Karataş kadın kıyafetiyle dolaşmış

Terörist Fehriye Erdal ve terör örgütü DHKP-C üyesi 10 kişinin Belçika'da işledikleri suçlardan dolayı yargılandıkları Bruges Ceza Mahkemesi'nde konuşan Federal Savcı Johan Delmulle, sanıklara ve örgüte yönelik çok ağır ithamlarda bulundu. Bruges'deki davada, Erdal ile birlikte, Belçika'da işledikleri suçlardan dolayı ''suç örgütü üyeleri'' olarak yargılananlar arasında terör örgütünün başı Dursun Karataş da bulunuyor. Sanıklar arasında, Fehriye Erdal ile birlikte ele geçirilen Kaya Saz, Musa Asaoğlu ve Zeki Karaman, bunlarla işbirliği yaptıkları belirlenen Akar Özordulu, İrfan Demirtaş, Hasan Ekici, Nebi Albayoğlu, Zerrin Sarı, Bahar Kimyongür ve Aydın Daldal yer alıyor. Terör örgütünün başı Karataş gıyabında yargılanıyor. Mahkemenin bugünkü oturumunda Asaoğlu, Saz, Özordulu, Ekici ve Kimiyongür sanık olarak hazır bulundu. Erdal ve diğerleri mahkemeye gelmedi. Erdal'ın Çarşamba günkü oturuma katılacağı belirtiliyor. -SAVCININ İTHAMLARI- Federal Savcı Delmulle, mahkemede yaptığı konuşmada, sanıkların çete kurma, terörizm, sahte belge kullanma, ruhsatsız silah taşıma, silah ve uyuşturucu kaçakçılığı, cinayet, haraç toplama ve adam kaçırma gibi suçlardan sorumlu olduklarını söyledi. Savcı, sanık avukatlarının savunmalarında söylediklerinin aksine, sanıkların, Belçika Parlamentosu'ndan geçen terörizm yasası çerçevesinde yargılanabileceklerini belirtti. Terörist Erdal ve arkadaşlarına karşı 26 Eylül 1999'da, Belçika'nın Knokke kentinde düzenlenen operasyonun sonuçları hakkında ayrıntılı bilgi veren Federal Savcı, sanıkların ele geçirildiği apartman dairesinde terör örgütünün başı Dursun Karataş'ın parmak izlerinin bulunduğunu, kadın kıyafetinde dolaşan Karataş'ın daha sonra Renault Scenic marka bir taşıtla kaçtığını, bu aracın bulunamadığını bildirdi. Savcı, sorgulamada sanıkların Musa Asaoğlu'nu sözcü gibi seçtiklerini, bu kişi dışında diğer sanıkların ifade vermeyi reddettiklerini belirtti. Federal Savcı, 20 Nisan 2004'te, İtalyan adaletinin talebi üzerine Brüksel'deki DHKP-C binasının basıldığını, Azmi Er, Musa Asaoğlu ve Bahar Kimyongür isimli şahısların İtalya'daki yargılamalarının da devam ettiğini hatırlattı. Brüksel'deki DHKP-C temsilcilik binasının küresel alanda örgüt merkezi olarak kullanıldığını, karar ve emirlerin buradan çıktığını bildiren Federal Savcı, terör örgütünün Belçika'da, özellikle sahil kentlerinde çok sayıda hücre evleri bulunduğunu duyurdu. Baskınlar sonunda ele geçirilenleri anlatan Savcı, bunlar arasında uydu bağlantı cihazları, çok sayıda silah ve patlayıcı malzemesi, sahte pasaportlar, ABD istihbarat servisi CIA broşür ve belgeleri, uranyum ve kimyasal silah teknik-taktik belgeleri bulunduğunu bildirdi. Asaoğlu ve Kimyongür'ün, terör örgütünün üst düzey yöneticileri olduğunu belirten Federal Savcı, örgütün başı Karataş'ın 1997-1999 yılları arasında Belçika'da yaşadığını belirtti. Savcı, muhtemelen örgüt tarafından Hollanda'da kurulan ''Lange Weg'' isimli bir şirket bünyesinde eroin kaçakçılığı yapıldığını, bu şirketin muhasebe belgelerinin Asaoğlu'nun evinde bulunduğunu, aynı kapsamda Almanya'da 65 kilo, Macaristan'da 139 kilo ve Hollanda'da 144 kilo eroin ele geçirildiğini anlattı. Ele geçirilenler arasında terör örgütünün Türkiye ve Almanya'da infaz ettiği 6 kişiye ilişkin fotoğraf ve belgeler de bulunduğunu bildiren Federal Savcı, örgütün Almanya'daki adam kaçırma, haraç toplama gibi faaliyetleri hakkında bilgi verdi, Almanya'da 50 Türk'ün örgüte karşı haraç toplama ithamıyla suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. Savcı, terörist Erdal'ın üzerinde bulunan sahte pasaportta adı geçen Neşe Yıldırım'ın Almanya'da haraç toplama ve cinayetlere karışan bir kişi olduğunu bildirdi. Federal Savcı, baskınlarda bazı şifre belgelerinin de ele geçirildiğini duyurdu. Terör örgütünün sadece Türkiye'de değil, Batı Avrupa'da da suç ve cinayetler işlediğini bildiren Savcı Delmulle, örgüt planları arasında bir ABD başkonsolosluğuna karşı sabotaj, Türkiye'de, aralarında bir generalin de bulunduğu subaylara ve bir bakana yönelik suikast eylem hazırlıklarının da yer aldığını ifade etti. Terör örgütünün 1991 yılında, Belçika'da THY ve Halk Bankası temsilciliklerine yönelik saldırılarını da hatırlatan Federal Savcı, terör örgütü PKK ile işbirliği içindeki DHKP-C'nin eylemlerini Türkiye dışına taşıdığını tekrarladı. Belçika'da kamplar kuran teröristlerin gerilla taktikleri, araba bombalama sistemleri, cep telefonları ile bomba kullanma yöntemleri gibi alanlarda eğitim verdiklerini belirten Federal Savcı'nın konuşması devam ediyor.