Katip bile bulamazlar
Abone olBaşbakan Erdoğan, yeni anayasa çalışmalarında muhalefet partilerinin tavrına ilişkin, "Bu aşamadan sonra istedikleri kadar masada otursunla...
Başbakan Erdoğan, yeni anayasa çalışmalarında muhalefet
partilerinin tavrına ilişkin, "Bu aşamadan sonra istedikleri kadar
masada otursunlar, onlar orada notları tutacak katip bile
bulamazlar. Komisyondan sonuç çıkmasa da Türkiye’nin ihtiyacı olan
yeni anayasa için samimi şekilde çalışmaya devam edeceğiz"
dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında
yaptığı konuşmada, Türkiye’nin dünyanın her yerinde artık şu hakkı
destekleyen bir ülke olduğunun bilindiğini belirterek, "haksızlığın
karşısında mertçe, yiğitçe, eğilmeden ve bükülmeden durabilen bir
ülkedir. Bizim ayyıldızlı bayrağımızı yeryüzünde kim görürse ’işte
geldiler’, ’işte yetiştiler’ diyor. ’Kardeşlerimiz dostlarımız bize
ulaştılar’ diyor. Çoğu yerde ayyıldızlı albayrağı görünce insanlar
’yüzyıldır bizi niye beklettiniz’ diye sitem ediyor, sevinç
gözyaşlarını tutamıyor" dedi. Turist sayısındaki artışa dikkat
çeken Erdoğan, 2013 yılında yurtdışına giden vatandaş sayısının 7
milyona ulaştığını ifade etti. Türkiye nüfusunun yaklaşık onda
birinin artık dünyayı gezdiğini anlatan Erdoğan, "Bu 7 mliyon kişi
dışarıdan Türkiye’nin nasıl değiştiğinin, parasının, pasaportunun
nasıl değer taşıdığını bizzat yaşıyor. Anamuhalefet yurtdışına
gittiğinde ülkesini şikayet ediyor. Türk cumhuriyetlerine gitseler,
Ortadağu’nun sokaklarında dolaşsalar kendi ülkelerini daha iyi
tanıyacaklar. Bunlar bırakın Edirne’yi Kars’ı hala Sivas’ın ötesine
geçemiyorlar. Bizim üzerimizde bölücü yaftası durmaz. Bunların
masalarındaki haritalarda ülkeyi nasıl böldüklerini milletim
biliyor. Anamuhalefet anlaşma yapıyor Türk bayrağını alıp
Hakkari’ye gidemiyor, Van depreminde gidemiyor. Sevsinler sizin
gibi muhalefeti" diye konuştu.
Milliyetçiliğin her yerde gönül diliyle konuşabilmek olduğunu
anlatan Erdoğan, "Türkiye attığı adımlarla yavaşlayan değil, güç ve
kader ortaklığı yapan bir ülkedir. Milletimiz bizi gayet iyi
anlıyor, görüyor ne yapacağımızı da çok iyi biliyor. Attığımız her
adımın Türkiye’yi büyütmek için olduğunu milletimiz kalp gözüyle
takip ediyor. Matematik ve teoriler bir kenara dursun biz
milletimizle teori ve hesapları aşan bir iletişim inşa ettik" dedi.
Milletle gönül ve kalp diliyle iletişim kurulduğunu belirten
Erdoğan, Diyarbakır’daki coşkunun, Trabzon’daki heyecanın bunun
ispatı olduğunu dile getirdi. Başbakan Erdoğan, "Unutmayın
tuzakların üzerinde bir tuzak vardır. Hesapların üzerinde bir hesap
vardır. Biz, ’Bismillah’ diyerek başladık. Başladığımız her işte de
hayırlı neticelere ulaşacağız" dedi.
MISIR MESELESİ
Mısır’da 3 Temmuz’da yapılan darbenin arkasında enkaz bırakarak
ilerlemeye devam ettiğini belirten Erdoğan, "Mısır’da 4 bine yakın
kardeşimiz şehit edildi, onbinlercesi yaralandı, binlercesi
tutuklandı. Mısırlı kardeşlerimize sahip çıkmamız darbecileri ciddi
şekilde rahatsız etti. Cumartesi günü Mısır’daki büyükelçimizi
istenmeyen adam ilan ettiler. Biz de ardından ilan ettik.
’Mısır’daki darbe yönetimi rahatsız oluyor’ diye Mısır halkının
yanında durmaktan vazgeçmeyeceğiz. Biz dilsiz şeytan olanlardan
olmayacağız. Bizim Mısırla, Mısır halkıyla ilişkimiz öyle birkaç
yıllık değil bin yıllık bir ilişkidir. Bedeli ne olursa olsun Mısır
halkının yanında durmaya, mısırdaki askeri darbeyi dünyaya
anlatmaya devam edeceğiz. Bir taraftan demokrasi diyecek öbür
taraftan darbe yöneticileriyle iş tutacak. Türkiye Çumhuriyeti
Başbakanı olarak hangisiyle karşı karşıya geldiğimiz de hepsine dik
durmuyorsunuz diye söyledik. Eğer demokrasi diyorsanız o zaman bu
darbe yönetimlerine hep birlikte siyasi iktidarlar olarak dersi
vermemiz lazım. Basit menfaat ilişkileri sebebiyle darbe
yönetimiyle iş tutmaya kalkarsa o zaman gelecek nesiller bize nasıl
bir dünya bıraktınız diye talan ederler. birbirimize karşı olan
kalplerimizle irtibatlı haldeyiz" şeklinde konuştu.
"CENEVRE’DE ORTAYA ÇIKAN SONUÇTA ’TÜRKİYE’NİN TEZLERİ’ KABUL
GÖRMÜŞTÜR"
Pazar günü bir İran’la ilgili önemli bir gelişmeye şahit olunduğunu
söyleyen Erdoğan, "Cenevre’de İran’ın nükleer müzakerelerin
ardından 3 turun ardından olumlu sonuçlar alınmaya başlandı.
Cenevre’de sadece bir ilk adım atıldı ancak başlı başına bu bile
umut verici bir gelişme. Tarafların yapıcı yaklaşımlarıyla sürecin
daha iyiye götürülmesini, müzakerenin sürdürülmesini başından beri
savunmuştuk. İran’a yaptırım uygulanması kararına Tahran
deklarasyonu kapsamında Brezilya’yla birlikte biz karşı çıkmıştı.
Bu içeride muhalefet tarafından eleştiri konusu yapıldı. Türkiye
İran’la aynı fotoğrafta yer alıyor dediler. Cenevre’de ortaya çıkan
sonuçta Türkiye’nin tezleri kabul görmüştür. 5+1 biraya geldiler,
kucaklaştılar, işte bunlar geleceği okumaktır. Ama bizde ne
anamuhalefetin ne de yavrusunun geleceği okumak gibi birşeyi
yoktur. Suriye’de Mısır’da nasıl başkalarına göre değil
ilkelerimize göre karar aldıysak İran konusunda da başkalarına göre
değil akla göre yer aldık. İran konusunda olduğu gibi Suriye ve
Mısır konusunda da haklılığımızı görecektir" dedi.
Anayasa çalışmalarına değinen Başbakan Erdoğan, "Yeni bir
anayasanın Türkiye için ne tür bir ihtiyaç olduğunu hep dile
getirdik. Türkiye ilk sivil anayasasını 1921’de yapmıştır, bu
anayasadan sonra ne yazık ki bu derece katılımcı bir anayasa
yapılmamıştır. Biz tıpkı 1921’de olduğu gibi herkesin katkı
verdiği, herkesin diline, inancına, kimliğine saygı duyan sivil bir
anayasa yapma arzusundaydık. Darbeciler anayasa yapıyorsa, siviller
de yapabilir diyerek sivil demokratik katılımcı anayasa yazabilir
diye umutlu olduk. Anayasa uzlaşma komisyonu kurulurken bu iyi
niyetimizi de ortaya koyduk. Partilerin milletvekili sayısını da
bakmadık" ifadelerini kullandı.
"AKŞAM BAŞKA SABAH BAŞKA"
Komisyon çalışmalarında hep iyi niyetli olduklarına dikkati çeken
Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:
"Biz bozan değil, yapıcı olacağız. Biz sivillerinde anayasa
yazabileceğini ifade ederken, muhalefet tam tersi istikamette
yürüdü. 12 ayda bitirilmesi düşünülen bu çalışma 25 aya ulaştı. Bu
güne kadar darbeleri alkışlamış partilerden sivil anayasa
yazmalarını beklemek akıntıya kürek çekmekti. Statükocu bu partiler
süreci tıkadılar, Meclis Başkanı bu süreci sonlandırdı. Şimdi
kalkmış ’masadan kalkmayacağız’ diyorlar. Masadayken bir çabanız
yoksa masada olsanız ne olur? Sadece 60 madde üzerinde mutabakat
sağlandı. ’Olumluysanız gelin beraber Meclis’ten çıkaralım’ dedik.
Muhalefetin Genel Başkanı ’varız’ dedi. Akşam başka sabah başka.
Bir insan bir şeyi söylediği zaman bunun arkasında durur. Genel
başkansan akşam söylediğine sahip çık. CHP her zaman ki gibi çark
etti. Başkanı olmayan bir komisyon çalışması olabilir mi? Sen 220
karşı taraf 326. Buradan birşey çıkar mı, çıkmaz. Bu aşamadan sonra
istedikleri kadar masada otursunlar onlar orada notları tutacak
katip bile bulamazlar. Yeni bir anayasa yapılmasını en çok biz
istedik. Komisyonu fesih noktasına getiren asla biz olmadık.
Komisyondan sonuç çıkmasa da Türkiye’nin ihtiyacı olan yeni anayasa
için samimi şekilde çalışmaya devam edeceğiz" dedi.
(İHA)