Karısını satırla öldüren katil kocaya 'canım hitabı' indirimi uygulandı
Abone olAyşe Tuba Arslan cinayetine ilişkin istinaf mahkemesinin verdiği kararın gerekçesi açıklandı. Gerekçeli kararda, HTS kayıtları ve mesajların incelemesinde, Ayşe Tuba Arslan’ın bir erkekle gece geç saatlerde yoğun iletişim kurduğu, söz konusu erkeğin maktuleye “canım” diye hitap ettiği, bu durumunda sanığın savunmalarını doğruladığı belirtildi.
Eskişehir’de yaşayan Ayşe Tuba Arslan, eski eşi Yalçın
Özalpay’ın satırlı saldırısı sonucu 2019 yılında hayatını
kaybetmişti. Cinayetle ilgili olarak açılan davada, Eskişehir 3.
Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Özalpay’a “tasarlayarak, canavarca hisle
veya eziyet çektirerek, nitelikli kasten öldürme suçundan”
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar
vermişti. Mahkeme, sanık hakkında haksız tahrik ve iyi hal indirimi
de yapmamıştı.
Cezası 24 yıla indirildi
Sanık Özalapay,
karar için istinaf başvurusunda bulundu. Ankara Bölge
Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi de 25 Haziran tarihinde sanığa
verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını kaldırdı. İstinaf
mahkemesi katil kocanın haksız tahrik altında suçu işlediği
değerlendirmesi yaparak, haksız tahrik indirimi uyguladı ve 24 yıl
hapis cezasıyla cezalandırılmasına hükmetti. İstinaf Mahkemesi
verdiği kararının gerekçesini tamamladı.
Tahrikin etkisi ile cinayeti tasarladı
Gerekçeli kararda, sanığın cinayeti tasarladığı belirtilerek,
“Somut olayda sanığın, aldatıldığını öğrenmesiyle boşanma davasının
devam ettiği süreçte maktulü öldürme kararı aldığı, bu kararında
sebat gösterdiği, boşanma davasının sona ermesinden kısa bir süre
sonra, maktulün sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarının
yarattığı tahrikin etkisi altında bu kararı yerine getirmek için
olay günü beraberine aldığı satırla maktulü öldürdüğü saptanmakla
tasarlamanın sübuta erdiği kanaatine varılmıştır” denildi. Kararda,
maktulde pek çok sayıda öldürücü nitelikte kesici yara
oluşturulmasının tek başına suçun canavarca hisle ya da eziyet
çektirerek işlendiğini kabule yeterli bulunmadığı belirtildi.
"Sanık doğru söylüyor"
İstinaf Mahkemesi yaptığı tahrik indirimine ilişkin olarak da, HTS
kayıtları ve mesajların incelemesinde Ayşe Tuba Arslan’ın S.E
isimli erkekle evlilik sürecini de kapsar şekilde çok sayıda
karşılıklı arama ve mesajların bulunduğunun tespit edildiği
belirtilerek, “S. E, isimli erkek şahısla bu denli yoğun iletişim
kurması ve bu iletişimlerin bir kısmının makul olmayan gece geç
saatlerde yapıldığının tespit edilmesi, Serkan Erdal isimli kişinin
göndermiş olduğu mesajda aralarındaki samimiyeti gösterir şekilde
maktule ‘canım’ diye hitap etmesi de sanığın savunmalarını doğrular
niteliktedir” değerlendirmesi yapıldı.
İlk haksız hareketi gerçekleştirdi
Kararda,
evlilik birliğinin hukuken sona ermesine kadar sanığa karşı sadakat
yükümlülüğü olan Ayşe Tuba Arslan’ın bu yükümlülüğe aykırı bir
şekilde farklı erkeklerle aldatma şeklindeki süreklilik gösteren ve
zamana yayılan davranışları ile ilk haksız hareketi
gerçekleştirdiği savunularak, “Bu şekilde olayların başlangıcına
sebep olduğu, aldatılma olgusunu öğrenmesi üzerine sanığın maktule
yönelik tehdit, hakaret ve yaralama suçlarıyla ilgili mahkumiyetle
sonuçlanan dosyalara konu eylemlerini gerçekleştirdiğinin
saptanması karşısında tahrikte etki-tepki dengesi gözetildiğinde
sanık hakkında haksız tahrik nedeniyle TCK’nin 29.maddesi gereğince
asgari hadden indirim yapılmasına karar verildi” denildi.
Kanlı eşyaların imhası
İstinaf mahkemesi, ayrıca Ayşe Tuba Arslan’a ait kanlı süet mont,
pantolunun, krem renkli kesik kazak ile kan olduğu değerlendirilen
kırmızı leke olan havlu ile kan lekesi bulunan lacivert renkli kot
pantolonun da imhasına karar verildi.
"Ben ölünce mi yardım edeceksiniz"
Mahkeme, Ayşe Tuba Arslan’ın ölümüne yol açan satır ve bir adet
bıçağın da el konulmasına hükmetti. Dosyaya ilişkin son kararı
Yargıtay verecek. Ayşe Tuba Arslan, 23 kez eski kocası hakkında
şikayette bulunurken, çantasında “Ben ölünce mi yardım
edeceksiniz?” yazılı dilekçe çıkmıştı.