Katliam iddiasıyla generale müebbet!
Abone olKulp'ta 11 köylünün katledildiği iddiasıyla emekli Tuğgeneral Ertürk'e 11 kez müebbet hapis cezası istendi.
Diyarbakır Kulp'ta 1993'te 11 köylünün öldürülmesiyle
ilgili hazırlanan iddianameyle emekli Tuğgeneral Yavuz Ertürk
hakkında 11 müebbet ve 25 yıla kadar hapis cezası istendi.
İddianamede Diyarbakır'a götüreceğiz diyerek köylülerin alındığı ve
cesetlerin elbiseleriyle bulunduğu görüşüne yer
verildi.
Kulp ilçesinde 22 Ekim 1993 tarihinde 11 köylünün öldürülmesiyle ilgili yürütülen soruşturma, dosyanın 20 yıllık zaman aşımı süresinin dolacağı dönemde tamamlandı. Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. Maddesiyle yetkili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcıvekilliğince hazırlanan 19 sayfalık iddianame, 7. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Dönemin Bolu 2. Komando Tugay Komutanı emekli Tuğgeneral Yavuz Ertürk hakkında 11 kez müebbet ve 25 yıla kadar hapis cezası istendi.
HUKUKA AYKIRI DAVRANDILAR
Kulp ilçesinde 22 Ekim 1993 tarihinde 11 köylünün öldürülmesiyle ilgili yürütülen soruşturma, dosyanın 20 yıllık zaman aşımı süresinin dolacağı dönemde tamamlandı. Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. Maddesiyle yetkili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcıvekilliğince hazırlanan 19 sayfalık iddianame, 7. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Dönemin Bolu 2. Komando Tugay Komutanı emekli Tuğgeneral Yavuz Ertürk hakkında 11 kez müebbet ve 25 yıla kadar hapis cezası istendi.
HUKUKA AYKIRI DAVRANDILAR
İddianamede, "Şüpheli Yavuz Ertürk'ün komutasında birlik
içinde yer alan kimlik bilgileri tespit edilemeyen görevlilerden
bazılarının teşekkül oluşturarak yetki ve görevleri olmamasına
rağmen hukuka aykırı olarak şüphelendikleri kişileri yakalayarak
bir süre sorguladıktan sonra öldürdükleri" kaydedildi. İddianamede
bu tür eylemlerin, halkın devlete karşı düşmanlık beslemelerine ve
örgüt yanlısı olmalarına sebep olduğu ifade edildi.
İddianamede, 1993 yılında terör örgütü PKK'nın üst düzey
sorumlularından Şemdin Sakık'ın başında olduğu örgüt mensuplarına
yönelik Diyarbakır-Muş ve Bingöl üçgeninde başlatılan geniş
kapsamlı operasyon için Tuğgeneral Yavuz Ertürk komutasındaki Bolu
2. Komando Tugay Komutanlığı'nın Kulp ilçesinin Alaca köyünün
yakınlarına gelerek, konuşlandığı belirtildi. Söz konusu askeri
birliğin, İnkara köyü muhtarı maktul Mehmet Salih Akdeniz'i
kendilerine rehberlik yapması için çağırdığı kaydedilen
iddianamede, maktulün, yeğeni olan diğer maktul Celal Aziz Aydoğdu
ile askerlerin yanına gittiği ancak alıkonuldukları ifade
edildi.
KÖYLÜLERİ DİYARBAKIR'A GÖTÜRECEĞİZ DİYE
ALDILAR
Aynı gün dosyadaki diğer maktüller Mehmet Şah Atala, Nusrettin
Yerlikaya, Turan Demir, Behçet Tutuş, Bahri Şimşek, Mehmet Şerif
Avar, Hasar Avar, Ümit Taş ve Abdo Yamık ile isimleri tespit
edilemeyen çok sayıda köylünün de gözaltına alındığı belirtilen
iddianamede, "Şüpheli Ertürk'ün başında bulunduğu askeri birlik, bu
bölgede yaklaşık 2 hafta kalarak bölgede operasyonlar yapmış, bu
süre zarfında alıkoydukları köylülerden bir kısmı serbest
bırakılmış, 11 köylü ise askeri birliğin bölgeden
ayrılacağı gün şüphelinin talimatıyla önce helikoptere bindirilerek
yakınlarının Diyarbakır'a götürüleceklerine inandırılmasından sonra
öldürülüp oraya gömülmüştür" denildi.
KOMİSYONDA ÖLÜMLERİ ANLATTILAR
İddianamede, olayda ölen köylülerin yakınlarının olayı
araştıran TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuna anlattıkları
beyanlara da yer verildi. Maktul Mehmet Salih Akdeniz'in ağabeyi
Mehmet Emin Akdeniz, ifadesinde, kardeşi ve yeğeni Celal Aziz
Aydoğudu'nun Diyarbakır'daki Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne
getireleceğini düşündüklerini anlatarak, şunları söylediği
kaydedildi:
"Üç defa DGM'ye kaybolmayla ilgili dilekçe verdik. O dönemin
DGM savcısı bana 'Bunu artık arama' diye yazılı cevap verdi. Söz
konusu yazı halen bendedir. Yazıyı komisyona teslim edeceğim. OHAL
Valisi ile görüştüm, bana yardımcı olmadılar. İnsan Haklarından
Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Kahraman ile görüştüm, kendisine
dilekçe verdim, kardeşimi ölü olarak aradığımı söyledim. Aynı
zamanda dönemin İçişleri Bakanı Nahit Menteşe ile de görüştüm ve
kendisine dilekçe verdim. Sonuç alamayınca olayı AİHM'e taşıdım. 9
sene süren yargılama sonucunda davayı kazandık. 11 kişi için 1
trilyon lira verildi. Davanın avukatı da şimdiki Diyarbakır
Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir idi."
AİLELER CESETLERİ ALMADI
PKK'nın üst düzey sorumlularından hükümlü Şemdin Sakık, olayla
ilgili TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuna verdiği beyanda,
söz konusu olayı PKK'nın yaptığını anlatarak, "Maktul Akdeniz'in
yakınlarının 'Sakık, Mehmet Salih Akdeniz'den silah istedi'
yönündeki ifadeler doğru değildir. Benim emrimde 300 silahlı vardı.
Ben 300 bin mark verdim, üzerine yattılar. PKK'nın yapmış
olduğu 11 kişinin öldürülmesi olayında öldürülen kişilerin
ailelerine haber verilerek, cesetleri almaları istendi.
Aileler cesetleri almadı. Öldürülenler de elbiseleriyle gömüldü.
1993'ün sohbaharında '11 kişi ele geçirildi' denildi. O günün
televizyonlardaki haber görüntüleri incelenirse gerçek ortaya
çıkar" ifadelerini kullandı.
AİHM KARARI AÇIK
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcıvekilliğince hazırlanan
iddianamede, olayda yaşamını yitirenlerin yakınlarının başvurusu
üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince görülen dava sonrasında
verilen karar da yer aldı. AİHM'in 2001 yılında verdiği kararda,
şöyle denildi:
"Söz konusu 11 kişinin güvenlik güçlerince gözaltına
alınmaları müteakiben öldüğü ve ölümcül bir güç kullanımını haklı
ve makul gösterecek herhangi bir gerekçeye dayanılmadığı için
devletin bu eylemlerden sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Sonuç
olarak başvuranlar maddi ve manevi zarara uğramış, bu sebeple
toplam olarak 381 bin 340 İngiliz sterlinin ödenmesi karara
bağlanmıştır."
11 KEZ MÜEBBET VERİLDİ
İddianamede, ayrıca "Sanık Ertürk'ün komutasındaki birlik
içinde yer alan ve kimlik bilgileri tespit edilemeyen görevlilerden
bazılarının teşekkül oluşturarak yetki ve görevleri olmamasına
rağmen hukuka aykırı bir şekilde şüphelendikleri kişileri
yakalayarak bir süre sorguladıktan sonra öldürdükleri, bu gibi
eylemler sonucunda halkın devlete karşı düşmanlık beslemelerine ve
örgüt yanlısı olmalarına sebep olduğu" kaydedildi.
Sanık Yavuz Ertürk hakkında TCK'nın "Kasten adam
öldürme" suçundan 11 kez mübbet ile "Suç işlemek amacıyla
örgüt kurma" ve "Halkı silahlı isyana teşvik" suçlarından da 25
yıla kadar hapsi istendi.
Sanık Ertürk'ün yargılanmasına önümüzdeki günlerde 7. Ağır
Ceza Mahkemesi'nce başlanacak.