Karayılan bir öyle bir böyle
Abone olHasan Cemal'e verdiği röportajda ılımlı açıklamalarıyla dikkat çekmişti... Fakat şimdi geri adım attı. Söyledikleri birbirini tutmuyor bile...
PKK lideri Murat Karayılan, daha önce Hasan Cemal'e
verdiği ılımlı mesajların ardından İngiltere'de yayınlanan bir
gazeteye tamamen farklı açıklamalarda bulundu.
Karayılan, kendilerinin Kandil dağlarında olmasından dolayı
Türkiye'nin Kuzey Irak'taki yerel Kürt hükümetinin kurulmasına izin
verdiğini öne sürerken, İmralı'da tutulan Abdullah
Öcalan'ın serbest bırakılması durumunda bile silah
bırakmayacaklarını da söyledi.
28 MART'TA ZAFER KAZANDIK
Londra'da yayınlanan Şarkul Avsat gazetesin'e konuşan Karayılan,
Amerikan yönetiminin Irak'ta İran'a karşı Türkiye'yi desteklediğini
ve bu şekilde İran'ın bu ülkede söz sahibi olmasının önüne geçmeye
çalıştığını iddia ediyor. Uzun röportajında sürekli Türkiye'yi
suçlayan ve soykırım yapmakla itham eden Karayılan tüm bunlara
rağmen şu anda her zamankinden daha güçlü olduklarını öne sürüyor.
2007'de ABD ve İsrail'in istihbarat desteğiyle kendilerine yönelik
başlatılan operasyonlardan zaferle çıktıklarını iddia eden
Karayılan, ikinci zaferlerinin ise 28 Mart yerel seçimleri olduğunu
söylüyor.
Ankara'nın doğuda seçimde başarı elde edebilmek için insanlara
paranın yanı sıra buzdolabı bile dağıttığını öne süren Karayılan
son günlerde demeç verdiği İtalyan televizyonu ve Fransız Le Monde
gazetesine de Kürt halkının içinde bulunduğu durumu anlattığını
söylüyor.
'DTP İLE ARAMIZDA BAĞLANTI VAR'
DTP ile aralarında bir tür bağlantı olduğunu söyleyen Karayılan
PKK'nın silahlı, DTP'nin ise siyasi bir parti olduğunu söylüyor.
Kürtlerin, Arapların, İranlıların, Ermenilerin, Asurilerin bölgenin
asli unsurları olduğunu, Türklerin ise bin yıl önce bölgeye
geldiklerini öne süren Karayılan, Ortadoğu'nun AB benzeri bir
yapıya kavuşması durumunda Kürtlerin temel haklarını elde
edebileceklerini anlatıyor.
Kürtçe televizyon ve Kürtçe isimlerin yeniden Kürt köylerine
verilmesiyle ilgili elde edilen hakların kendi sayelerinde olduğunu
iddia eden Karayılan, buna rağmen tüm gelişmelerin birer makyajdan
ibaret olduğunu da öne sürüyor.
Üniversite yıllarında Kürtlerin farklı bir millet olduklarını
keşfettiklerini, bunu ilk fark edenin ise Öcalan olduğunu öne süren
Karayılan, Öcalan'ın 1971 yılında üniversitede okurken Türk tarihi
ve Türklerin kökleriyle ilgili konuşan hocaya karşı ayağa kalkarak,
"Türkler ve Türkiye'den başka Kürt ve Kürdistan'ın da olduğunu"
haykırdığını, bunun sınıfta buz etkisi yaptığını da ileri
sürüyor.
Yunanistan, Suriye, Ermenistan ve İran gibi ülkelerden yardım
aldıkları yönündeki iddiaları reddeden Karayılan sadece bir dönem
Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'dan o ülkede kalmak için yardım
aldıklarını, Esad'ın Kürt ve Arap halkları arasında bir köprü
oluşturduğunu, ancak daha sonra bazı güçlerin bu ilişkiyi sabote
ettiğini de anlatıyor. Karayılan, 1991 yılına kadar silahlı direniş
yaptıklarını o yıldan itibaren mücadelelerini politik alanda
sürdürdüklerini, 7-8 bin savaşçılarının ise sadece savunma amaçlı
olarak dağlarda kaldıklarını öne sürüyor.
Türkiye'den topyekun bir saldırı olup olmayacağının önümüzdeki ay
belli olacağını öne süren Karayılan, bunun da Türkiye'de devam eden
tartışmalardan sonra netleşeceğini belirtiyor. Türkiye'nin
kendilerine yönelik kimyasal silah kullandığı yönündeki iddialarla
ilgili Karayılan şu ana kadar ellerinde bir bilgi olmadığını
söylüyor.
Cemil Bayık'la aralarında ihtilaflar olduğu yönündeki iddiaların
Türk istihbaratının ürünü olduğunu ileri süren Karayılan, Öcalan'ın
bırakılmasıyla direnişlerinin tamamen bitmeyeceğini, beraberinde
geniş çaplı düzenlemelerin yapılması gerektiğini söylüyor.