George Hagi 1996 yılında Türkiye'ye gelmiştir. 5 sezon kaldigi Galatasaray'da 1 Avrupa Süper Kupasi, 1 UEFA Kupasi, 4 Lig Sampiyonlugu, 2 Türkiye Kupasi, 1 Cumhurbaskanligi Kupasi kazamistir. Hagi, transferi Türk basınında ciddi eleştiriler aldı ve Hagi'nin yaşının 31 değil 35 olduğu iddia edildi ancak Hagi eleştirilere sahada karşılık vereceğini söyledi ve Galatasaray'daki ilk üç lig maçında galibiyeti getiren golleri atarak onu eleştirenleri susturdu.. Daha sonraki yıllarda ise, Hagi takımda gizli lider oldu takıma kazandırdığı kupaların yanı sıra oynadığı 132 maçta 110 gol attı ve attırdı.. Galatasaray'da 5 sezon forma giyen Karpatların Maradonası'nın kariyerinde en çok forma giydiği takım Galatasaray oldu. Taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazandı. Ünlü "10 numara", çektiği sert, isabetli şutları ve frikikten attığı gollerle Galatasaray seyircisini unutulmazları arasına girmeyi başarmıştır. Attığı goller sonrasında Galatasaray tribünleri I Love You Hagi şeklinde tezahürat yaparak Hagi'ye olan sevgilerini gösterdiler. Gheorghe Hagi 2000-2001 sezonu sonunda Galatasaray'da taşıdığı 10 numaralı formasıyla 36 yaşında dünya çapında yıldızların oynadığı unutulmaz bir jübile maçı ile yeşil sahalara veda etti. Veda ettiği sezon sonunda futbolu bıraktığını açıklamasına rağmen İtalya'nın İnter ve İspanya'nın Real Madrid kulüplerinden futbola dönmesi için teklif alındığı İnter ve Madrid yöneticileri tarafından doğrulandı. Hagi, futbolu bırakır bırakmaz Romanya milli takım teknik direktörlüğüne getirildi ancak başarılı olamadı. Daha sonra çalıştırdığı diğer bir takım Süper Lig ekiplerinden Bursaspor oldu. Bursaspor'da istenilen ortamı sağlayamaması sebebi ile sezon bitmeden ayrıld birkaç ay sonra Fatih Terim'in istifası ile Galatasaray teknik direktörlüğüne getirildi. Birkaç yıl önce oyuncu olarak ter döktüğü takıma bu sefer hoca olarak gelen Hagi, Galatasaray'ın Fenerbahçe'yi finalde 5-1 gibi bir skorla yenip Türkiye Kupası'nı kazandığı maçta takımın teknik direktörü idi. Galatasaray'dan sonra, Romanya'nın Politehnica Timişoara ve sonra da Steaua Bükreş takımlarını çalıştırdı. Ardından teknik direktörlüğüde bırakarak kendi ismiyle açılan futbol okulunun başına geçti.