Karnında bıçakla hastaneye getirildi

Bursa'da markete bira almak için gelen bir kişi, market işleten bayanı Rambo bıçağı ile yaralayıp üstündeki ziynet eşyalarını ve kasadan 200 lira alıp kaçtı. Yaralı kadın karnına saplanan bıçakla hastaneye kaldırıldı.

2 ŞİŞE İÇTİ SONRA MARKETE GELDİ

Olay Merkez Osmangazi ilçesi Altıparmak Mahallesinde gece saat 00:30 da meydana geldi. 25 yaşlarında beyaz elbise giyimli bir şahıs, sokak üzerinde bulunan bir marketten alkol aldı. 2 şişe alkolü tükettikten sonra tekrar markete gelen kimliği belirsiz zanlı, marketi işleten 33 yaşındaki evli ve 2 çocuk annesi Emriye Terzi'den bir şişe daha alkol istedi.

ÖNCE SOL OMZUNA SONRA KARNINA

Müşterisine vermek için dolaptan alkol almaya çalışan bayan, arkasını döndüğü sırada bıçaklı saldırıya uğradı. Zanlı yanında getirdiği Rambo bıçağını kadının ilk önce sol omzuna daha sonra da karnına sapladı.

PARALARI ALIP KAÇTI

Yaralı kadın, karnına saplanan bıçakla yere yığıldı. Terzi'nin yerde kıvrandığını gören zanlı kasada bulunan 200 TL parayı ve kadının boynundaki kolyeyle birlikte parmağındaki yüzüğünü de çıkararak kayıplara karıştı. Yaralı kadının çığlık attığını duyan çevredeki vatandaşlar ise hemen 112 Acil Sağlık Ekipleri ve polise haber verdi.

HAYATİ TEHLİKEYİ ATLATAMADI

Olay yerine gelen sağlık ekipleri kadının karnına saplanan bıçağı hayati tehlikesi bulunduğu gerekçesi ile çıkarmadı. Talihsiz kadın için Bursa Devlet Hastanesi Genel Cerrahi Servisi'nde bulunan doktorlara haber verildi. Karnındaki Rambo bıçağı ile hastaneye getirilen kadın ameliyata alındı. Genç kadının hayati tehlikeyi henüz atlatamadığı öğrenildi.

ALKOLÜ HALDE ARABA SÜRÜNCE

[PAGE]

Ankara'da alkollü direksiyon başına geçen sürücü, ASKİ'nin içme suyu borularının döşenmesi için kazdığı çukura düştü. Uyarı levhalarını yıkarak kazı bölgesine giren alkollü sürücü, mahsur kaldığı araç içerisinden kazı çalışması yapan işçiler tarafından kurtarıldı.

Edinilen bilgiye göre, Keçiören'de gece saatlerinde meydana gelen olayda, Yusuf Korkut idaresindeki 06 AF 3663 plakalı otomobil, Sanatoryum Caddesi'nde ASKİ tarafından içme suyu borularının döşenmesi için kazılan çukura düştü.

Uyarı levhalarını yıkarak kazı çalışması yapılan bölgeye dalan sürücü Korkut, az daha kazı çalışması yapan işçilerin ölümüne sebep oluyordu. Biranda otomobilin kazılan çukura doğru geldiğini fark eden işçiler, çukurdan çıkarak kaçmaya başladı.

Bu sırada işçilerin tüm uyarılarına rağmen yavaşlamayan sürücü Korkut, kazılan çukura düştü. Kazayı yara almadan kurtulan ve araç içerisinde mahsur kalan sürücü Korkut, kazı çalışması yapan işçiler tarafından sıkıştığı yerden kurtarıldı.

Çukura düşen araçtan çıkartılan sürücü Korkut'un ayakta durmakta zorlandığını ve alkollü olduğunu fark eden işçiler durumu polis ekiplerine haber verdi. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri alkollü sürücü Korkut'un ifadesini almak üzere karakola götürdü.
Olayla ilgili başlatılan soruşturma devam ederken, çukura düşen otomobil çekici yardımıyla bulunduğu yerden çıkartıldı.

[PAGE]

POLİS, MESLEKTAŞINA AĞABEYİNİN ÖLÜM HABERİNİ NASIL VERDİ?

[PAGE]

Adana'da çatı ustalığı yapan bir kişinin çıktığı çatıdan düşmesi sonucu hayatını kaybetmesinin ardından olay yerine gelen bir polis memuru, çatı ustasının telefonunu alarak rehberde "kardeşim" yazılı kişiyi arayıp ağabeyinin öldüğünü haber verirken zor anlar yaşadı. Polisin aradığı çatı ustasının kardeşinin de polis olması emniyet güçlerini zor durumda bıraktı.

Edinilen bilgiye göre olay, merkez Seyhan ilçesi Fevzipaşa Mahallesi 48055 Sokak 7 numarada bulunan bir boya deposunda meydana geldi. İddiaya göre, 38 yaşındaki 2 çocuk babası Murat Özcan, çatı tamiratı için sabah saatlerinde Fevzipaşa Mahallesi'ndeki bir boya deposuna gitti. Yaklaşık 8 metre yükseklikteki çatıya çıkan Özcan, bastığı çürümüş plastik kaplama çatının kırılması sonucu dengesini kaybederek yere düştü. Başının üzerine düşen Özcan olay yerinde hayatını kaybetti. İhbar üzerine olay yerine gelen ekipler, ölen şahsın bir yakınına ulaşmak için üzerindeki taşıdığı cep telefonunu aldı.

Telefonun rehberinde yer alan 'Kardeşim' yazılı numarayı arayan bir polis memuru, telefonu açan kişiye bir an kardeşinin öldüğünü söylemekte güçlük çekti. Ancak daha sonra "Ben polis memuruyum, Murat Özcan neyiniz oluyor?" diye sordu. Karşıdaki Özcan'ın kardeşi olduğunu belirterek, "Bende polisim" demesi üzerine acı haberi vermek zorunda kalan polis, "Başınız sağolsun kardeşiniz çatıdan düşerek hayatını kaybetti" dedi. Ağabey Özcan, duraklayarak olay yerini sordu. Kendisi de Trafik Denetleme Şubesi'nde görevli polis memuru olan Özcan, görev yaptığı kavşağa yakın bölgede bulunan olay yerine hemen geldi. Özcan, çok sevdiği ağabeyinin yerde yatan cansız, kanlı bedeniyle karşılaşınca fenalaştı. Özcan'ı meslektaşları teselli etmeye çalıştı. Özcan sakinleştikten sonra telefonla ağabeyinin ölümünü yakınlarına haber verdi.

Bu arada iş kazasında hayatını kaybeden Murat Özcan'ın cenazesi, otopsi yapılmak üzere cenaze aracıyla Adana Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı. Özcan, otopsinin ardından Adana'da toprağa verildi.

GENÇ KIZIN ŞÜPHELİ ÖLÜMÜ

[PAGE]

Adana'da 'okula gidiyorum' diyerek evden ayrılan ve akşam eski erkek arkadaşı ile ağabeyinin kullandığı aracın trafik kazası yapması sonucunda kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden genç kızın ailesi, kızlarının zorla kaçırıldığını ve ölmeden önce darp edildiğini ileri sürerek savcılığa suç duyurusunda bulundu.

KIZIN PEŞİNİ BIRAKMADI

Edinilen bilgiye göre olay, Pazar günü akşam Adana-Karataş yolunda meydana geldi. İddiaya göre, Olgunlaşma Enstitüsü Çocuk Gelişimi okuyan göre Demet Kürdoğlu (18), Durmuş A. isimli gençle arkadaşlık yapmaya başladı. Bir süre sonra, Durmuş A.'nın üniversiteyi kazanması üzerine arkadaşlıkları bitme noktasına geldi.

Ancak, Demet'in peşini bırakmayan genç, kız arkadaşını unutamadığını evlenmek istediğini söyleyerek ailesine haber gönderdi. Demet'in babası Muhammed Kürdoğlu da, "İkinizin de yaşı çok küçük evlenmeniz için erken" diyerek Durmuş A.'nın talebini geri çevirdi. Bunun üzerine Durmuş A.'nın, Demet'in babasını arayarak, "Sana hayatının en büyük acısını yaşatacağım" diyerek ölümle tehdit ettiği ileri sürüldü.

Durmuş A., 21 Kasım günü İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde görevli bayram izni için Adana'ya gelen ağabeyi Mahmut Kemal A.'yı da yanına alarak Demet ile konuşmak üzere okuluna geldi. Demet'i okulunun önünde alan ağabey ve kardeş, okul çıkışı "Son kez görüşelim. Konuşacaklarımız var" diyerek genç kızı, kendi kullandığı ve içinde polis ağabeyi Mahmut Kemal A.'nın da olduğu 01 ADB 02 plakalı otomobile bindirerek Karataş ilçesine götürdü. Alkol alan iki kardeş, genç kızın evine dönmek istemesi üzerine onu darp ettiği ileri sürüldü. Geç saatlerde Demet Kürdoğlu'u da tekrar Adana'ya dönmek üzere yola çıkan ve ağabey Mahmut Kemal A.'nın kullandığı araç, Yemişli köyü civarında kaza yaptı. Yoldan çıkan araçtaki genç kız, ağır yaralanırken iki kardeş hafif şekilde yaralandı.

Yüzünde ve vücudunda derin izler bulunan genç kız önce Adana Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Buradan da Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin Cerrahi Yoğun Bakım bölümünde tedavi altına alınan genç kız, sabaha karşı hayatını kaybetti.

Bu arada, jandarma ekipleri olayla ilgili soruşturma başlattı. Demet Kürdoğlu'nun ölümünü şüpheli gören Adana Cumhuriyet Savcısı otopsi yapılmasına karar verdi. 3 çocuklu ailenin en büyüğü olan talihsiz Demet, yapılan otopsinin ardından cenazesi adli tıp morgundan alınarak Buruk Mezarlığı'nda toprağa verildi. Jandarmaya verilen ifade de aracı ehliyeti olmayan Durmuş A.'nın kullandığı iddia edildi.

Başındaki sıyrık sebebiyle beyin cerrahi servisine yatırılan polis memuru Mahmut Kemal A.'nın silahına jandarmaya çelişkili ifadeler vermesi üzerine el konuldu. Zanlı, "Beni ekip arabasıyla götürün yoksa beni öldürürler" diye korkarak yardım istediği öğrenildi. Bir gün sonra taburcu edilen polis, kardeşi Mahmut ile birlikte ifade vermek üzere jandarma karakoluna götürüldü. Daha sonra iki kardeş, Karataş Cumhuriyet Savcısı'nın talimatıyla serbest bırakıldı.

KAZA DEĞİL PLANLI CİNAYET İDDİASI

Diğer taraftan, çok sevdikleri kızları Demet'in ölümüyle yıkılan baba Muhammet ve anne Ayşe Kürdoğlu, gözyaşlarına boğuldu. Baba Kürdoğlu, kızın ölümünden sorumlu tuttuğu biri polis iki kardeş hakkında şikayette bulundu. Kızı Demet'in bir kaza sonucu değil kaza süsü verilmiş planlı bir şekilde öldürüldüğünü söyleyen baba, her ikisinin en ağır ceza ile cezalandırılmalarını isteyerek, "Durmuş kızımla evlenmek istemiş bende yaşları küçük olduğu için izin vermemiştim. Bu nedenle Durmuş beni arayıp tehdit ediyordu. Bana 'Sana hayatının en büyük acısını yaşatacağım diyordu. Ben de çocuktur diye fazla ciddiye almamıştım. Ama kızımın canına kıydılar. Bu bir cinayettir. Olayın en kısa zamanda aydınlatılmasını istiyoruz" dedi.

OTOPSİ YAPILACAK

Yüreğir ilçesindeki evinin önünde taziyeleri kabul eden acılı baba, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Kızım okula gitmek için evden çıktı cenazesi geldi. En son kızım annesine ben okuldayım ders bitince geleceğim demiş ama biz gece kaza haberiyle şok olduk. Kızım onlarla kendi isteğiyle gitmiş mi gitmemiş mi bilmiyoruz. Kızımı kaçırdılar mı zorla mı götürdüler bilmiyoruz. Ama savcı kızımda trafik kazasından önce darp izleri kesik izleri tespit ettiği için otopsisinin yapılmasına karar verdi. Her şey bu otopsiden sonra ortaya çıkacak. Ama ben sonuna kadar hakkımı arayacağım. Şikayetçi olacağım."

HIRSIZIN SOĞUKKANLIĞINA BAKIN

[PAGE]

Geçen nisan ayında, İzmir'de üç günde üç kişiyi öldüren zanlı Hamdi A.'nın güvenlik kameralarına yansıyan son görüntüleri ortaya çıktı.

Son kurbanı "Azra" takma isimli travesti Mustafa Has'ı öldürdükten sonra olay yerinden kaçarken MOBESE kameraları tarafından görüntülenen Hamdi A.'nın dört saat sonra Has'a ait cep telefonunu satmak için girdiği dükkanda güvenlik kamerasına takıldığı görüntülerinde oldukça rahat olduğu dikkat çekiyor.

İzmirlilere, üç gün boyunca korkulu anlar yaşatan ve kurbanlarını kafalarına silahla tek el ateş ederek öldürdükten sonra çantalarını alarak kaçan katil zanlısı Hamdi A., son cinayetini işledikten sonra Mustafa Has'a ait çantayla kaçarken MOBESE kameraları tarafından saniye saniye görüntülendi.

Soğukkanlı bir şekilde telefonu satmak için dükkana girerken tedirgin hareket eden zanlı, işletmecinin kendisine ikram ettiği sigarayı içerken ve çayı yudumlarken oldukça neşeli görünüyor. Hamdi A.'nın zaman zaman kahkahalarla güldüğü görülüyor. Cinayet zanlısı Hamdi A., halen İzmir Buca Kırıklar F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor.

OTOBÜS MUAVİNİ MOLA YERİNDE ÖLDÜ

[PAGE]

Sinop'ta özel bir otobüs firmasında çalışan 35 yaşındaki muavin, Sinop-İstanbul seferi sırasında mola yerinde hayatını kaybetti.

Olay, Kastamonu'nun Araç ilçesine bağlı İğdir köyü mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Sinop'tan İstanbul'a gitmekte olan özel bir firmaya ait otobüs, dinlenme tesisinde mola verdiği sırada, otobüsün camlarını yıkamaya başlayan muavin Hakan Saraç (35), yolcuların şaşkın bakışları arasında bir anda yere yığıldı.

Ağzından ve burnundan kan geldiği belirtilen Saraç, olay yerine gelen ambulansla Araç Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Olay yerinde öldüğü ileri sürülen Hakan Saraç'ın ilk kontrolünde mide kanamasından hayatını kaybettiği anlaşıldı. Saraç'ın cesedi kesin ölüm nedeninin araştırılması için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Soruşturma sürüyor.