Gıda işletmeleri, ofis ve okullar gibi pek çok mekanda tercih edilen tek kullanımlık karton bardakların tüketimi pandemi döneminde daha hijyenik olduğu düşüncesiyle yaygınlaştı. ÇÜ Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, bu bardakların iç ve dış yüzeyinde plastik film kaplı olduğuna dikkat çekti.Hijyenle alakası yok: Gündoğdu, "Bu bardakları kullanmanın hijyenle uzaktan yakından bir ilgisinin olmadığını vatandaşlarımızın bilmesi gerekiyor. Hijyeni sağlamak için bunları kullanmak yerine sağlıkla ilgili uzmanların önerdiği gibi sabun ve deterjanla ya da yüksek sıcaklıktaki suyla çok kullanımlık cam bardakların yıkanması dezenfeksiyonda işe yarayacaktır" diye konuştu.Denizlere kadar taşınıyor: Karton bardakların doğada yarattığı tahribattan söz eden Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, "Tek kullanımlık bardaklar kullanıp doğaya atıldıkları zaman üzerlerindeki karton parçacıklar rüzgar ve yağmur gibi çeşitli faktörlerle bardaktan ayrılarak plastik kısmı açıkta kalıyor. Bu da çok hafif bir malzeme olduğu için rüzgarla denizlere kadar taşınabiliyor. " ifadelerini belirtti."Ciddi anlamda risk oluşturuyor" Gündoğdu, "Bardaklar karton gibi görünse bile plastikler gibi doğada yüzbinlerce yıl hiçbir parçalanmaya uğramadan kalabileceğini unutmamak lazım. Sadece çevre açısından değil kullananlar açısından da ciddi anlamda risk oluşturuyor" dedi. Mikroplastiği içeceğin içine bırakıyor: Doç. Dr. Gündoğdu,"Karton görünümlü plastik bardakların içerisine sıcak içecek koyduğumuz zaman içerisindeki plastikten kopan nano ve mikroplastikler bizim bünyemize geçebiliyor. 70 derecenin üzerinde bir sıcak içeceğin iç yüzeydeki plastik kaplamayı parçalayarak binlerce mikroplastiği içeceğin içerisine bırakabildiğini unutmamak gerekiyor." diyerek çarpıcı bilgiler verdi. Gündoğdu, "Böylelikle düşük de olsa soğuk içecekler ve özellikle sıcak içecekleri bu bardaklarda içen kişi tarafından mikroplastiğin de yenilmesine neden olabilir." sözlerini kullandı.Beyne kadar ilerliyor: Canlılar üzerinde yapılan araştırmalara örnekler vererek riskin boyutlarını anlatan Doç. Dr. Gündoğdu, "Özellikle nano plastikler çok küçük boyutlarda oldukları için bağırsak duvarından geçerek iç organlarımıza kadar yerleşebilme riskine sahip. Çeşitli canlılar üzerinde yapılan çalışmalarda bunun beyne kadar ilerleyebildiği, hatta ana rahmine ulaşıp buradan plasentaya kadar erişebildiğine dair çalışmalar var. " diye konuştu.Gündoğdu, "Hem çocuk sağlığı için hem anne hem de yetişkin sağlığı için içerisi plastik kaplı bu bardakların kullanımı ciddi risk oluşturuyor. Hijyenik olacağım diye sağlığımızı tehlikeye atmanın da çok mantıklı, tutarlı bir tarafı olmadığını bilmekte fayda var." ifadelerini belirtti.Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, nasıl ve hangi standartlarda üretildiğine dair kesin bilgilerin olmadığı bu ürünün yüzeyinin çeşitli kimyasallarla kaplandığına dair iddiaların olduğundan da söz etti. Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, "Özellikle cam olan çok kullanımlık bardakları tercih etmekte fayda var. Yanımızda bardağımızı taşırsak yapı malzemesinin tam olarak ne olduğu belli olmayan ve doğada da parçalanması imkansız olan bardakları da kullanmak durumunda kalmayız" diyerek sözlerine son verdi.