Alayı Maraş’ta isimli kitabımda bu kişinin
resmi de vardır. Bu kişi 1897 yılında hatıratını yazacak.
Hatıratının 711’nci sayfasında aynen şu cümleyi kullanıyor,
‘Müslümanlardan 13 bini asker olmak üzere 20 bin kişiyi katlettik,
bizim zayiatımız sadece 127 kişidir.” Rakam çok çok orijinal. Rakam
doğru veya yanlış ama hatıratın aslı elimde. Bu rakamın o hatıratta
bulunması bizim nasıl bir tedbir almamız gerektiğini belirtecek
unsurlar taşıdığı kanaatindeyim. Şimdi böyle denilen bir durumda bu
cümleyi, bu eseri dünyanın tüm dillerine çevirerek kamuoyuna
sunmamız gerekir. Ama ne yazık ki bizim Maraşlının bile bundan
haberi yok. Biz bu konuyu dünya kamuoyuna anlatmak istiyorsak işte
elimizde bir numaralı vesika. Agasi’nin Fransızca olarak 1897
yılında yazılmış bulunan hatıratı.”
Ermenilerin katliamlar sırasında yardım derneklerini bile
kullandığını kaydeden Özalp, “Bu Ermenilerin isyanlarında gayet
safiyaneki aslı bende bulunan şu mühür Ermeni Çocuk Esirgeme
Kurumu’na aittir. Bu mührün yer aldığı Ermeni Çocuk Esirgeme Kurumu
adı altında memleketi perişan etmişler, ortalığı birbirine
katmışlar. Silah deposu olarak kullandıkları bu kurumlarla binlerce
insanın hayatını kaybetmesine neden olmuşlar” diye konuştu.
“DEDELERİM, DERİSİ YÜZÜLEREK VE YAKILARAK KATLEDİLDİ”
1915 yılında Kahramanmaraş’ın Fındıcak bölgesindeki isyanda
annesinin babasının ve onun kardeşinin Ermeniler tarafından vahşice
katledildiğini belirten Özalp, o döneme ait Nüfus Müdürlüğü’nün
vefayat defterlerinde yaptığı araştırmalarda binlerce insanın
benzer şekilde öldürüldüğünü dile getirdi.
Olayın tanıklarından Ahmet Yetim isimli vatandaşla Eskişehir’e
gidip konuşma fırsatı bulduğunu kaydeden Özalp, şöyle devam
etti:
“1915 yılında Fındıcak bölgesinde Ermenilerin çıkartmış bulunduğu
isyan sırasında annemin babası Ali Kavas Kamil Efendi ve amcası
Ahmet Bedevi Efendi Ermeniler tarafından katledilmiştir. Bunu
Eskişehirli Ahmet Yetim isimli gazi aynen şöyle anlattı, ‘Ali Kavas
Kamil Efendi isyan eden Ermenilerle konuşmaya gider ancak kapıdan
çıkarken atar vururlar, bacağından asarlar ve derisini yüzmeye
başlarlar. Kardeşi Ahmet Bedevi Efendi ‘ne yapıyorsunuz’ diye
dışarı çıkınca ona da ateş ederler, onu da koltuk altlarından
çınara bağlarlar ve altına ateş vererek yarı beline kadar canlı
canlı yakarlar. Ben bunları Ahmet Yetim’in yanı sıra annemin dayısı
Mazman Mustafa’dan da ağlaya ağlaya anlatırlarken dinledim. Ermeni
mezalimini size anlatabilmek için bu tek vesika bile yeter. Nasıl
öldürüldüklerinin de hikayesini ilave edersek, bu işin nasıl
yapıldığının hakikati ortaya çıkar.”
“İNTİKAMIMI BU ESERLERİ YAZARAK ALDIM”
Dedelerinin intikamını almak için bu konular üzerine araştırmalar
yapıp, kitaplar yazdığını vurgulayan Özalp, ulaştığı rakamların ise
yürek sızlattığının söyledi. Ermeni isyanları sırasında yüz bini
aşkın insanın hunharca katledildiğini işaret eden Özalp, “1895
yılında ölenleri biraz evvel Ermeni militanın ifadesiyle belirttik.
1915’te Birinci Cihan Harbi’nin en kızgın zamanında ise Suriye
cephesinden Cemal Paşa’nın gönderdiği 35 bin asker şehit olmuştur.
35 bin asker Ermeniler tarafından şehit edilmiştir. Sivili
bilemiyorum, sivilin tespitini yapabilmemiz imkansızdır. Bir de
Maraş harbi esnasındaki şehitlerimizi katarsanız, benim hesaplarıma
göre Maraş’ta Ermeniler tarafından yüz bini geçkin Müslüman asker
ve tespit edemediğimiz kadar insan katledilmiştir. İşte ben dedemin
intikamını almak için bunları yazdım” ifadelerini kullandı.
MARAŞ OLAYLARINDA DA ERMENİ PARMAĞI
Ermenilerin tarihten günümüze 125 kez isyan ettiğini söyleyen
Özalp, 1895 yılına kadar olanların bağımsızlık amacı taşımadığını
kaydetti. Arazi ve su gibi nedenlerle çıkan isyanların ilk kez 1895
yılında bağımsızlık isyanına dönüştüğünü vurgulayan Özalp,
onbinlerce insanın ölümüne neden olan bu ayaklanmanın ardından
Ermenilerin 1978 yılında bir kez daha tarih sahnesine çıkarak kanlı
yüzlerini gösterdiğini söyledi.
1978 yılında Kahramanmaraş’ta çıkan olayların da müsebbibinin
Ermeniler olduğunu savunan Özalp, “Garbiz Altınoğlu isimli vatandaş
sandık cinayeti işlemiştir. Umumi bir aftan çıkmıştır. Maraş
olayları sırasında da en aktif rolü oynamıştır. Nurhak’ta
yakalanmıştır ve Adana Sıkı Yönetim Komutanlığı tarafından mahkeme
edilmiştir. Son Maraş olaylarının da bir Ermeni isyanı olduğu
hakkındaki eserimi de kim basacaksa hodri meydan. Bunları evlad-ı
vatana öğretmek zorundayız. Ama öğretemezsek yeni yeni Maraş
olaylarıyla, yeni yeni Ermeni isyanlarıyla karşı karşıya kalıyoruz”
diyerek sözlerini tamamladı.
(İHA)