Karnımdaki demir parçayı canlı canlı çıkarttım
Abone olİstanbul’da iki sinagogda yaşanan bombalı saldırılarından üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen patlamadan kurtulanların acıları hala dinmedi. P...
İstanbul’da iki sinagogda yaşanan bombalı saldırılarından
üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen patlamadan kurtulanların acıları
hala dinmedi. Patlamaların izlerini vücudunda taşıyan Ali Haydar
Adanur, "Patlamada karnıma giren demir parçayı canlı canlı
çıkarttım" dedi.
15 Kasım 2003’te terör örgütü El-Kaide tarafından Neve Şalom ve
Beth İsrael Sinagogu’na düzenlenen bombalı saldırılarda 27 kişi
hayatını kaybetmiş, yaklaşık 300 kişi de yaralanmıştı. Patlamanın
meydana geldiği sinagoglarda ve çevrelerinde de büyük çapta maddi
hasar meydana gelmişti. Patlamanın olduğu o sokakta esnaflık yapan
evli ve 2 kız çocuğu babası olan Ali Haydar Adanur (37),
patlamaların izlerini hala vücudunda taşıyor. Patlamanın olduğu yıl
1 yıllık evli olduğunu belirten Ali Haydar Adanur, “Cumartesi günü
Ramazan ayındaydık. Sabah saat 09.15 sıralarında gazete okuyordum.
Daha sonra sıkıldım ve dükkanın önüne çıktım. Şu camları bir
sileyim dedim. Kapıya bir çıktım sabahları buraya kumaş getiren bir
kamyon gelirdi. İşte o an yanımdan geçen kamyonu öyle bir kamyon
zannettim. Yanımdan geçti ve 10 saniye sonra hiçbir şey
hatırlamıyorum” dedi.
“CANLI CANLI KARNIMDAN DEMİR PARÇAYI ÇIKARTTIM”
Ayıldığında yerde olduğunu ve o an oranın kendisine bambaşka bir
yer gibi geldiğini ifade eden Adanur, “Her yer savaş alanı gibiydi.
Biraz ortalık yatışsın diye bekledim. Çünkü yere düştüğümde kalkıp
gidemiyordum. Bir şey beni tutuyor zannediyordum. Bir yerim mi
kırıldı acaba dedim ve ellerimle kendimi yokladım. Sonra bir baktım
kepenklerin baklaları gibi bir parça karnıma girmişti. Sonra
kalktım ve sıcağı sıcağına o parçayı çıkarttım. Her şeyi kendim
yaptım ki zaten etraftaki herkes yaralıydı. Yerlerde kiminin kolu
kiminin de bacağı vardı. Vücutta zamanla kendine gelince acılar
hissetmeye başlıyorsun. Daha sonra sürüne sürüne köşeye kadar
gittim ve orada tanımadığım birine el attım. Bir arabaya binip
hastaneye gittim. Hastanede doktorların canlı canlı ellerini
karnıma sokarak demir parça aradıklarını hatırlıyorum” ifadelerini
kullandı.
Hastanede bir buçuk hafta kaldığını ifade eden Adanur, “Hastanede
daha fazla kalmamı söylediler. Fakat ben daha fazla burada kalamam
dedim. Hatta o dönemde Başbakan’da ziyaretimize geldi. Hastaneden
çıktıktan sonra biraz da evde yattım. Sağolsun devlet psikiyatri
anlamına yardım teklifi de etti. Fakat ben gitmedim. Aradan 10 sene
geçti şimdi ise 2 tane çocuğum var. Çocuklarım patlamadan 2 sene
sonra oldu. Şimdi ise 4 kişilik bir aileyiz. Allah’a şükürler
olsun, şu an sağlıkla ilgili bir sıkıntım yok” ifadelerini
kullandı.
“ALLAH BİZE BU HAYATTA BİR ŞANS DAHA VERDİ”
Geceleri uyurken 10 yıl önceki patlamanın artık aklına gelmediğini
vurgulayan Ali Haydar Adanur, “Bazen gazeteciler gelince aklıma
geliyor. Bazen de müşteriler geliyor, burada mı patlama oldu diye
soruyorlar. Onlara da anlattığım zaman aklıma geliyor. O dönemde
işte insan ister istemez etkileniyor ama Allah bize bu hayatta bir
şans daha verdi. İnşallah bizde doğru değerlendiririz” şeklinde
konuştu. Çocuğunun birinin 9 yaşında olduğunu söyleyen Adanur,
“Çocuklarım bazen vücudundaki bu yara nedir diye soruyor. Vücudumun
çeşitli yerlerinde dikişler de var. Bende kızım çalıştığımız yerde
bir patlama oldu diyorum. Tabi Sinagog diye tam olarak
anlatamazsın, detaylara girmiyoruz” dedi.
“KAMYONU PATLATAN KİŞİ BİZİMLE BİRLİKTE 1 HAFTA ÇAY İÇMİŞ”
Hangi düşünceye sahip insanların böyle bir şeyi yaptıklarını merak
ettiğini belirten Ali Haydar Adanur, “Yani bir Müslüman’ın böyle
bir şey yapacağını inanmıyorum. Diyorlar ki; ’Müslümanlar geldi
böyle bir yerde patlama yaptılar.’ Ben hala inanmıyorum yani o işin
içerisinde başka şeylerin olduğunu düşünüyorum. Çünkü yakaladık
dedikleri kişi, arabanın içerisinde kendisi de patladı. Bombayı
patlatan da ortalıkta yok. Çünkü o da öldü. Tam olarak o işlerin
içerisine girmek istemiyorum. Kamyonun nasıl geldiğini biliyorum.
Zaten kamyon üst sokağa girememiş, alt sokaktan geldi. Bu işi yapan
kişi bizimle birlikte 1 hafta çay ocağında çay içmiş. Baya bir
araştırma yapmışlar. İşte patlamada o da ölmüş. Adamın bizimle çay
içtiğini güvenlik kameralarından falan bulmuşlar. İşte araştırma
yapmışlar. Buraya aralıklarla gelen yabancı birisini görmüşler.
Sonuçta Osmanbey’in göbeği burası ve gelip geçende çoktur. Farklı
birisi olduğu zamanda anlıyorsun” diye konuştu.
(İHA)