Karamehmet'in karşısına çıkamadı
Abone olAydın Doğan, "Medyadan gidecek" dediği Karamehmet'e karşı yayın ihalesinde teklif bile veremedi. İhaleye bir yıldır hazırlanan Doğan Grubu gerekli parayı çıkaramadı.
"Medyadan gidecek" dediği Karamehmet'e karşı Aydın Doğan, yayın
ihalesinde teklif bile veremedi. Süper Lig maçlarının dört yıllık
naklen yayın ihalesini yıllık 136 trilyon lirayla Karamehmet'in
sahibi olduğu Digiturk kazandı. İhale masasındaki rakibi olan Doğan
Grubu ise gerekli parayı çıkaramadı. Ortaklık planı son anda suya
düştü Bir yıldır ihaleye Free TV reklamlarıyla iddialı hazırlanan
Doğan Grubu'nun Telekom ve Cine-5'le ortaklık planı son anda suya
düştü. Grubun TRT ile anlaşma çabası da tutmadı. Aydın Doğan'ın pes
etmesi izleyiciye yaradı İhalenin taban fiyattan Digiturk'te
kalmasıyla 800 bin abone yeni dekoder almayacak. TRT 12 yıldır ilk
kez, her hafta bir maçı şifresiz yayınlayacak. Her hafta Digiturk
3, TRT 1 maç naklen yayınlayacak. İlk yıl için 136 trilyon olan
bedel TEFE+TÜFE endeksiyle orantılı artacak. Doğan Grubu boş teklif
vererek şaşkınlık yarattı. Saatler 12:06'yı gösterdiği sırada
Futbol Federasyonu 2.Başkanı Ata Aksu açıklamasını yapıyor ve
"Digiturk'ün teklifi 135 trilyon 850 milyar liradır. Milenyum
TV'nin ise teklifi yoktur. Bu şartlarda Süper Lig'in yayın hakları
4 yıl süreyle Digiturk'ün olmuştur" diyerek aylardır tartışılan
ihaleye son noktayı koyuyordu. Bu, sıradan bir ihaleden çok,
hükümet-medya-federasyon-kulüpler bağlamında oynanan bir satrancın
son hamlesiydi aslında. Rakibin tüm hamlelerine yanıt veren ve son
gün akılcı bir taktikle maçı kazanan Digiturk oldu. Yaklaşık 1
yıldır Digicom adı altında Free TV-Sansui işbirliği ile dijital
atılım yaptığını öne süren Doğan Grubu ise sadece ihale anlamında
değil, grup olarak prestij kaybeden bir süreç yaşamıştı. 2001
Şubat'ında ihaleyi kazanan Digiturk futbol sayesinde hızla
yayılmayı, 2004 verilerine göre abone sayısını 800 binin üzerine
çekmeyi başarmıştı. Doğan Grubu'nun dijital hamlesinin temelinde de
futbol yayınları yatıyordu. 2004'ün Mayıs ayında yapılması
planlanan ihale federasyon seçimlerindeki kaos nedeniyle Temmuz'a
sarkıyor, bu dönemde Doğan Grubu, Telekom ve TRT'ye ortaklık
önerisi götürüyordu. Ancak ihale bedelini bölüşme önerisi TRT
tarafından sağlıklı bulunmadı. "Bizim bu kadar para ödemeye
niyetimiz yok" diyerek stratejik ortak konumunda kalmak
istediklerini açıkça ortaya koyuyorlardı. Telekom'un ise teknik alt
yapısı Türkiye'nin tamamına digital ve şifreli yayın yapma imkanı
vermiyordu. Haziran başında Digiturk ile TRT sürpriz bir anlaşma
yaptılar. Digiturk haftada 3 maçı naklen yayınlayacak ve seçme
hakkını elinde bulunduracaktı. TRT ise bu üç maçın dışında kalan 1
maçı şifresiz olarak yayınlayacak, 30 dakikalık maç özeti yayınlama
hakkı da TRT'nin olacaktı. İhaleden 48 saat önce büyük bir
hareketlilik yaşanmaya başlandı. Doğan Grubu da TRT'yle ortaklık
yapmak için üst düzeyde bir girişim başlattı. Hatta araya bazı
bakanların girdiği ancak TRT Genel Müdürü Şenol Demiröz'ün, "İkili
oynayamayız" diyerek bu teklifi geri çevirdiği iddia edildi.
İhaleden bir gece önce Doğan Grubu'nun Cine 5'i aldığı, Mehmet Emin
Karamehmet'in ise BDDK'yla Digiturk ve Turkcell'i alıp, Yapı Kredi
Bankası'nı devretme konusunda anlaşma sağladığı öne sürüldü. Saat
19:30 sularında ise Futbol Federasyonu'na 5 bin dolar yatıran
Telekom, kafaları tam anlamıyla karıştırdı. O anki tablo,
Digiturk-TRT işbirliğine karşın, Doğan-Telekom-Cine 5 işbirliğinin
ihalede mücadele edeceği şeklindeydi. Bu ayrıntılar ışığında ihale
sabahı da gergin dakikalar yaşandı. Teminat mektubu konusunda
sıkıntı yaşayan Cine 5, ihaleye girmekten vazgeçti. Telekom da
ihaleye katılmayarak Doğan Grubu'yla işbirliğine olumlu bakmadığını
ortaya koydu. Tam bu anda kulislerde yayılan bir söylenti ihalenin
de kaderini çizdi. "Digiturk boş teklif verecek" iddiasının ortaya
yayılmasıyla dijital savaş daha da ilginç bir hal aldı. Saatler
12.00'yi gösterdiğinde Digiturk adına Genel Müdür Ertan Özerdem ve
Genel Müdür Yardımcısı Kerem Ertan, Milenyum TV adına ise Doğan
Yayın Holding Başkanı Yalçın Balcı ve Yahya Uzdiyen teklif vermek
üzere yerlerini aldılar. Levent'teki Futbol Federasyonu binasında
Ata Aksu önce Milenyum TV'nin zarfını açtı. Rakibinin de boş teklif
vereceğini düşünen Doğan Grubu boş teklif vermişti. Çünkü rakibi
boş teklif verip kendisi en az bedelle bile katılsa ihaleyi almak
zorunda kalacaklardı. Milenyum TV'nin sarı zarfından çıkan yazıda,
"Futbol yayınlarına olan ilgimiz devam etmekle birlikte oluşan
koşullar şu an için teklif vermemizin mümkün olmadığı görülmüştür.
İhalenin federasyonumuz ve kulüplerimize hayırlı olmasını
diliyoruz" deniliyordu. Bu tablonun nedenini açıklamak için 3 teori
vardı: Ya Doğan Grubu, rakibinin teklif vermeyeceğini düşünerek
teklif vermemiş ve stratejik anlamda büyük bir gol yemişti. Ya
Doğan Grubu'nun ihaleyi alacak maddi ve teknik imkanları yoktu. Ya
da TRT-Telekom-TMSF bağlamında hükümet Doğan Grubu'nun teknik ve
maddi yaklaşımını inandırıcı bulmamıştı. Hangi ihtimal geçerli
olursa olsun Digiturk uzun süren bir savaştan galip çıkıyor ve
izleyici decoder değiştirme işkencesinden kurtuluyordu. Kazanan
Digiturk'le birlikte TRT de olmuş, lig maçları 10 yılı aşkın bir
süre sonra şifresiz olarak devletin televizyonundan yayınlanma
şansını yakalamıştı. Kaynak: Sabah