HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin, "Mansur
Yavaş bilecek ki seçilmişse HDP oylarıyla
seçilmiştir" sözlerini hangi CHP'liye sorsan salağa
yatıyor. Hani utanmasalar, "Sezai Temelli kim ki? HDP diye
bir parti mi varmış? Allah Allah ilk kez sizden duyduk"
diyecekler.
Habertürk programında Fatih Altaylı Ankara adayı Mansur Yavaş'a bu
konuşmayı soruyor.
Suçüstü yakalandığı sahte senet rezaletine,
"Provokasyondur" diyen Yavaş ne derse
beğenirsiniz?
Yine "provokasyondur" diyor!
Allah Allah!..
Nasıl provokasyonmuş acaba diye merak edenlere şu masalı anlatıyor:
"Bu sözü Mansur Yavaş'ın kaybetmesini isteyen biri söyler.
Kazanmasını isteyen biri söylemez"
Eee?
Şimdi HDP eş başkanı senin Ankara'da kazanmanı istemiyor öyle mi?
Peki kimin kazanmasını istiyor?
Mehmet Özhaseki'nin mi?
Saçmalık!
Bir süre sonra bakıyor ki bu açıklama onu komik duruma düşürdü.
Ağız değiştirip, "Terör örgütleriyle aralarına mesafe
koyamayanlar bizden uzak olsun" diyor.
Tam bir dakika sonra bakıyor ki bu söz kendisine seçim
kaybettirecek, yine ağız değiştiriyor. Bu kez de
"HDP'lileri terörist olarak görmüyorum. HDP'liler topluma
kazandırılmalı. Onları PKK'nın pençesinden kurtarmak
gerekiyor" diyor.
E, ama Recep Tayyip Erdoğan onları terör örgütü PKK'nın pençesinden
kurtarmak için canını ortaya koydu. Bunu Recep Tayyip Erdoğan'ın
yapıyor olması mı hoşuna gitmedi de o dönemlerde eleştiri üstüne
eleştiri yağdırıyordun.
Tam saçmalık!
Sezgin Temelli'nin sözleri Kemal Kılıçdaroğlu'na da soruluyor. O ne
cevap veriyor dersiniz?
Hemen beklentiye kapılmayın, zira o daha büyük saçmalıyor!
Diyor ki:
"Bir eş başkan açıklama yapmış, bizi ilgilendirmez. Biz her
partinin oylarını istiyoruz. Bu yüzden biz sandıkta ittifak dedik.
CHP oy kullanacak her partinin oyuna taliptir. Hiçbir vatandaşın
oyu bir partinin ipoteğinde değil. Kimlik üzerinden politika
yapılamaz!"
Niye böyle konuşuyor biliyor musunuz?
Çünkü kafalarında oluşan "Ahmak millet" algısının
gerçek olduğunu düşünüyor. Dikkat ederseniz PKK ve Fetö de aynı
dili kullanıyor.
PKK'lı teröristlerin ve onların siyasi uzantısı konumundaki
HDP'lilere bakın, ne dediğimi anlarsınız.
Kan döktükten hemen sonra "Barış istiyoruz"
derler. Katliam yaptıktan sonra, "insanlar daha fazla ölmesin,
analar ağlamasın" derler.
Bakın Fetö'ye...
Daha önceki seçim döneminde Ekmeleddin İhsanoğlu'na destek
verilmesi gerektiğini "İhsanı Ekmel, İmanı'ı Ekmel" sözleriyle ima
etmişti. Ama sorduklarında, "Ne alaka, biz dua ediyoruz
şurada" diyordu.
Kemal Kılıçdaroğlu da öyle...
Kendisi bir otelde HDP'li Ahmet Türk ile yakalanmış, inkâr etmiş.
Ne için görüştünüz denildiğinde, "Biz öylesine bir çay
keyfi yapalım dediydik" diyerek olayı magazinsel hale
getirmiş.
Partisinin sadece Marmara Bölgesinde 292 HDP'li Meclis üyeliğine
yazılmış. Yasak aşk yaşadığı partinin genel başkanı çıkıp,
"Kazandıklarında bizim sayemizde kazandıklarını bilecek ve
ona göre bizi yok saymayacaklar" demiş. Pervin Buldan
isimli diğer Eş Genel Başkan, "Aday çıkarmadık diye
üzülmeyin. Her ilde ve ilçede belediye Meclis üyelerimiz ilk
sırada. Siyaseti biz belirleyeceğiz" demiş.
Bütün bunlara rağmen hala doğruyu söylemeyip milleti ahmak yerine
koymaya çalışıyor. "HDP ve Kandil ile bir ilişkiniz
var mı?" diye sorduklarında, "Biz her kesimden
insanların oylarına talibiz" deyip sıyrılacağını
sanıyor.
Hani katıra, "Baban kimdir?" diye sormuşlar da
"eşektir" demeye utandığı için, "Benim
dayım attır" demiş ya...
İki cevap arasında zerre-i miskal fark yok!
DİPNOT: HDP'li Hasip Kaplan, "HDP'liler
rehabilite edilip topluma kazandırılmalı" sözlerine cevap
verdi:
"Mansur Yavaş Seni öyle bir rehabilite ederizki, feleğin
şaşar aklın tavana vurur, edepsiz..!" diyor...
Sana diyor, sana Mansur Bey?
Verecek bir cevabın var mı?