Katliam gölgesinde diplomasi arayışı
Abone olArap Birliği, BM, ABD, Rusya ve Çin'in başını çektiği ülke ve kuruluşlar Suriye'de akan kanı durdurmak için görüşmeler gerçekleştiriyor...
BM ve Arap Birliği'nin Suriye özel temsilcisi Kofi Annan
bugün Şam'a giderken, Esed'in müttefikleri Rusya ve Çin de bölgeye
temsilci gönderiyor.
Beşşar Esed rejimine yönelik müdahale ihtimali zayıflayınca Arap
Birliği, BM, ABD, Rusya ile Çin'in başını çektiği ülke ve
kuruluşlar Suriye'deki kanı durdurmak için baş döndüren bir
diplomasiye başladı. Bu çerçevede Mısır'ın başkenti Kahire, kritik
görüşmelere ev sahipliği yapıyor. BM ve Arap Birliği'nin Suriye
özel temsilcisi Kofi Annan'ın önceki günkü ziyaretinin ardından
bugün de Arap Birliği üyesi ülkelerle Rusya Dışişleri Bakanı Sergey
Lavrov ortak bir toplantı yapacak.
Tüm dünyada gözler bu görüşmede olacak. Son yıllarda uluslararası
arenada ağırlığını hissettirmeye başlayan Çin de ikinci kez bir
diplomatını bölgeye gönderiyor. Askerî müdahaleye karşı çıkan Çin,
Dışişleri Bakan Yardımcısı Zhang Ming'i, Pekin'in ateşkes planı
hakkında bilgi vermesi için Suudi Arabistan, Mısır ve Fransa'ya
yolluyor.
Suriye'deki krizin çözümü için askerî müdahale de dâhil tüm
seçenekleri masada tutan ancak Rusya ve Çin'in sert muhalefetine
maruz kalan Arap Birliği ise özellikle Rusya'nın direncini kırmak
için büyük bir mücadele veriyor. Suriye hariç 21 Arap Birliği üyesi
ülke dışişleri bakanı ya da üst düzey yetkilisinin hazır bulunacağı
toplantıya katılacak olan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un,
politikasında herhangi bir değişikliğe gitmesi beklenmiyor.
Lavrov'un yardımcısı Gennadiy Gatilov da dün BM Güvenlik
Konseyi'nde Suriye'ye askerî müdahaleye yol açabilecek hiçbir
kararı onaylamayacaklarını bir kez daha belirtti. Libya'da Batılı
ülkelerin oyununa geldiğini öne süren Rusya, Suriye'de benzer bir
oyuna gelmemek için tutumunda herhangi bir değişiklik
göstermiyor.
Suriye'deki olayların bazı dış güçlerin eseri olduğunu öne süren
Rusya daha önce BM Güvenlik Konseyi'ne gelen iki karar tasarısına
Çin ile birlikte karşı çıkmıştı. Bu arada, ABD Dışişleri Bakanı
Hillary Clinton da, Rusya'nın Suriye'de daha yapıcı bir rol
oynamasını umduğunu ifade ederek Pazartesi günü BM'de Rus mevkidaşı
Sergey Lavrov'la bir kez daha görüşebileceğini söyledi. Bölgedeki
temaslarına Mısır'la başlayan Annan'ın da bugün Suriye'ye varması
ve Devlet Başkanı Beşşar Esed'le görüşmesi bekleniyor. Annan'ın
Kahire'den Suriyeli muhaliflere yaptığı 'rejimle diyaloğa geçin'
çağrısı ise tepkiyle karşılandı. Muhaliflerin çatı örgütü Suriye
Milli Konseyi Başkanı Burhan, rejim, halkı katletmeye devam ederken
diyaloğa geçmenin anlamsız olduğunu söyledi. Galyun, Esed'e askerî
baskı yapmadan siyasî çözümün hedeflenmesini gerçekçi bulmadığını
dile getirdi.
Suriye'de akan kanın bir an önce durması için baş döndüren bir
diplomasi yürütülürken, Beşşar Esed rejimi ise operasyonlara hız
kesmeden devam ediyor. Suriye tankları bir aydır bombalanan Humus
şehrini dün yine vurdu. BM ve Arap Birliği'nin Suriye özel
temsilcisi Kofi Annan'ın bölgeye yapacağı ziyaretin arefesinde
düzenlenen saldırıda en az 4 kişinin hayatını kaybettiği
bildirildi. Dün cuma namazı sonrasında Kamışlı, Haseke, Halep, Hama
ve Deyr Ez Zor kentlerinde yönetim karşıtı gösteriler düzenlenen
ülkede, askerî operasyonlar sırasında toplam 54 kişinin öldüğü
kaydedildi.
Amos: Bab-ı Amr'da gördüklerimden yıkıldım
BM Genel Sekreteri'nin İnsani İşlerden Sorumlu Yardımcısı Valerie
Amos, iki gündür Suriye'de gerçekleştirdiği temasların ardından
Türkiye'yi ziyaret etti. Hatay'da mültecilerin bulunduğu kamplarda
incelemelerde bulunan Amos, daha sonra Ankara'ya geçerek Dışişleri
Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüştü. Diplomatik kaynaklardan
edinilen bilgiye göre Amos, rejime bağlı güçlerin büyük bir yıkım
yaptığı Humus'un Bab-ı Amr semtine gerçekleştirdiği ziyarete
ilişkin 'sarsıcı' izlenimlerini aktardı. Davutoğlu ise görüşmede,
Türkiye'nin BM ile temas içinde olmaya devam edeceğini,
çadırkentlere yerleştirilen Suriyelilere yardımın süreceğini teyit
ederek Ankara'nın açık kapı politikasını sürdüreceğini aktardı.
Temaslarının ardından basına konuşan BM yetkilisi Valerie Amos,
Bab-ı Amr'daki yıkımı, "Şahit olduklarımdan yıkıldım.
Humus'un o bölümü tamamen yok edilmiş. O bölgede hiçbir insan
kalmamış. Kalanlar da eşyalarını aramak üzere oradaydılar. Bu
bölgede yaşayan insanlara ne olduğunu öğrenmenin çok önemli
olduğunu düşünüyorum." sözleriyle anlattı.
Şam yönetiminin, ülkedeki durum hakkında bilgi edinmek üzere BM
kurumları ve Suriyeli yetkililerin birlikte "sınırlı bir
değerlendirme çalışması" yapmasına izin verdiğini
söyledi.
Esed'den kaçan 4 general Türkiye'ye sığındı
Suriye'de önceki gün Petrol Bakanı Yardımcısı Abdul Hüsameddin'in
istifa ederek muhaliflere katılmasının ardından güvenlik güçlerinin
orantısız güç kullanması ve katliamların artmasını gerekçe gösteren
7 yüksek rütbeli asker, muhaliflerin safına geçti. Suriye
ordusundan ayrılan 4 generalle, 2'si albay, 1'i yarbay 3 subayın
dün Hatay'a geçtiği bildirildi. Askerlerle birlikte 234 Suriyeli
Türkiye'ye sığındı.
Geçtiğimiz hafta da Suriyeli Tuğgeneral Adnan Kasım Ferzat
kendisine bağlı olan askerlerle muhalif Özgür Suriye Ordusu'na
katılmıştı. Şimdiye dek düşük rütbeli askerlerin firar ettiği
Suriye ordusunda generallerin saf değiştirmesi oldukça önemli
bulunuyor. Bunun, ordudaki daha büyük çözülmelerin işareti
olabileceği belirtiliyor. Dün Türkiye'ye gelen Suriyelilere ilişkin
bilgi veren Reyhanlı Kaymakamı Yusuf Güler ise Türkiye'ye sığınmak
isteyen Suriyeli sayısında son günlerde artış yaşandığını
söyledi.
Son bir hafta içinde 800 Suriyeli Türkiye'ye giriş yaptı.
Hatay'daki kamplarda misafir edilen Suriyeli sayısı ise yaklaşık 12
bin. Sığınma talebindeki artışın, Şam rejiminin Türkiye sınırına
yakın bölgelerde operasyonlara hız vermesi ve Humus'taki mezalimin
yol açtığı can korkusundan kaynaklandığı ifade ediliyor.