Karayalçından Çankaya önerisi
Abone olSHP Genel Başkanı Murat Karayalçın Cumhurbaşkanlığı tartışmalarına katıldı.
SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, Parti Meclisi toplantısında
yaptığı konuşmada “Cumhurbaşkanını halk seçmeli” dedi.
Bulgaristan, Avusturya ve İrlanda’da Cumhurbaşkanını halkın
seçtiğini, bu modellerin de ne “yarı başkanlık “ ne de “başkanlık”
sistemi olmadığını, Bu ülkelerde Cumhurbaşkanlarının yetkilerinin
meclisin seçtiği Cumhurbaşkanının yetkilerinden daha az olduğunu
belirtti.
Türkiye’de bölgeler arası ve sınıflar arası farklılıkların
bulunduğunu, ancak, cinsiyetler arası gelir farklılığının çok daha
yüksek olduğunu hatırlatan SHP genel Başkanı Murat Karayalçın,
konuşmasında özetle şu görüşlere yer verdi:
“ Türkiye’de aynı statüde erkek ve kadın işçiler arasında önemli
gelir farklılıkları var. Kadın işçiler erkek işçilerin elde ettiği
ücretin ancak % 46 sını alabilmektedir.
Kadınların sorunlarının çözümü, kadınların siyasette yer
almalarıyla mümkün olacaktır. Türkiye’de belediye başkanlarının %
0.6 sı , İl Genel Meclisi üyelerinin % 1.7 si, Belediye Meclisi
Üyelerinin % 2.5 u ve TBMM nin % 4’ü kadındır. Bu siyasi temsil
yapılanması ile kadınlarımızın sorunları çözülemez.”
Sosyalist Enternasyonelde alınan kararlara göre siyasi partilerde
kadın kotasının 1/3 olması gerektiğini hatırlatan Karayalçın,
önceki hafta SHP Milletvekilleri tarafından parlamentoya Siyasi
Partiler Yasası ile Milletvekili Seçimi Yasalarında yapılması
gereken değişiklik yapılmasına ilişkin yasa tekliflerinin
verildiğini hatırlattı. Karayalçın, SHP li milletvekilleri
tarafından hazırlanan yasa teklifinde kadınların partinin her
kademesinde %33 oranında yer almalarının sağlanacağını
belirtti.
SHP Genel Başkanı Karayalçın, Şemdinli olaylarına ilişkin olarak
Van Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianame
konusundaki görüşlerini de şöyle açıkladı:
“ Toplumda yaşanılan olaylardan ders çıkarılması gerekir. Ancak,
tartışmaların bir kör döğüşü şeklinde gelişmesi o tartışmalardan
toplumun yararlanmasını önlemektedir. Maalesef Şemdinli olayları
nedeni ile toplumda ikili bir yapılanma meydana geldi. Savcıyı
suçlayanlar Cumhuriyetçi, kara Kuvvetleri Komutanının yargıya
götürülmesini destekleyenler de demokrat olarak adlandırıldıkları
kümeler ortaya çıktı. Bu kümelenme son derece yanlıştır.
SHP hiç kimsenin dokunulmaz olduğu kanaatinde değildir. Suçu olan
kim olursa olsun cezalandırılmalıdır. Hiç kimse için dokunulmazlık
zırhını kabul etmeyiz. Milletvekillerinin de dokunulmazlıklarına
karşıyız. Ancak, hiçbir kanıta dayanmayan iddialarla karşı
karşıyayız. İddiaların geçerliliği konusunda çok ciddi kuşkular
taşıyoruz..
Van Cumhuriyet Savcısı, iddianamesinde Kara Kuvvetleri Komutanının
Fikret Bila’ya verdiği bir demeçte yer alan sözlerinin ancak bir
kısmı bulunmaktadır, öte yandan Mehmet Ali Altındağ adlı iş
adamının TBMM Şemdinli Araştırma Komisyonuna yaptığı açıklamanın ne
ölçüde geçerli olduğu kuşkuludur. İlginç olan bugün gazetelerde
Mehmet Ali Altındağ’ın yaptığı açıklamalardır. Söz konusu kişi “ben
böyle bir şey söylemedim” demektedir. Eğer söylemedi ise bu
iddialar tutanaklara nasıl girmiştir? Van Savcısı iş adamının
yaptığı açıklamalarda Kara Kuvvetleri Komutanına yönelik
suçlamaların olduğunu nereden bilmektedir ki, bir yazı ile
komisyondan tutanakları istemiştir? “
Solda birliktelik konusunda SHP Genel Başkanı Karayalçın özetle
şunları söyledi:
“ Solda birliktelik rica edilerek, ya da yalvararak kurulamaz.
Mahcup ifadelerle gerçekleşemez. İttifakın sağlanması için güç
kullanmak gerekiyor. Siyaset güç kullanmaktır, istemektir. Solda
birlikteliği hiç kimsenin keyfine bırakmamalıyız. İttifak kurarsak
iktidar oluruz, kuramazsak muhalefet bile olamayız.”
Parti Meclisi üyelerine Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi
konusunu bir öneri olarak getirdiğini ve bunun SHP Parti Meclisinde
tartışılması gerektiğini söyleyen Karayalçın, “ Cumhurbaşkanının
halk tarafından seçilmesi önerimizi yurttaşlarımızla paylaşmalıyız.
Bunun bir ‘yarı başkanlık’ veya ‘başkanlık’ sistemi olacağı ve
Cumhurbaşkanının yetkilerinin artacağı şeklinde yorumlamamalıyız.
Bunun örnekleri var. Bulgaristan, Avusturya ve İrlanda’da
Cumhurbaşkanını halk seçiyor ama Cumhurbaşkanının yetkileri bizim
Cumhurbaşkanımızın , yani mecliste seçilen Cumhurbaşkanının
yetkilerinden daha az. “ dedi.