Kart aidatı ödememenin yolu
Abone olBDDK) Başkanı Tevfik Bilgin vatandaşlara kredi kartı aidatından kurtulmanın yöntemini açıkladı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik
Bilgin vatandaşlara kredi kartı aidatından kurtulmanın yöntemini
açıkladı.
Kredi kartı aidatı alan bankalarla 'çalışmayın' çağrısı yapan
Bilgin, "Yeni kredi kartı alırken müşteriler 'yıllık aidat
ödemeyeceğim' diye sözleşmeye yazsın. Banka kabul ediyorsa kredi
kartı aidatı ödemezler." tavsiyesinde bulundu.
BDDK Başkanı Bilgin, 2009 yılı bankacılık göstergelerini açıklarken
bankaların krizde takındıkları tavrı eleştirdi. Kredi
kullandırmadaki artışın yeterli olmadığını ifade eden Bilgin,
tedirginlik ve likit kalma gayreti sebebiyle mevcudun korunduğunu
dile getirdi. Kriz ortamında bir yere kadar bunun normal
karşılanabileceğini kaydeden Bilgin, "Bazı bankalarımızın kredileri
hızla geri çağırması, vadesi gelmemiş çekleri takibe koymaları gibi
davranış kalıpları not edildi. Her ülkede kriz olabilir ama bu kriz
bize bazı bankaların tavır değişikliğini not edip ilgili kurumlara
verdik." şeklinde konuştu. Tüketicilerin kullanmadıkları karta
yılık ücret alınmasını mantıklı bulmadıklarını söyleyen Bilgin, bir
banka 10 lira gönderme parası alırken diğerinin 50 lira almasını da
doğru bulmadıklarını ifade etti. "Vatandaşlarımız memnun
olmadıkları bankalarla çalışmasındalar." diyen Bilgin, yeni kredi
kartı alırken müşterilerin sözleşmelere 'yıllık aidat ödemeyeceğim'
yazmasını isterdi.
Konuşmasının sonunda Kurum olarak 2010'dan beklentileri sıralayan
Başkan Bilgin, yeni yılın 2009'dan daha zorlu bir yıl olacağını,
ihtiyati iyimserliğin süreceğini, takipteki krediler ve kredi
riskine özellikle dikkat çekeceklerini, faiz riskine önem
verdiklerini dile getirdi. Bilgin, bazı genel müdürlerin yüzde
20-25 büyüme öngörülerini abartılı bularak, Bankaların yurtdışı
faaliyetleri destekliyoruz. Bankacılığımız krizden çıkışta etkili
olacak. Bankacılık yapamaz denen Türkler vites büyütecek
bankacılıkta. Özellikle balkanlarda etkin olmak için girişimde
bulunacaklar. Özellikle özel bankalardan bunu bekliyoruz ve
destekleyeceğiz." dedi.
BİZDE 'TOMBUL KEDİ' YOK
Sunumunun ardından gazetecilerin ABD Başkanı Barack
Obama'nın bankalara sınırlama getirilmesi uygulamasının Türkiye'de
de uygulanıp uygulanmayacağının sorusuna karşılık Bilgin, "Bizde
tombul kedi yok. Batı Avrupa'da milli geliri aşmış bankalar var.
Türkiye'de bankaların toplam büyüklüğü mili gelirin yüzde 85'ini
oluşturuyor. Bankacılıkla ilgili öneriler, bir bankada olumsuz
dalgalanma sistemdeki bankaları zatürre olmasına neden olabilir mi?
ona bakılıyor. Biz zamanında kar dağıtımını engelleriz dedik iyi ki
engellemişiz. Yüzde 12 sınır koyduk şimdi yüzde 14 neden koymadınız
diyorlar. Sayın Bakanımı Ali Babacan'ın da son değerlendirmeleri bu
çerçevede." değerlendirmesini yaptı. Yapılacak çalışmalara teknik
olarak bilgi ve belge desteği vereceklerini aktaran BDDK Başkanı,
böyle bir çalışmanın hiçbir bankaya zarar vermemesi ve bankaların
sağlıklarını bozmaması gerektiğinin altını çizdi.
BALKANLAR'DA BANKA SATIN ALMA
Balkanlarda kamu bankalarının banka satın almama
gerekçesi sorulması üzerine Tevfik Bilgin, Balkanların bankacılık
açısında iyi bir hacmi olduğunu Avrupa Birliği üyelik sürecinde bu
ülkelerde bankaların var olması gerektiğini dile getirdi.
Yunanistan'ın krizde zayıflamışken Türk bankalarının Balkanlarda
etkinliğini arttırması gerektiğine işaret eden Bilgin,
"Bankalarımızı sözle destekliyoruz. Kamu bankalarının bu ülkelerde
istediğimiz anlamda aktivite yaratamazlar. Özel bankaların daha
fazla kar, daha fazla yaygınlığı olmalı." dedi. Başkan Bilgin,
Ziraat Bankası'nın özelleştirilme sürecine ilişkin sorulara da
"Türkiye'nin Ziraat gibi bir banka enstrümanına ihtiyacı var."
cevabını verdi
BANKALARDAKİ BÜYÜME YÜZDE 15 OLABİLİR
Uluslar arası Finansal İstikrar Kurumu'nun bankalara yüzde 10
sınırı koyması halinde Türkiye'nin de uymak zorunda kalacağına
işaret eden Bilgin, bu yapının ortak bir karar alacağını
sanmadığını dile getirdi. Banka şubelerinden alınan yıllık
harçların bankalara nazar değdirecek bir karar olmadığına işaret
eden Bilgin, "400 milyon lira yük getiriyor. Bankalar çok
eleştiride bulunmaz. İyi günlerde bu harcın kalıcı olmaması lazım.
Eminim ki ekonominin iyi günlerinde harcın yeniden ele alınması
yönünde düşüncesi vardır." dedi. bankacılığın 2010 yılında ortalama
yüzde 15'ler düzeyinde büyüyeceğini aktaran Bilgin, geçen yıl
bankalar için maliyetleri azaltıcı bütün materyalleri kullandık0.
bundan sonra kredi faizlerinde 0,40,-0,30 indirime neden olabilir."
diye konuştu.
TÜRKİYE KOLAY KOLAY BANKACILIK YAPILACAK ÜLKE
DEĞİL
Yeni banka kurulumuyla ilgili lisans verilip verilmeyeceği
sorulması üzerine Bilgin şu değerlendirmeleri yaptı: "Lisans
elbette ki verilecek bir şeydir. Geçmişte çekingen davranmamızın
sonuçlarını alıyoruz. Ege Ticaret Odası ile Yunanistan Ticaret
Odası banka kuracaktı. İzin vermedik. Şimdi iyi ki kurmamışız
noktasındalar. 30 milyon lirayla bu ülkede bankacılık yapılmaz. 30
milyon parasal büyüklük yanında güç ve itibar maceraya girmeme
düşüncesi bu ülkeye inanç gerekir. Eskiden yemek masalarında
bankalar alınır satılırdı. Bu dönemde buna izin vermiyoruz. Suriye
Türkiye'den 20-30 yıl geride bir ekonomik yapıya sahip. Bankalar
için sermaye kurulum tutarı 200 milyon dolara çıkardı. İslami
bankalar için 300 milyon dolar. Söyleyecek tutarımız var ve
söylüyoruz. Yabancı bankalar çekimser olduğunu gösteriyor. Türkiye
kolay kolay bankacılık yapılacak bir ülke değil."