Katliamdan tüyler ürperten ifade
Abone ol44 kişiyi gözünü kırpmadan öldüren zanlılar, mahkemede anlattıklarıyla mahkeme heyetinin tüylerini ürpetti.
Çorum'da geçen çarşamba günü başlayan 44 kişinin
öldürüldüğü Bilge Köyü katliamı davasının ilk duruşmasında
sanıkların ifadeleri şoke etti.
Katliamın ‘namus meselesi’ nedeniyle yaptıklarını söyleyen ‘Şıh
Mehmet’ olarak bilinen 43 yaşındaki M.Ç., eşiyle
ilişkisinden şüphelendiği Fesih Çelebi’yi en son öldürdüğünü
anlattı. “Kan davası olmasın, elimi kana bulamayayım diye
Cemil Çelebi’ye ‘kardeşini öldür’ dedim. Beni oyaladı” diyen M.Ç.,
“Baskın gecesi orada ‘Tövbe Şıh’ım affet’ diye yalvaran
Fesih’i en son öldürdüm” dedi. Savunmasında bu kadar
kişiyi neden öldürdüklerini bilmediğini söyleyen 33 yaşındaki A.Ç.
de, “Biz bölgenin şartları gereği, ağabeyimiz ne derse
sorgusuz yaparız” diye konuştu.
İFADELER ŞAŞIRTTI
Çorum Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmalarına başlanan 11’i
tutuklu 13 sanığın ilk duruşmada verdikleri ifadeler, şaşırttı.
Olayın, Fesih Çelebi ile eşi F.Ç. arasında olan ilişkiden
kaynaklanan namus meselesi olduğunu ileri süren ‘Şıh Mehmet’
lakaplı M.Ç., ifadesinde şöyle dedi:
“Olay gününün sabahı Fesih Çelebi’yi evinin damından, eşime
işaret ederken gördüm. Daha önce de Osman Çelebi’nin,
eşimle Fesih Çelebi’nin düşüp kalktığını söylemesi üzerine ikisine
de sordum. Ancak ikisi de inkar etti. Ben de Fesih’i takibe aldım.
Bunu ilk duyduğumdan 20 gün sonra, aradaki ortak duvara
sürekli vurulması üzerine şüphelendim ve eşime sordum. O
da Fesih’in kendisini rahatsız ettiğini ve ortak duvara konuşmak
için büyük bir delik açtığını söyledi. Bunun üzerine ikimiz
birlikte ahıra indik. Fesih ile eşimin konuşmasını duyunca rahatsız
ettiğini anladım. Bu durumu Cemil Çelebi’ye anlattım. Aramızda kan
davası olmaması ve elimi kana bulamamak için kardeşini öldürmesini
söyledim. Olay günü sabahı bu yüzden Fesih’i öldürmedim ve tekrar
Cemil’e gidip, ‘Hani kardeşini öldürecektin’
dedim. Bana ‘Öldürmezsem ne olur’ dedi. Ben de ‘ikinizi de
öldürürüm’ dedim. Bana ‘2 tane az 4 tane öldür’
diyerek dalga geçti.”
"BANA YALVARDI ONU EN
SON ÖLDÜRDÜM"
AYRINTILAR
HABERİN DEVAMINDA...
YALVARAN FESİH ÇELEBİ’Yİ EN SON ÖLDÜRDÜ
M.Ç., korucu olduğu için olayda kendisine devlet tarafından verilen
silahı kullanmadığını ancak 2 silahın kendisine ait olduğunu,
birini ise Osman Çelebi’den aldığını söyledi.
M.Ç., Osman Çelebi ile Cemil Çelebi’nin 8-9 yıldır
konuşmadıklarını belirterek ifadesini şöyle sürdürdü:
“Ona Cemil’i öldüreceğimi söyleyip silah istedim. Ondan kalaşnikof
aldım. Eve gidip oğlum M.Ş.Ç’yi işimiz var diyerek yanıma aldım.
Yolda kardeşim A.Ç.’yi gördüm. Ona hücum yeleğini verdim.
Bana bir şey sormadı. O kadınların olduğu odanın kapısını
tutarken, ben ve oğlum erkeklerin olduğu odaya girdik.
Cemil’e şimdi seni öldürüp öldürmeyeceğimi göreceksin dedim. Bana
küfür etti. Ben de ona ateş ettim. Daha sonra odada
bulunan herkesin üzerine rastgele ateş ediyordum. Bu sırada
kardeşim kadınların bağırışmaları üzerine ‘ne
yapayım’ diye sordu. Ben de ‘hepsini
öldür’ dedim. Benim mermilerim bitince Fesih ayağa kalktı.
Bir kurşun bile kendisine isabet etmemişti. ‘Tövbe Şıh’ım
affet’ diye yalvarıyordu. Ben de ‘Bu kadar kişi
senin yüzünden öldü’ dedim. Bu sırada oğlum, Fesih’e 2 el
ateş edince, ben de silahı elinden alarak ne kadar mermi varsa
üzerine boşalttım.”
KAFASINI KESMEDİĞİM İÇİN PİŞMANIM
Mahkeme Başkanı Hakim Hüseyin Turgut Bayraktar, eşiyle Fesih
Çelebi’nin ilişkisini öğreneli 1 ay geçmesine rağmen neden bir gün
daha beklemediği ve nişan yapılan evi bastığını sorması üzerine,
M.Ç., “Neden ertesi günü beklemediğimi bilmiyorum. Ben
yaptım. Hepsini ben öldürdüm” diye cevap verdi.
M.Ç., sadece imam Hacı Kazım Ozan’ı öldürdüğü için pişman olduğunu
belirterek, “Bir tek onun için vicdan azabı duyuyorum. O
gece o evde olduğunu bilseydim. Kesinlikle gitmezdim. Ben
öldürdüklerimin içerisinde Fesih Çelebi’nin ciğerini söküp
çıkarmadığım ve balta götürüp öldükten sonra kafasını kesmediğim
için pişmanım. Oğluma da bana bir şey olursa bu adamı mutlaka öldür
dedim” diye konuştu.
AYRINTILAR HABERİN
DEVAMINDA...
SİLAHLARI SAKLADI
M.Ç., olayda kullanılan 2 Kalaşnikof ile 1 G-3 tüfeği sakladığını
ancak güvendiği bir kişiye yerini söyleceğini ve bu silahlar
bulunduğu zaman üzerinde parmak izi araması yapılmasını istedi.
NEDEN DİYE SORDUĞUMDA ‘BOŞ YERE YAPTIK’ DEDİ
Tutuklu olarak yargılanan ‘Şın Mehmet’in kardeşi 33 yaşındaki A.Ç.
ise, bu kadar kişiyi neden öldürdüklerini bilmediğini söyleyerek,
“Biz bölgenin şartları gereği, ağabeyimiz ne derse sorgusuz
yaparız” diye konuştu.
Olayda hayatını kaybeden damat adayı Habip Arı ile sabah karşılıklı
çay içtiklerini belirten A.Ç., “Bizim bölgede şartlar gereği
ağabeyimiz ne derse sorgusuz yaparız. ‘Neden Cemil Çelebi’nin evine
gidiyoruz’ diye veya ‘kadınlara ateş et’ dediğinde ‘niye’ diye
sormadım. Abim ‘ateş et’ dediği için ateş ettim. O derse ben
yaparım. Neden diye düşünmem. Sadece Gaziantep Cezaevi'nde abim ile
konuşma fırsatı buldum. Neden diye sorduğumda ‘Boş yere yaptık’
dedi. İki çocuğum, eşimin yalnız kaldığını söyleyince ‘kader’ dedi.
Böyle bir olaya karıştığım için pişmanım” dedi.
KATLİAMDAN SONRA UYUDU
M.Ç.’nin 14 yaşındaki oğlu M.Ş.Ç. olay günü akşam saatlerinde
babasıyla birlikte evden çıktıklarını ve yolda amcası A.Ç.’yi
gördüklerini söyledi.
M.Ş.Ç hep birlikte Cemil Çelebi’nin evine giderek babasının
erkeklere, amcasının da kadın ve çocukların bulunduğu kısma ateş
ettiklerini belirterek, “Babam ateş etmeye başlayınca, kadınların
odasından bağrışmalar geldi. Bunun üzerine amcam 3 kez ne yapayım
diye sordu. Babam da ‘tüm kadınlara sık’ deyince, amcam ateş etmeye
başladı. İki şarjörü bitirmişti. Diğer şarjörü takmaya çalışırken,
Hediye Çelebi amcama saldırıp silahı kullanmasına engel olduğunu
görünce 2 el kendisine ateş ettim ve Hediye yere düştü. Daha sonra
babam amcamdan silahları aldı ve bana ‘sen git yat’ dedi. Ben de
yatıp uyudum” diye konuştu.
8 YAŞINDAKİ TANIK
Bu arada katliamda saklandığı için sağ kalmayı başaran 8 yaşındaki
H.Ç., dinlenmeden önce görevli bulunan psikoloğun talebi üzerine
küçük kızın yaşı dikkate alınarak sanıklarla aynı ortamda rahat
ifade veremeyeceğini belirtmesi üzerine, mahkeme sanıkların hepsini
duruşma salonunun dışına çıkardı.
Küçük kız, olaydan kısa süre önce tuvalete gitmek için odadan
çıktığını söyleyerek, “Birden silah sesleri gelince kapının
arkasında güğümlerin arkasına sakladım. Ordan baktığımda M.Ç., oğlu
M.Ş.Ç. ve A.Ç. geldi. Sonra M.S.Ç. de geldi. Hepsi birden çıktı ve
ışıklar kapandı” dedi.
SAĞ KALDI MI DİYE SORDULAR
Katliamda yaralı olarak kurtulan 16 yaşındaki Hediye Çelebi de,
kadınların bulunduğu odaya A.Ç.’nin ateş ettiğini söyleyerek, “Bir
ara şarjör değiştiriyordu kendisine saldırdım. Önce kafama şarjör
ile vurdu. Daha sonra da bana ateş ettiler. Yere düştüm. Daha sonra
ateş etmeye devam etti. Sonrada kapıdan M.E.Ç., Ö.Ç. ve M.S.Ç.
girdi. Ö.Ç., ‘kimse sağ kaldı mı?’ diye M.Ç.’ye sordu. Onların
elinde silah vardı ancak ateş etmediler. Sanıklardan şikayetçiyim”
diye konuştu.
İNSANLAR NAMAZDAN SONRA DUA EDERKEN SAFTAYKEN
ÖLDÜRDÜLER
Olayda yaralanan 19 yaşındaki Murat Çelebi ve 48 yaşındaki Osman
Çelebi ise, katliamın meydana geliş nedeni olarak 1994 yılında köye
yapılan terör saldırısını Cemil Çelebi ve arkadaşlarının
araştırması olduğunu ileri sürerek M.Ç.’nin bu olayda teşhis
edildiğini iddia etti. M.Ç.’nin ifadelerini kabul etmeyen
şiukayetçii Osman Çelebi “Ben kendisine silah vermedim. İnsanlar
namazdan sonra dua ederken saftayken öldürdüler” dedi. M.A.Ç. ile
A.Ç.’nin tahliye edildiği davaya 14 Ekim’de devam edilecek.