Katliamdan kurtulanlar o anları anlattı

Heliopolis Devlet Hastanesi’nde tedavi gören Husam Abdürrahim Nuh, sabah namazı sırasında bir anda patlama ve silah seslerinin ardından insanların çığlık atmaya başladığını duyduğunu belirtti.

Olay yerine gittiğinde polis ve askerlerin, namaz kılanların üzerine göz yaşartıcı gaz  ve mermi attığını gördüğünü ifade eden Nuh, “Yerde yatan yaralılara yardım ederken arkamdan sıkılan mermi, sağ koluma isabet etti” dedi.

Göstericilerin silah taşıdıklarına dair medyada yer alan iddiaları yalanlayan Nuh, meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi görevine dönene kadar eylemleri sürdürmeye kararlı olduğunu dile getirdi.

Cop darbesiyle kolu kırılan Adil Abdülali de namazı kılarken aniden zırhlı araçlarla eylemcilerin etrafının çevrildiğini, ardında da askerlerin, kadın ve çocuklar dahil herkese gözyaşartıcı gaz bombaları atılıp ateş açıldığını ifade etti.

ÇADIR VE BATTANİYE DIŞINDA BİR ŞEY YOKTU

Saldırının ardından, yaralı ve ölenlerin arasından panik içerisinde kaçmaya çalışanları gördüğünü anlatan Abdülali, otomatik silahlarla yaklaşık 5 dakika aralıksız ateş edildiğini, herkesin alanda bulunduğu yere uzanıp birbirlerine sarılarak ateşin kesilmesini beklediğini anlattı.

Abdülali de göstericilerde seccade, çadır ve battaniyeler dışında silah bulunmadığını, "Cumhuriyet Muhafızları Karargahına silahlı kişilerin girmek istediği" iddialarının yalan olduğunu söyledi.

İbrahim Ali Hüseyin (48)  ise saldırı başlar başlamaz tekbir getirip, “yazıklar olsun” diye bağırarak, askerlere doğru yürüdüğünü anlattı.

“Ordudaki evlatlarım” diye tabir ettiği askerlerin, ateşi sonucu geride bıraktıkları yaralı ve ölüler için gözyaşı döken Hüseyin, “Hukuku, şeriatı ve meşruiyeti korumak uğuruna ölmeye hazırım” şeklinde konuştu.