Karayılan'dan HDP'ye koalisyon ayarı!
Abone olPKK'nın Kandil'deki yöneticilerinden Murat Karayılan, Selahattin Demirtaş'ı siyaseten duygusal davranmakla suçlayarak "Açıklama ve tutumlarda bana göre duygusallık vardır" dedi.
PKK'nın Kandil'deki liderlerinden Murat
Karayılan, koalisyon tartışmaları hakkında çarpıcı açıklamalarda
bulundu.
Karayılan, HDP'yi "Bu konuda 'ben filan kesimle
koalisyona girmem' türünden açıklama ve tutumlarda
bana göre duygusallık vardır" diyerek eleştirdi, HDP Eş Genel
Başkanı Figen Yüksekdağ'ın koalisyon tartışmalarına ilişkin
'koalisyon oluşturma eksenindeki bütün görüşmelere açığız'
sözlerine ise destek çıktı.
"HDP'NİN DAR YAKLAŞIMLARI VARDIR"
PKK'ya yakınlığıyla bilinen Fırat haber Ajansı'na konuşan Murat
Karayılan, "Bu koalisyon tartışmalarının odağında HDP var
ama anlaşıldığı kadarıyla HDP'li bir koalisyon hükümeti
kurulamayacak gibi..." sorusuna şöyle cevap
verdi: "HDP'nin de bu konuda dar yaklaşımları vardır. Bir kere her
şeyden önce HDP en temel konu olarak verdiği sözün gereğini zaten
barajı büyük bir ekseriyetle aşmış olmasıyla yerine getirmiştir.
Yani HDP'nin barajı geçmesi ve AKP'nin de tek başına hükümet
kuramama sonucuyla birlikte, 'seni başkan yaptırmayacağız!' sözü
pratikte uygulanmış oldu.
"GÜÇLÜ BİR TEMPOYA İHTİYAÇ VARDIR"
Bugün başkanlık sistemi Türkiye'nin gündeminden tamamıyla
çıkmıştır. Bu açıdan HDP verdiği sözü aslında yerine getirdi.
Bundan sonra daha ileriye dönük girişimleri gündemleştirmesi
gerekmektedir. Toplumun eğilimi demokratik bir değişimden yanadır
ve HDP'nin buna öncülük etmesi gerekmektedir. Bu açıdan daha güçlü
bir performansa ve tempoya ihtiyaç vardır.
HDP'YE KOALİSYON ELEŞTİRİSİ
Bu konuda 'ben filan kesimle koalisyona girmem' türünden açıklama
ve tutumlarda da bana göre duygusallık vardır. Bu siyaseten pek
doğru da değildir. Öyle kendini bazı şeylere hapsetme yerine
ilkeler üzerine konuşmak önemlidir. Kaldı ki HDP bir ilkeler
partisidir. İlkeleri vardır; projesi vardır. Türkiye'nin
demokratikleştirilmesi; sistemden dışlanan tüm kesimleri temsil
etmesi ve demokratik sisteme dahil etmesi; bütün kültür ve
inançların doğru temsili; kadın özgürlüğüne dayalı gerçekçi bir
eşitlik ve özgürlükçülük ve de Kürt sorununun çözümü.
Bu çerçevede ilkeleri olan bir partinin "ben şunu
yaparım, şunu yapmam" deme değil, kendi ilkelerini ortaya
koyması gerekmektedir. İlkeler çerçevesinde politika yürüteceğini
ifade etmesi daha doğru olacaktır. Çünkü verilen sözler
çerçevesinde rolün oynanması lazım ve bunun için de kapsayıcı ve
hamleci olmak gerekiyor. Değişimci dönüşümcü olmak zorunluluğu
vardır.
FİGEN YÜKSEKDAĞ'A DESTEK
Gerçi Eşbaşkan Figen Yüksekdağ'ın basına dönük yaptığı açıklama
(Biz gelebilecek bütün önerileri, hükümet kurma, koalisyon
oluşturma eksenindeki bütün görüşmelere açığız. Bütün görüşmelere
açık olacağız. Türkiye siyasetinde kriz yaratan değil kriz çözen
pozisyon üstlendik. Doğabilecek krizlerin çözümü noktasında biz
üzerimize düşen görevi yerine getireceğiz) HDP'nin bu konularda dar
tutumları aşma çabası içinde olduğunu gösteriyor ama bunu daha
hızlı ve çarpıcı bir biçimde yapmaları daha isabetli olacaktır."
Karayılan, "Halkımız, Türkiye'deki tüm yoldaşlarımız ve demokrasi
ile barıştan yana olan tüm kesimler şunu anlamak istiyor: Bu devlet
bu sorunu çözüp Türkiye'yi demokratikleştirmek istiyor mu,
istemiyor mu? Çünkü koalisyonların kurulmasında ana eksen budur.
HDP'nin yaklaşımlarının dar olduğunu da zaten bu açıdan belirttim.
HDP sanki böyle bir sorun yokmuş gibi, 'biz onurlu mücadeleci bir
muhalefet olacağız' diyor. Hele önce sorunun çözümünü
netleştirelim. Çözüm nasıl olacak? Kürt sorunu çözülmeden Türk
devleti ileriye dönük tek bir adım atamaz. Kürt sorunu çözülmeden
demokratikleşme namına ne söylenirse palavra olur" ifadelerini
kullandı.