Kasap mı, hastane mi?
Abone olBöbrek hastalarının yolu Hindistan'a düşüyor. Çünkü burada böbrek nakli merkezi var. Fakat buradaki nakiller hiç de sağlıklı değil. Hastane sanki bir kasabı çağrıştırıyor.
SABAH, yüzlerce Türk hastanın ölümüne umut aradığı
Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'deki böbrek nakli merkezini canlı
tanıklarla sergiliyor.
Yeni Delhi'deki Star Life kliniği, konuttan çevrilmiş bir yer. Bir ameliyathanesi, bir yoğun bakım ünitesi ve ikişer yataklı iki odası var. Her giden ne kadar bakımsız olduğunu ilk bakışta fark ediyor.
OPERASYON 25-40 BİN DOLAR ARASINDA
Kliniğin sahibi Dr. Civan Rauf. Müslüman olan Rauf operasyonlara doktor ağabeyi ve beş kişilik ekiple giriyor. Yoksul Hintliler'den alınan böbrek en az 25 bin dolara takılıyor.
UMUT YOLCULUĞUNDAN ÖLÜ DÖNENLER DE VAR
Hindistan'da kaçak merkezlerde böbrek nakli yaptırmak sağlıksız koşullar nedeniyle büyük risk. Türkler'den umutla gidip ölen de var, dönüp yoğun bakıma girenler de.
Simsarı var
Böbrek hastalarıyla ilk teması diyaliz merkezlerinde simsarlar kuruyor.
Sonra Hindistan'a bildiriliyor. Beş donör bulununca yolculuk başlıyor.
Bir 'umudun' peşinde Hindistan'a savruldular!..
Kaçak böbrek nakli için Hindistan'daki merkezlere giden Türk hastaları, son derece sağlıksız bir ortam bekliyor. Operasyonun maliyeti 40 bin doları buluyor.
Böbrek nakli için Hindistan'a gönderilecek hastalarla ilk temas diyaliz merkezlerinde kuruluyor. Hindistan'la bağlantılı simsarlar gözüne kestirdikleri paralı Türk hastalara, Hindistan'da böbrek nakli yaptırabilecekleri müjdesini (!) veriyor. O andan sonra fiyat pazarlığı başlıyor. 25 ila 40 bin dolar arasında yapılan anlaşmanın ardından, Hindistan'ın önemli kaçak nakil merkezlerinden biri olan Star Life kliniği ile bağlantıya geçiliyor. Kliniğin sahibi olan 35 yaşındaki Cerrah Doktor Civan Rauf'a hastanın doku testi, yaşı, kilosu ve başka hastalıklarının olup olmadığı bilgileri gönderildikten sonra, kaçak böbrek naklinin startı veriliyor...
YOLCULUK RİSKLERLE DOLU
Star Life Kliniği, listelediği fakir Hint donörler üzerinde çalışmalarına başlıyor. Çeşitli testlerden sonra tutan böbrekler belirleniyor ve İstanbul'dan heyecanla beklenen sonuç, yaklaşık 15 günde tamamlıyor. Bu çalışmalarla en az beş donör tespit ediliyor. Donör fazlalığının nedeni ise, ameliyat sırasında hangi donör daha sağlıklıysa onun böbreğinin ihtiyaç sahibine takılacak olması. Böbrek hastasının Hindistan yolculuğu da bu çalışmaların bitimiyle başlıyor. Klinik yetkilileri ile İstanbul'daki bağlantıları Hindistan programını yapıyor. Ancak belirli aralıklarla diyalize girmesi gereken hastalar, yolculuk programındaki en ufak bir aksamada ölümle burun buruna kalabiliyor. Bilinmeyene doğru risklerle dolu bu yolculuk, daha en başından ölüm korkusunu ile başlamış oluyor.
HİNDİSTAN'A İLK ADIM
Hindistan'a ulaşan hastayı kaçak nakli yapacak kliniğin yetkilisi karşılıyor. Hasta ve refakatçısı ayarlanan otele kadar götürülüyor. Hasta Hindistan'da kaldığı süre içerisinde kimi zaman diyalize girmesi için, kimi zaman da yapılması gereken testler için otel ile klinik arasında adeta mekik dokuyor. Bu süreçte ameliyatı soran hastaya hep aynı cevap veriliyor: "Yarın inşallah..." O yarınlar bir türlü gelmek bilmezken, ne olacağını bilemeyen hasta, başına geleceklerden habersiz stres içinde bekliyor. Yeni Delhi'de bulunan kaçak böbrek nakli merkezi tam manasıyla evlere şenlik. Konuttan kliniğe çevrilmiş olan merkezin içinde bir ameliyathane, bir yoğun bakım ünitesi ve içinde ikişer yatak olan iki oda bulunuyor. Çevreye bakıldığında kliniğin bakımsızlığı dikkatlerden kaçmıyor. Böbrek nakillerinde en ufak virüsün hastayı ölüme götürebileceği düşünüldüğünde, bu sağlıksız ortamın hayati önemi daha bir belirginleşiyor. Böbrek nakli için gelen Türkler'le dolu olan kliniğin sahibi ise yine Türk hastalar arasında namı yürüyen Hintli Operatör Cerrah Dr Civan Rauf. Müslüman olan Rauf, kendini aynı dinden olan Türkler'e yakın hissediyor. Öyleki, Amerikalı böbrek hastalarından nakil için 50 ila 60 bin dolar alan Rauf, Türk hastalardan aciliyet durumuna göre 25 bin ila 40 bin dolar talep ediyor. Civan Rauf, ameliyatlara kendisi gibi doktor olan ağabeyi ve beş kişilik ekibiyle giriyor.
Haber : Ramazan Kurnaz
Kaynak :
Yeni Delhi'deki Star Life kliniği, konuttan çevrilmiş bir yer. Bir ameliyathanesi, bir yoğun bakım ünitesi ve ikişer yataklı iki odası var. Her giden ne kadar bakımsız olduğunu ilk bakışta fark ediyor.
OPERASYON 25-40 BİN DOLAR ARASINDA
Kliniğin sahibi Dr. Civan Rauf. Müslüman olan Rauf operasyonlara doktor ağabeyi ve beş kişilik ekiple giriyor. Yoksul Hintliler'den alınan böbrek en az 25 bin dolara takılıyor.
UMUT YOLCULUĞUNDAN ÖLÜ DÖNENLER DE VAR
Hindistan'da kaçak merkezlerde böbrek nakli yaptırmak sağlıksız koşullar nedeniyle büyük risk. Türkler'den umutla gidip ölen de var, dönüp yoğun bakıma girenler de.
Simsarı var
Böbrek hastalarıyla ilk teması diyaliz merkezlerinde simsarlar kuruyor.
Sonra Hindistan'a bildiriliyor. Beş donör bulununca yolculuk başlıyor.
Bir 'umudun' peşinde Hindistan'a savruldular!..
Kaçak böbrek nakli için Hindistan'daki merkezlere giden Türk hastaları, son derece sağlıksız bir ortam bekliyor. Operasyonun maliyeti 40 bin doları buluyor.
Böbrek nakli için Hindistan'a gönderilecek hastalarla ilk temas diyaliz merkezlerinde kuruluyor. Hindistan'la bağlantılı simsarlar gözüne kestirdikleri paralı Türk hastalara, Hindistan'da böbrek nakli yaptırabilecekleri müjdesini (!) veriyor. O andan sonra fiyat pazarlığı başlıyor. 25 ila 40 bin dolar arasında yapılan anlaşmanın ardından, Hindistan'ın önemli kaçak nakil merkezlerinden biri olan Star Life kliniği ile bağlantıya geçiliyor. Kliniğin sahibi olan 35 yaşındaki Cerrah Doktor Civan Rauf'a hastanın doku testi, yaşı, kilosu ve başka hastalıklarının olup olmadığı bilgileri gönderildikten sonra, kaçak böbrek naklinin startı veriliyor...
YOLCULUK RİSKLERLE DOLU
Star Life Kliniği, listelediği fakir Hint donörler üzerinde çalışmalarına başlıyor. Çeşitli testlerden sonra tutan böbrekler belirleniyor ve İstanbul'dan heyecanla beklenen sonuç, yaklaşık 15 günde tamamlıyor. Bu çalışmalarla en az beş donör tespit ediliyor. Donör fazlalığının nedeni ise, ameliyat sırasında hangi donör daha sağlıklıysa onun böbreğinin ihtiyaç sahibine takılacak olması. Böbrek hastasının Hindistan yolculuğu da bu çalışmaların bitimiyle başlıyor. Klinik yetkilileri ile İstanbul'daki bağlantıları Hindistan programını yapıyor. Ancak belirli aralıklarla diyalize girmesi gereken hastalar, yolculuk programındaki en ufak bir aksamada ölümle burun buruna kalabiliyor. Bilinmeyene doğru risklerle dolu bu yolculuk, daha en başından ölüm korkusunu ile başlamış oluyor.
HİNDİSTAN'A İLK ADIM
Hindistan'a ulaşan hastayı kaçak nakli yapacak kliniğin yetkilisi karşılıyor. Hasta ve refakatçısı ayarlanan otele kadar götürülüyor. Hasta Hindistan'da kaldığı süre içerisinde kimi zaman diyalize girmesi için, kimi zaman da yapılması gereken testler için otel ile klinik arasında adeta mekik dokuyor. Bu süreçte ameliyatı soran hastaya hep aynı cevap veriliyor: "Yarın inşallah..." O yarınlar bir türlü gelmek bilmezken, ne olacağını bilemeyen hasta, başına geleceklerden habersiz stres içinde bekliyor. Yeni Delhi'de bulunan kaçak böbrek nakli merkezi tam manasıyla evlere şenlik. Konuttan kliniğe çevrilmiş olan merkezin içinde bir ameliyathane, bir yoğun bakım ünitesi ve içinde ikişer yatak olan iki oda bulunuyor. Çevreye bakıldığında kliniğin bakımsızlığı dikkatlerden kaçmıyor. Böbrek nakillerinde en ufak virüsün hastayı ölüme götürebileceği düşünüldüğünde, bu sağlıksız ortamın hayati önemi daha bir belirginleşiyor. Böbrek nakli için gelen Türkler'le dolu olan kliniğin sahibi ise yine Türk hastalar arasında namı yürüyen Hintli Operatör Cerrah Dr Civan Rauf. Müslüman olan Rauf, kendini aynı dinden olan Türkler'e yakın hissediyor. Öyleki, Amerikalı böbrek hastalarından nakil için 50 ila 60 bin dolar alan Rauf, Türk hastalardan aciliyet durumuna göre 25 bin ila 40 bin dolar talep ediyor. Civan Rauf, ameliyatlara kendisi gibi doktor olan ağabeyi ve beş kişilik ekibiyle giriyor.
Haber : Ramazan Kurnaz
Kaynak :