Katkı maddelerin riskli
Abone olHazır yiyecek ve içecekleri tüketmeden önce, üzerlerindeki yazılardan içerdikleri katkı maddelerinin bilinmesi çok önemli
Çeşitli yiyecek ve içeceklere renk, koku, tat vermek ve
bozulmalarını önlemek için kullanılan katkı maddelerinin, duyarlı
kişilerde başta alerjiler olmak üzere astım, migren tipi baş
ağrıları, kanser ve depresyon gibi pek çok hastalığa neden
olabildiği belirtildi. İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Ahmet Rasim Küçükusta, kendilerinde ve ailelerinde alerjik hastalık
bulunanların hazır yiyecek ve içecek tüketmede dikkatli olmaları
gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Küçükusta, şöyle devam etti:
“Yiyeceklerimize, içeceklerimize, renk, koku, tat vermek ve onların
uzun süre bozulmalarını önlemek için kullanılan binlerce katkı
maddesi olduğunu biliyor muydunuz? İlaçlarda ve kozmetik ürünlerde
de yaygın olarak kullanılan bu katkı maddeleri, duyarlı kişilerde
başta alerjiler olmak üzere astım, migren tipi baş ağrıları,
karaciğer büyümesi, kanser, depresyon ve çeşitli ruhsal bozukluklar
gibi pek çok hastalığa, hatta ölüme bile neden olabiliyorlar.”
Hazır yiyecek ve içecekleri tüketmeden önce, üzerlerindeki
yazılardan içerdikleri katkı maddelerinin neler olduğunun
bilinmesinin çok önemli olduğuna işaret eden Prof. Dr.
Küçükusta’nın verdiği bilgiye göre, katkı maddeleri ile özellikleri
şöyle: KATKI MADDELERİ VE ÖZELLİKLERİ “Aspartam“: Şeker yerine
tatlandırıcı olarak pek çok yiyecek ve içecekte bulunan bir madde.
Yüzde 40 aspartik asit, yüzde 50 fenilalanin ve yüzde 10 metanol
karışımından oluşur. Aspartam, yan etkileri bakımından en çok
suçlanan katkı maddesidir. Bunlar ise kaşıntı, döküntü, baş ağrısı,
baş dönmesi, bulantı, uyuşukluk, kas spazmları, yorgunluk,
depresyon, solunum güçlüğü, çarpıntı ve çeşitli alerjik
reaksiyonlardır. “Benzoik Asit“: Özellikle işlenmiş yiyeceklerde
bulunan bir katkı maddesidir. Çikolata, çeşitli meyve suları,
şekerlemeler, dondurma, kremalar ve sakızlarda bulunur. Benzoik
asit, astım, deri döküntüleri gibi çeşitli alerjik reaksiyonlara
neden olabilir. “BHA & BHT“: Sıvı ve katı yağların ve içinde yağ
bulunan yiyeceklerin kokuşmalarını önlemek için kullanılan
antioksidan maddelerdir. Bu maddelerin, karaciğer büyümesi, deri
döküntüleri yapabildikleri gibi kanser riskini artırabilecekleri de
ileri sürülmüştür. “Karmen kırmızısı“: Birçok yiyecek, içecek, ilaç
ve kozmetiğe pembe, kırmızı, mor renk vermek için yüzlerce yıldan
beri kullanılan bir maddedir. Karmen kırmızısı, sentetik bir boya
olmayıp bir böcekten elde edildiği için doğal bir katkı maddesi
olarak kabul edilir. Bu, derideki basit döküntü ve kaşıntılardan
ölüme kadar gidebilen anaflaktik şoka neden olduğu bilinen bir
maddedir. “Glutamat“: Uzakdoğu mutfağında çok kullanılan ve kendine
özgü tadı olan bir çeşit baharattır. Glutamat, doğal olarak az
miktarda et, balık, domates ve bazı sebzelerde bulunabilir.
Glutamata bağlı reaksiyonlar “Çin Lokantası Sendromu” ismiyle
bilinir. Glutamat aç karnına çok miktarda ya da sıvı şeklinde
alındığında baş ağrısı, boynun arka tarafında, ön kolda ve göğüste
yanma hissi, kol ve bacaklarda, yüzde veya başta sızlama ve
karıncalanma, göğüs ağrısı veya göğüste sıkışma hissi, çarpıntı,
bulantı, ishal, terleme gibi şikayetlere yol açabilir. Sinir
sisteminin aşırı uyarımına bağlı olarak alerjik reaksiyonlar
görülebilir ve hatta alzheimer ile parkinson gibi nörolojik
hastalıkların ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir. “Nitrat ve
nitritler“: Kırmızı et, kümes hayvanları ve balık eti ile sosis,
salam, pastırma gibi işlenmiş etlerin renk ve tadını artırıcı
özellikleri de vardır. Bunlar, baş ağrısı ve deri döküntülerine yol
açabilir. “Parabenler“: Parabenler, yiyecek, ilaç ve kozmetiklerde
küflenmeyi önlemek için çok yaygın olarak kullanılan koruyucu katkı
maddeleridir. Mayonez, salça, ketçap, salata sosları, hardal, jöle,
reçel, alkolsüz içecekler, şekerlemeler başlıca kullanıldıkları
yiyeceklerdir. Ayrıca, çeşitli dermatolojik kremlerde, göz, kulak,
burun damlalarında, fitillerde, bandajlarda da bulunurlar.
Parabenler, deride kızarma, kaşıntı şişme gibi reaksiyonlara ve
duyarlı kişilerde anaflaktik şoka neden olabilirler. “Sülfitler“:
Besinlerin bozulmasını önlemek ve daha uzun süre taze kalmalarını
sağlamak için kullanılan koruyucu katkı maddeleridir. Toplumun
yüzde 1’inde sülfit alerjisi vardır. Astım krizleri, kusma, ishal,
karın ağrıları gibi alerjik reaksiyonalara neden olabilirler. Şarap
içilmesine bağlı baş ağrılarının nedeni de sülfitlerdir.
“Tartrazin“: Yiyecek ve içeceklere sarı renk vermek için
yararlanılan bir katkı maddesidir. Alkolsüz içecekler, dondurma,
şekerlemeler, puding, spagetti, başlıca bulunduğu besinlerdir. Deri
döküntüleri ve astım krizlerine yol açabilirler.