Aracın sahibi Temel Akkaş, 4 sene önce aldığı otomobilini Galatasaray'ın renklerine boyayıp, sarı kırmızılı takımın efsane isimlerinin fotoğraf ve imzalarıyla donattı. Akkaş ardından aracı kullanmaya başladı. Galatasaray'ın İstanbul'da oynadığı maçlarda Florya Metin Oktay Tesisleri'ne gelerek takımı uğurladığını ifade eden Temel Akkaş, 3 senedir bu aracı kullandığını söyledi ve tüm takım taraftarlarının otomobili çok beğendiğini kaydetti. Aracı dizayn ederken 'Karıncaezmez Şevki'den ilham aldığını belirten Akkaş, Galatasaray olan aşkını otomobile yansıttığını dile getirdi.4 senedir aracın kendisinde olduğunu söyleyen Temel Akkaş, "3 senedir bu halde. İçimizdeki aşkı biz de böyle yansıttık. Galatasaray'ın bir efsanesi var, 'Karıncaezmez Şevki'. Onun da böyle o dönemlere ait bir arabası varmış, o da bizim gibi süslemiş. Bizim gibi Galatasaraylı. Biz de onun yolundan gitmeye çalışıyoruz. Biz de zamanın 'Karıncaezmez'iyiz, diyoruz. Bunun adına aşk diyoruz, başka bir şey demiyoruz" ifadelerini kullandı."Fatih Terim'in imzasını aldıktan sonra arabam daha çok tanında araba" Aracı sürekli kullandığını dile getiren Akkaş, "Zaten taraftarın çoğu da tanıyor bu arabayı. Özellikle Fatih Terim'in imzasını aldıktan sonra daha çok tanındı araba. Evren Turhan, Mert Çetin, Ümit hocamız... Yakaladıkça imza attırıyoruz. Ben bu arabayı aldığımda sade bir şeydi. Oğlum dedi ki, 'Baba, arabamız kırmızı. Bunu sarı kırmızı yapalım.' Sonra 'Karıncaezmez Şevki'den de esinlenerek aracı bu hale getirdik. İçimizdeki aşkı bu şekilde göstermeye çalışıyoruz" dedi."Sonunda doğru yolu bulduk" Galatasaraylılığın kendisinden oğluna geçtiğini söyleyen Temel Akkaş, şöyle konuştu: "Galatasaraylılık benden oğluma geçti. 13-14 sene şampiyon olamayıp, sonra şampiyon olduğumuzdan beri Galatasaraylıyım. Arayış içindeyken Trabzonsporluyduk. Yanlış bir yola saptık, Fenerbahçeli olduk. Sonra o doğru yolu, rahmetli Fuat ağabeyim sayesinde buldum. Galatasaraylı olduk. İyi ki de olduk. Buradaki bütün maçlarda Florya'da olmaya çalışıyorum. Maçlara gitmiyorum. Buradan takımımı yolcu edip, el sallayıp, başarılar dileyip, dua edip yolluyorum. Ben de kendime böyle misyon edindim. Bir de bu totem haline geldi, birkaç senedir şampiyon olunca...""Birbirinden ayrılamayan iki sevgili" Galatasaray - Fenerbahçe rekabetini de değerlendiren Akkaş, "Galatasaray ve Fenerbahçe çok farklı. Diğerlerinden çok farklı. Biri Hammer Usta, öbürü Malkoçoğlu. Bu iki dev olmadan olmuyor. Bunlar didişen, ama bir türlü birbirinden ayrılamayan iki sevgili. Biz de Galatasaraylı ve Fenerbahçeli arkadaşlar olarak iyi ki böyle iki büyük deve âşık olduk. Onlar olmadan olmuyor" diye konuştu."Gören 'Efsane' diyor" Otomobilinin simgeleştiğini söyleyen Temel Akkaş, aracın oğluna kalmasını istediğini belirterek, "Keşke öyle bir şey olsa, istiyorum. Oğlum da 'Baba bu arabayı satmayalım, kalsın' diyor. Gerekirse trafikten çekip bir yerde tutalım. Simgeleşti, gören 'Efsane' diyor. Fenerbahçelisi, Galatasaraylısı, Beşiktaşlısı veya takım tutmayan birisi, 'Galatasaraylı araba' diyorlar. 'Temel'in arabası' demiyorlar. 'A, Fatih Terim' diyorlar. Bunları söyletiyoruz ya, o bana daha fazla haz veriyor. Galatasaraylı olan olmayan herkes sempatiyle yaklaşıyor. Genelde zarar veren olmadı, hep beğeniyle, takdirle karşılıyorlar. Herkese teşekkür ediyorum bu konuda" dedi ve sözlerini noktaladı.Karıncaezmez Şevki kimdir? 1919 doğumlu Karıncaezmez'in gerçek adı Şevki Güney'di. O'na Karıncaezmez namını, devrin İstanbul Emniyet amiri, sonradan İçişleri bakanlığı da yapan Orhan Eyüboğlu vermişti. çünkü Şevki aslen şofördü ve sürücülük hayatı boyunca bir tek kaza bile yapmamıştı. Bugün köprü trafiğinde, en ufak bir hata gördüğünde korna çalan, küfür eden ve arabadan inip kavgaya girişen milyonların olmadığı o dönemlerde; Karıncaezmez, İstanbul'un en kibar şoförüydü.Galatasaray Lisesi önünde otomobiline çıkıp selam dururdu Ayakkabısından çorabına, gömleğine kadar her şeyi sarı kırmızı renklerde bir amigo, 1960'lı ve 1970'li yıllarda Galatasaray tribününde herkes tarafından bilinir hale gelmişti. Mesleği otobüs şoförlüğü olan Şevki bey, otobüsleri çiçeklerle donattığı için kurum tarafından ikaz edilince görevinden istifa etmiştir ve Opel marka otomobiliyle taksicilik yapmıştır. Taksisiyle Galatasaray Lisesi önüne gelir, yaklaştığında otomobilini durdurup üzerine çıkar ve selam dururdu. İstiklal Caddesi'nin trafiğini kitleme pahasına!