Karısı özel görüntülerini başka adamlarla paylaştı! Koca da eşit kusurlu çıktı: Yargıtay'dan emsal karar
Abone olBir boşanma davasının temyiz müracaatını değerlendiren Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, kendi özel görüntülerini başka erkeklerle paylaşan ve kayınvalidesine hakaret eden kadın ile bağımsız konut sağlamayan ve eşine şiddet uygulayan erkeğin eşit kusurlu olduğuna hükmetti.
Aile Mahkemesine başvuran davacı koca, eşinin özel görüntülerini
başka erkeklerle paylaştığını öne sürerek boşanma davası açtı.
Davalı kadının, eşinin annesine (kayınvalidesine) 'geri zekalı'
diye hakaret ettiğine dikkat çeken Aile Mahkeme kararında, ortak
çocuğa kötü davrandığı, çok sayıda erkekle telefonda yazıştığı ve
bu erkeklere özel görüntülerini göndermesi sebebiyle sadakat
yükümlülüğünü ihlal ettiği vurgulandı. Mahkeme, davanın kabulüne
karar verdi. Kararı davalı kadın istinafa götürdü.
Bölge Adliye Mahkemesi, davalı kadının bu kusurlu davranışları
yanında, davacı erkeğinde eşine şiddet uyguladığı, evden çıkmama
konusunda baskı yaptığı ancak yine de kadının ağır kusurlu olduğu
gerekçesiyle, davalı kadının kusur belirlemesine yönelik istinaf
başvurusunun kabulüne karar verdi. Davalı kadın bu kararı da temyiz
edince devreye Yargıtay 2. Hukuk Dairesi girdi.
"Boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit
kusurludur"
Emsal nitelikte bir karara imza atan 2. Hukuk Dairesi,
kayınvalideyle aynı evde yaşamaya zorlamayı kusur saydı. Kararda
“Davalı kadının, eşinin annesine ‘geri zekalı’ diye hakaret
ettiğine yönelik tanık beyanının zamanı belli olmayan soyut beyan
niteliğinde olduğu ortadadır. Kadının çok sayıda erkekle telefonda
yazışması ve özel görüntülerini göndermesi vakıasının ise güven
sarsıcı davranış niteliğinde olduğu, davacı erkeğin mahkemece
belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında, bağımsız
konut temin etmediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre,
boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun
kabulü gerekir. O halde davalı kadının ağır kusurlu olduğu kabul
edilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. Boşanmaya sebebiyet
veren vakıalarda taraflar eşit kusurludur." denildi.
"Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz"
Kararın devamında "Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş
yararına maddi ve manevi tazminata karar verilemez. Davacı erkek
yararına Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2 maddesi koşulları
oluşmamıştır. O halde davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat
isteğinin reddine karar vermek gerekirken, hatalı kusur
belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru
olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. Boşanma yüzünden yoksulluğa
düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer
taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.
Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. Toplanan delillerle, boşanmaya
sebep olan olaylarda davalı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her
hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden
yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı kadın yararına
geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken
isteğin reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.”
ifadelerine yer verildi.