Kart kullanımında yasal boşluklar var
Abone olBDDK Başkanı Tevfik Bilgin Ankara Sanayi Odası Yönetim Kurulu toplantısına katıldı. Bilgin, kredi kartı çılgınlığını bu konuda kanuni bir tabanın bulunmamasına bağladı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik
Bilgin, kredi kartları ile ilgili kanuni bir taban bulunmaması
nedeniyle kullanımın çok yaygın olduğunu belirterek, ''Maalesef bir
kısım tüketicilerde bunu kötü kullanmak eğiliminde, bu oran da
giderek artmakta'' dedi. BDDK Başkanı Tevfik Bilgin Ankara Sanayi
Odası (ASO) Yönetim Kurulu toplantısına katıldı. Bilgin,
toplantıdan sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu ve soruları
yanıtladı. Bir gazetecinin sorusu üzerine BDDK olarak daha az
olumsuz olarak manşetlere çıkmak istediklerini söyleyen Bilgin,
geçtiğimiz dönemde Fon'a alınan bankalar nedeniyle manşetlere
çıkmamalarının mümkün olmadığını ama bundan sonra bankacılık
sektörünün önünü açma konusunda yapacakları icraatlar ile gazete
manşetlerine çıkmak istediklerini anlattı. Bilgin, kredi kartları
ile ilgili bir soruya verdiği yanıtta ise kredi kartlarının kanuni
bir tabanı bulunmamasına dikkat çekerek, şunları söyledi: ''Kredi
kartlarının kullanımı çok yaygın. Maalesef bir kısım tüketicilerde
bunu kötü kullanmak eğiliminde. Bu oranda giderek artmakta. Kredi
kartı ile kredi kartını kapatan, ücretine rağmen oldukça yüksek
limitler taşıyan, cüzdanında 5-6 tane kredi kartı taşıyan, tüketici
kredisi alıp kredi kartı borcunu onunla kapatan, böyle çeşitli
finansal tekniklere giren kullanıcılar var. Tabi bankalarımızda
sokakta kredi kartı dağıtmakla, piyasa payını arttırmak gibi bir
amaçla oldukça açılmış durumdalar. Biz iki tarafı da düşünerek
(çünkü bir kamu kurumuyuz), iki tarafında menfaatlerini düşünmek
durumundayız. Bunu bir yasal tabana oturtmak istiyoruz ve bunun
için gayret gösteriyoruz. Hazırlamakta olduğumuz ve son noktasını
koymadığımız, eleştirilere açacağımız taslakta bu anlamda bu yasal
tabanı oluşturacaktır.'' HOLDİNG BANKACILIĞI Medya sahiplerinin,
banka sahibi olması ile ilgili bir soruya verdiği yanıtta da
Bilgin, hazırlanan taslakta bu konuda bazı düzenlemeler bulunduğunu
kaydetti. Bir dönem Türkiye'de holding bankacılığının ekonominin
gelişmesi ve reel sektörün büyümesi anlamında teşvik edildiğini çok
iyi bildiklerini belirten Bilgin, ''Bu konuya önem verilmiş. Ama
geçtiğimiz yıllar özellikle 1990-2000 arası bize şunu gösterdi;
Holding bankacılığı getirdiği riskler itibariyle Türk bankacılık
sisteminin yapısına uymamaya başladı'' dedi. Bundan dolayı ilgili
taslakta holding bankacılığını sonlandırmaya veya sona erdirmeye
yönelik bazı hükümlerin yer aldığını anlatan Bilgin, bu konudaki en
önemli hükümlerden birinin bankaların mali olmayan iştiraklerinin
oranının azaltılmasına ilişkin düzenleme olduğunu bildirdi. Bilgin,
bu konuda da bir geçiş dönemi verildiğini belirterek, şunları
kaydetti: ''Sadece bu hüküm değil, kanunun muhtelif maddelerinde
finansal holding şirketleriyle, denetimle, konsolide denetimle
ilgili maddelerde bir şekilde bizim amaçladığımız noktayı
göstermekte. Neyi amaçladığımızı göstermekte. Bu anlamda sayın
Başkan'ın (ASO Başkanı Zafer Çağlayan) holding bankacılığı
yaklaşımı taslakta zaten kendini bulmuş durumda. Sahiplikle ilgili
konu hepinizin çok sorduğu bir konu. Şu anda mevcut kanundaki
ilkeler AB ilkeleriyle oldukça uyumludur. 4389 sayılı kanunda.
Taslağımızda da büyük ölçüde eski kanundan yararlanılmıştır.
Taslağımızda sahiplikle ilgili hükümleri internet sitemizde de
görebilirsiniz. Hükümler oldukça açık.'' Banka sahipliği ile ilgili
maddenin Meclis'te değişikliğe uğraması ile ilgili bir soru üzerine
de Bilgin, bu konuda Meclis'te ne olup olmayacağını bilemeyeceğini
belirterek, bunun Parlamento'nun kararı olacağını söyledi. Bilgin,
''Bizim taslakla ilgili yapacağımız işlemler Eylül ortasına kadar
devam eder. Taslağı sevk ettikten sonra taslak bizimdir. Sonuna
kadar savunuruz. Ama karar mercileri tabi ki yüce parlamentodur''
dedi. ''SAHİPLİKTE SON NOKTA KONMADI'' Sahiplikle ilgili konuda AB
mevzuatı ile diğer ülkelerin uygulamalarının tarandığını ve ona
göre bir taslak hazırlamaya çalıştıklarını belirten Bilgin,
sahiplikle ilgili maddenin de bu taramalar sonucu oluştuğunu,
üzerinde halen çalışıldığını ve bu konuda daha son noktanın
konmadığını bildirdi. TMSF ile BDDK arasında bir iletişim kopukluğu
olduğu yönünde eleştiriler bulunduğunun hatırlatılması üzerinde
Bilgin, BDDK olarak TMSF'den tek farklarının mekan olduğunu
söyledi. TMSF'nin İstanbul'da, BDDK'nın ise Ankara'da bulunduğunu
onun dışında irtibat ve koordinasyonun iki kuruluş arasında olması
gerekenden daha fazla düzeyde bulunduğunu belirten Bilgin, ''Çünkü
bir çok işlem ya da iş koordineli bir şekilde gitmeyi gerektiriyor.
Bu anlamda koordinasyon açısından herhangi bir sorunumuz yok. Artı
Bankalar Kanunu'na koyduğumuz bir hükümle şu andaki taslakta bir
eşgüdüm komitesi öngörüyoruz ve en az her ay TMSF ile BDDK'nın
belli yöneticiler bazında toplantı yapması, konuları teker teker
ele almasını öngörüyoruz. Tabi veri ve bilgi yönetiminin
paylaşımını buna katmıyorum. Çünkü bunları paylaşmaya TMSF ile
devam edeceğiz'' diye konuştu. Fon'a geçen bankalarda nasıl
uzlaşmaya gidildiğine ilişkin daha ayrıntılı bilgi verilmesine
yönelik bir soruya verdiği yanıtta da Bilgin, kendisinin aralık ayı
başında göreve başladığını, aralık ve ocak ayında aynı zamanda
Fon'unda başkanı olduğuna anlattı. Ancak ocak ayından itibaren
yaklaşık 7 aydır Fon'un ayrı bir kurum ve ayrı bir yönetimi
bulunduğunu söyleyen Bilgin, Fon'un tamamen bağımsız olduğunu
söyledi. Bilgin, bu konunun TMSF Başkanına sorulması gerektiğini
belirterek, ''Şubat'ın başından itibaren benim Fon'la ilgim sadece
ortak konularımızdır. Sizin bahsettiğiniz konularda herhangi bir
yorum, açıklama yapmam yetkilerimi aşmak olur'' dedi. Kredi
Kuruluşları Kanun Taslağı'nın 181 maddeden oluştuğunu ve taslağın
üçte biri gibi büyük bir bölümünün TMSF ile ilgili hükümleri
içerdiğini söyleyen Bilgin, dolayısı ile taslağın hem BDDK'yı hem
de TMSF'yi düzenleyen bir taslak olduğunu ve bu özelliğinden dolayı
da iki sahibi bulunduğunu söyledi. Bilgin, ilgili maddelerin TMSF
tarafından hazırlandığını onlara hiçbir müdahaleleri bulunmadığını
da sözlerine ekledi.