Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un suikast sonucu öldürülmesine ilişkin soruşturma tamamlanarak hazırlanan iddianame mahkemeye gönderildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu savcılarından Adem Akıncı tarafından hazırlanan 609 sayfalık iddianamede, aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in de bulunduğu 28 şüpheli yer aldı. İddianameye göre suikastın ilk olarak AK Parti'de düzenlenen elçiler iftarında yapılması planlandı. Karlov iftara katılmayınca suikast 19 Aralık'ta gerçekleşti. İddianamede Karlov suikastının arkasında, 15 Temmuz darbe girişiminin faili ve aynı zamanda bir casusluk ve istihbarat örgütü olan FETÖ'nün bulunduğu, suikastın, "Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilere yönelik provokasyon türünde bir eylem" olduğu kaydedildi. İddianame, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. İddianamede Karlov suikastına ilişkin görüntülerin yanı sıra, onu vuran polis memuru Mevlüt Altıntaş'ın çatışmada öldürülme anını gösteren görüntüler de yer aldı. "Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkileri baltalamak için suikastin Fetullahçı Terör Örgütü`nce düzenlendiği" tespitine yer verilen toplam 600 sayfalık iddianamede, aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen`in de bulunduğu 28 şüphelinin cezalandırılması istendi. İddianamede, şüpheliler Fetullah Gülen, Şerif Ali Tekalan, Emrullah Uslu, Hamza Sevinç, Temel Alsancak, Murat Tokay, Ahmet Kılınçarslan, Salih Yılmaz, Şahin Söğüt, Ramazan Yücel, Cengiz Özkan, Cemal Karaata, Hüseyin Kötüce, Vehbi Kürşad Akalın, Hayreddin Aydınbaş ve Mustafa Timur Özkan`ın "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "terör amaçlı tasarlayarak kasten öldürme" ve saldırıda yaralanan 3 kişiyi "terör amaçlı kasten öldürmeye teşebbüs etme" suçlarından cezalandırılması istendi. Şüpheliler Sercan Başar, Kadir Şamlı, Oğuzhan Öztürk, Sefa Kurnaz, Hasan Tunç, Ufuk Gül, Doğukan Söylemez, Bilal Dereli, Kaan Bülbül , Abdulsamet Kekeç , Burak Yusmak ve Ayşe Söğüt`e ise "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan ceza verilmesi talep edildi. Karlov`un eşi Marina Mihaylovna Karlov ile saldırıda yaralanan Anıl Değer, Anastas Zimbirikaki ve Leyla Gündoğan iddianamede şikayetçi sıfatıyla yer aldı. FETÖ, KARLOV'U 6 AY ÖNCE ÖLDÜRMEYİ PLANLAMIŞ Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Karlov cinayetinin Rusya ile Türkiye'yi karşı karşıya getirmek için FETÖ tarafından işlendiği vurguladı. KORUMA POLİSİ OLARAK SIZACAKTI İddianamede, örgütün cinayetten yaklaşık 6 ay önce de suikast planladığı ifade edildi.İddianameye göre, AK Parti Genel Merkezince 27 Haziran 2016'da düzenlenen 9. Geleneksel Büyükelçiler İftar Programı'nın davetlileri arasında dönemin Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un da bulunması üzerine, FETÖ'den suikast talimatı alan tetikçi Altıntaş, programın düzenleneceği mekana yine koruma polisi olarak sızacaktı. Altıntaş'ın şüphe çekmemek için programda Başbakanlık personelinin taktığı yaka rozetini kullanacağı ancak Karlov'un o gün yurt dışında bulunması nedeniyle suikast girişiminin başarısız olduğu belirtildi. FETÖ MİT'TEKİ ELEMANINDAN BİLGİ TOPLAMIŞ Fetullahçı Terör Örgütü`nün (FETÖ) Rusya`nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti için MİT`teki örgüt elemanından bilgi topladığı belirlendi. Milli İstihbarat Teşkilatında (MİT) İstihbarata Karşı Koyma (İKK) bölümünde Rusya masasında çalışan şüpheli Vehbi Kürşad Akalın, kendinden sorumlu örgüt üyesine Karlov`un kişiliği ve güvenliğine yönelik bilgiler verdiğini, bu kişinin de bilgileri örgütün tepe noktasına ulaştırdığını anlattı. Şüpheli Vehbi Kürşad Akalın, ifadesinde MİT İKK bölümünde Rusya masasında çalıştığını, FETÖ soruşturmaları kapsamında 2017`nin Haziran ayında ihraç edildiğini söyledi. Teşkilatta 3 yıl 4 ay çalıştığını ve bu süre içerisinde tamamen Rusya masasında görev yaptığını belirten Akalın, yaptığı iş ve çalıştığı bölüm nedeniyle Rusya Federasyonunun Türkiye`deki istihbari faaliyetleri ile ilgili birçok bilgiye ve bu ülkenin Türkiye`de bulunan temsilcilikleri ile ilgili bilgilere sahip olduğunu ifade etti. Örgütte kendisi ile ilk etapta Yıldıray Pala isimli şahsın ilgilendiğini, daha sonra ise "Yusuf" kod adlı soruşturmanın şüphelilerinden Hüseyin Kötüce`nin kendisiyle ilgilenmeye başladığını dile getiren Akalın, Kötüce`nin Rusya savaş uçağının düşürülmesinden sonra kendisiyle sık sık görüştüğünü anlattı. Kötüce`nin görüşmelerde sürekli olarak Rusya`nın Ankara Büyükelçiliğinin güvenliğinin nasıl olduğunu ve ne şekilde sağlandığını sorduğunu aktaran Akalın, "Büyükelçi Andrey Karlov ile ilgili ve şahsın kişiliğiyle alakalı bilgiler verdim. Sadece Karlov ile alakalı değil, sorduğu diğer çalışanlarla ve güvenlikle alakalı bilgiler de verdim. Güvenlikle ilgili bir şirketin ana kapıda nöbet tuttuğunu, bazen olası eylemlere karşı polisin dışarıda sokakta güvenlik sağladığını, Büyükelçilik binası içerisinde ise güvenlikten sorumlu personelin görev aldığını söyledim. Bu hususları Yusuf kod adlı kişiye sohbet ortamında bir araya geldiğimizde sözlü olarak verdim Herhangi bir belge veya dijital materyal şeklinde vermedim. Yusuf kod adlı kişi, Karlov`un aracına koruma aracının eşlik edip etmediğini sordu. Ben, bu durumun değişkenlik gösterdiğini, Büyükelçilik ile alakalı protesto eylemlerinde koruma aracının eşlik edebildiğini, gösteri ve protesto eylemleri olmadığında ise normal prosedürün devam ettiğini, Büyükelçinin protesto olaylarında korumalarının olduğunu, onun haricinde Türkiye`de kendisini güvende hissetmesi nedeniyle koruma talep etmediğini söyledim" diye konuştu. Kötüce, söz konusu bilgilerin doğrudan doğruya "en yukarıya" götürüldüğünü, Karaata`nın bir keresinde Amerika`ya giderek örgüt elebaşı Gülen`e bu hususları kendisinin arz ettiğini söylediğini kaydetti. Gülen`e bilgiler gitmeden herhangi bir karar verilebileceğini düşünmediğini anlatan Kötüce, silsile içerisinde bilgilerin gittiğini, bu şekildeki bir karar verildiğini düşündüğünü, örgüt içerisinde Gülen`in bilgisi ve izni dışında karar alınmasının söz konusu olmadığını ifade etti.