Kardak'ta ikinci bir kriz önlendi
Abone olTürkiye ve Yunanistan, 9 yıl önce savaşın eşiğine gelmişti. Bodrumlu teknecinin Kardak kayalıklarına çıkışını ise Ankara ve Atina, krize dönüştürmeden kapattı.
Bodrumlu tekne ustası Mustafa Yılmaz'ın Kardak kayalıklarına
çıkışı ve Yunan sahil güvenlik güçlerince gözaltına alınması
olayını, Ankara ve Atina krize dönüştürmeden kapattı. Kızını
göstermediğini öne sürdüğü eşini protesto için Türkiye ve
Yunanistan'ı 9 yıl önce savaşın eşiğine getiren Kardak
kayalıklarına çıkan Yılmaz'ın eylemi, iki ülke ilişkilerine bu kez
sağduyunun hâkim olduğunu gösterdi. Diplomatik kaynaklar, Yılmaz'ın
iki ülke tarafından da dikkatle izlenen, ancak sonuç itibariyle
dikkate alınmayan eyleminin Türk - Yunan ilişkileri üzerindeki
etkisini şöyle değerlendirdiler: 30 Ocak 1996'da çıkan kriz, Türk
sualtı komando timlerinin ikiz kayalıklara çıkması üzerine
Yunanistan'ın Kardak'tan çekilmesiyle savaşın eşiğinden dönülerek
noktalandı. Yaklaşık 9 yıl sonra bir Türk yurttaşını kayalıklarda
gözaltına alan Yunanistan, iki tarafı savaşın eşiğine getiren
bölgedeki egemenlik iddialarına karşı 1996'da benimsenen Kardak'ın
"gri alan" kabul edilmesi yönündeki moratoryumu ihlal etmiş oldu.
Ancak bu ihlali fark ederek Türk yurttaşını bırakan Yunanistan, iki
taraf arasında "kayalıklara kimseyi yaklaştırmama" yönünde varılan
uzlaşmaya rağmen Yılmaz'ın Kardak'a çıkışının Türk tarafınca
engellenmemesini de büyütmekten kaçındı. Yunan basını sessiz
Geçmişte bu tür vakalarda Yunan basınını tepki vermeye teşvik eden
Yunan Dışişleri Bakanlığı, bu kez hiçbir girişimde bulunmadı. Yunan
gazetecileri, önceki akşamki brifingde Hükümet Sözcüsü'ne soru
sormazken, Sözcü de bir açıklama yapma ihtiyacı hissetmedi.
Yılmaz'ın Yunan güvenlik güçlerince gözaltına alınıp sorgulanması
da aynı şekilde Türkiye tarafından büyütülmedi. Ankara, Yılmaz'ın
Yunan botuna bindirildiğini anlatan tanıklara rağmen Yunanistan'ın
yaptığı "Yılmaz'ı hiç gözaltına almadık" açıklamasını kabullenmeyi
tercih etti. 'Olayı büyütmeyin' Türk Dışişleri Bakanlığı, Yılmaz'ın
sorguda olduğu ileri sürülen saatlerde Türk basınına olayın
büyütülecek bir yanı olmadığı telkininde bulundu. Türkiye'nin Atina
Büyükelçiliği'nin, Yılmaz'ın protestosu ve gözaltına alınmasından
itibaren Yunanistan resmi sözcülerinin tavırları ve Yunan basınının
olaya verdiği önemi yakından takip ettiği ve gelişmelerin sadece
bir televizyon kanalında kısa biçimde yer aldığını Ankara'ya
ilettiği öğrenildi. Yunanistan Dışişleri Bakanı Petros
Moliviyatis'in 12 - 13 Nisan'da Ankara'ya yapacağı resmi ziyarette
de iki ülke arasında yakınlaşmayı artıracak bazı yeni güven
artırıcı önlemlerin yanı sıra, Kıbrıs sorununun çözümü için iki
ülkenin de istekli olduğu açıklamasının yapılması bekleniyor.
MİLLİYET