Karı-koca arasına alzheimer girdi

Ankara'da yaşayan 50 yıllık evli Aliye-Necati Akyürek çifti, yakalandıkları Alzheimer (unutkanlık) hastalığı nedeniyle birbirlerini tanımıyor.

Özel bir huzurevinde kalan yaşlı çiftten Aliye Akyürek (82), eşini bazen oğlu, bazen torunu, genellikle de kendisine emanet edilen bir çocuk sanıyor. Geçmişiyle ilgili bir çok şeyi unutan Necati Akyürek (84) ise kaldıkları huzurevini kendi evleri, diğer huzurevi sakinlerini ise misafirleri zannediyor. Alınan bilgiye göre, Nejat, Esat ve Sedat isimli 3 çocukları bulunan Aliye-Necati Akyürek çifti, 1952 yılında Kırşehir'den gelip Ankara'ya yerleşti. Demiryollarında memur olarak çalışan Necati Akyürek, kısıtlı imkanlarına rağmen Ankara'da çocuklarını okutmayı başardı.

Oğulları Nejat eczacı, Esat mimar, Sedat Akyürek ise yarbay oldu. 3 oğlunu da evlendirerek yuvasını kuran Aliye-Necati Akyürek çifti, mutlu ve huzurlu geçirmelerini hayal ettikleri yaşamlarının son dönemlerinde Alzheimer hastalığının pençesine düştü.

Hastalığa ilk yakalan Necati Akyürek, önce ufak tefek şeyleri, sonra en iyi bildiklerini unutmaya başladı. Eşinin bu durumuna çok üzülen Aliye Akyürek, canından çok sevdiği kocasının hastalığıyla savaşırken, kendisi de illetin kucağına düştü. Geçmişe dair hemen her şey zihninden bir anda silinen Aliye Akyürek, kocasını bile tanıyamaz hale geldi. Aliye Akyürek, kocasını komşunun bıraktığı öksüz çocuk olarak hatırlarken, Necati Akyürek zaman zaman eşini hatırlayabiliyor. Oğlu Nejat'ı kardeşi sanan Necati Akyürek, kaldıkları Özel Gönül Konağı Huzurevi'ni kendi evleri, diğer huzurevi sakini yaşlıları ise misafirleri zannediyor. Huzurevi yönetimi Aliye-Necati Akyürek çiftinin birbirlerinden ayrı kalmaması ve geçmişlerini hatırlamalarına yardımcı olmak amacıyla onlar için ayrı bir oda tahsis etti.

Aliye Akyürek, gün boyu emanet çocuk sandığı terleyip üşememesi, aç kalmaması için eşinin peşinde koşuyor. Aliye Akyürek, "Necati Bey sizin neyiniz oluyor?" sorusuna önce "Torunum" sonra "Oğlum" cevabını veriyor.

Yaşlı kadın, "Burada ne yapıyorsunuz?" sorusuna ise komşuları sandığı huzurevi personelini göstererek, "Evde oturuyoruz. Komşular gelip gidiyor, çay-kahve getiriyorlar" karşılığını veriyor.

Aliye Hanım, röportaj sırasında '"torunum" ve "oğlum" dediği Necati Akyürek'in bir an olsun eşi olduğunu hatırlıyor ve nasıl evlendiklerini hatta çocuklarını anlatmaya başlıyor. Necati Akyürek, eşi ve huzurevi çalışanlarıyla birlikte tempo tutup göbek atmayı da ihmal etmiyor.

Özel Gönül Konağı Huzurevi Müdürü ve sosyal hizmet uzmanı Aysun Civil, Aliye-Necati Akyürek çiftinin yaklaşık 1 yıldır huzurevinde misafir ettiklerini belirterek, "Hastalık önce Necati amcada başlamış. Aliye teyze kendini ailesine adamış tipik bir Türk kadını. Necati amcanın hastalığı boyunca hep hastalıkla mücadele etmiş, kocasının hastalığı nedeniyle yaşadığı kayıpları tolere etmeye çalışmış. Bu süreçte yaşadığı depresyon nedeniyle hastalanmış. Şu anda Alzheimer hastası ve ikisi de yaşamlarının büyük bir kısmını unutmuş durumdalar" diye konuştu. "Necati amcanın hatırladığı tek şey Aliye teyzenin onun eşi olduğu.

Aliye teyze eşinin kendisine emanet edilen bir çocuk sanıyor" diyen Civil, şunları söyledi: "Gün içinde oğlu sandığı eşi için 'Acaba yemek yedi mi, terli mi, sırtına havlu koyayım' şeklinde kaygılar duyuyor. Alzheimer çağın vebası ve çok yaygın. Her ne kadar gündemde olmasa bile bir çok ailenin ve yaşlının karşı karşıya olduğu bir hastalık. Ancak çiftlerde görülmesi ender bir durum. Necati amca çok mutlu bir yaşlı. Zaten geçmişinde de çok mutlu ve pozitif bir insanmış. Müzik dinlemeyi çok sever, müziğe oynayarak eşlik eder. Çok sık kavga ediyorlar. Aliye teyze oğlu sandığı kocasını çok sık eleştiriyor. Kendisine verilen bir emanet olarak gördüğü için davranışlarını, yemek yememesini eleştiriyor."