Kasetin düşmeyen kalesi
Abone olMehmet Koçoğlu, Ankara'da 12 metrekarelik dükkânında 40 bin kaset biriktirdi. Meraklıları mekânı müze gibi geziyor.
Ankara’nın bitpazarı İtfaiye Meydanı’nda, Mehmet
Koçoğlu’nun dükkânına adım atanlar, başka bir boyuta ışınlanıyor.
12 metrekarelik mekâna girenleri 40 bine yakın kaset ve boy boy
posterler karşılıyor.
“Bunlar benim aile albümüm... Gönül dünyamda hepsini büyüğüm, arkadaşım, dostum, çocuğum gibi gördüm. Hepsini biriktirdim, kolladım, bugüne kadar da getirdim. Hiçbir sanatçıyı seçmedim, çünkü her biri ile ayrı bir gönül bağı kurdum” diyen 43 yaşındaki Koçoğlu, kaset biriktirme sevdasını 1989’da mesleğe dönüştürmüş.
Ne kaset ne teyp var
Müzik, 150 yıldır değişik kayıt teknikleriyle insanlara ulaşıyor.
150 yılın büyük bölümünde başrol plaklarındı. 70’lerde kasetler
geldi. Kasetler de 90’larda yerlerini CD’lere bıraktı. Kasetle
birlikte teypler de üretilmiyor artık.
Koçoğlu’na göre işin en zevkli yanı iletişim: “Burayı müze gezer gibi dolaşıyorlar. İbrahim Tatlıses’ten Müslüm Gürses’e, Erkin Koray’a binlerce sanatçının gençlik yıllarında çıkardıkları kasetlerin kapaklarındaki fotoğraflarını izlemekten keyif alıyorlar. Geçenlerde böyle bir kişi geldi. Aradığı kaseti uzatınca heyecandan fenalaştı, yere yığıldı. Meğer çok önemli yeri varmış o kasetin hayatında ve bir türlü bulamıyormuş. Bilsem alıştıra alıştıra verirdim! Radyolar, televizyonlar, yapım şirketleri de sıklıkla kapımı çalıyorlar.” Koçoğlu, bunları anlatırken teybe bir kaset koyuyor. “Bayram gelmiş neyime, kan damlar yüreğime...” dizeleri mekândan dışarı taşıyor.