Karakolda kendini ateşe verdi!

Abone ol

Karakolda ayakkabı bağcıkları bile alınmıştı ama her ne hikmetse çakmağı cebinde bırakılmıştı. O anlar kameraya yansıdı.

Mersin'de gözaltına alındığı karakolda kendini yakıp, 5 ameliyat sonucu sağlığına kavuşabilen bakkal 50 yaşındaki Ferhan Uzun'un alev topunu andıran görüntüsü, polis merkezinin güvenlik kamerası görüntülerine de yansıdı.

Görüntüleri izleyerek yaşadıklarını anlatan Uzun, "Nezarethaneye konulurken ayakkabı bağları bile alınan birinin üzerinde çakmak ne arıyor?" diye sordu.

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ

23 Ekim 2008'de Galatasaray'ın UEFA Kupası grup maçlarında Olympiakos'u 1- 0 yendiği maçı bira içerek kutlarken gözaltına alınan Ferhan Uzun, götürüldüğü Yumuktepe Polis Merkezi'nin nezarethanesinde kendini yaktı. Dehşet görüntüler, Uzun'un kendisini yakmasından sorumlu tutulan, olay sırasında polis merkezinde görevli komiser H.K.'nin, Mersin 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde `işkence' suçundan 12 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı dava dosyasında da yer aldı.

Bu görüntüleri izleyip, yaşadıklarını anlatan ve vücudundaki yanıklar nedeniyle Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde 6'ncı kez ameliyata giren Uzun, 2001'de hizmete giren karakoldaki usulsüzlükler ve yolsuzlukları devletin ilgili birimlerine ihbar ettiği için hedef seçildiğini öne sürdü. Kamera görüntülerinin işkence davasına önemli dayanak oluşturduğunu kaydeden Uzun, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Benim tek suçum karakoldaki her pisliği engellemeye çalışmam oldu. Görüntüler izlendiğinde her şey apaçık ortadadır. Suçum yokken üzerimdeki tüm eşyalarım alınarak kelepçeli nezarethaneye atıldım. Sigaram, iki tane cep telefonum dahil kemerim ayakkabı bağcıklarıma kadar her şeyimi aldılar. Karakolda `Ben vatan için kendimi yakarım' dedim. Komiser, `Vatanını seviyorsan bunu ispatla' dedi. Arka cebimdeki çakmağı almadılar. Bana, `Eğer sende şeref, namus varsa, erkek adamsan sen kendini yakarsın' dediklerinde, bunların niyetlerinin çok ciddi olduğunu anladım ve agresifleştim. Demirleri ve duvarları tekmeledim. `Açın kapıyı şakam yok yakarım kendimi, üzerimde çakmak var' diye bağırdım."

`ÜZERİME SPREYLE BİR MADDE SIKILDI'

Nezarethaneye götürülürken üzerine spreyle bir madde sıkıldığını anlatan Ferhan Uzun sözlerini şöyle sürdürdü:

"Nezarethanede ellerimi çözmeleri ve beni çıkartmaları için bağırdım. Bir ara arka cebimdeki çakmağı çıkartıp, öfkelenerek ateşlediğimde alev topuna döndüm. Ellerim arkadan kelepçeli, çakmağı arka cebimden alıp, çaktığım anda birden bire alev topuna dönüyorum. Merdiven girişinde üstüme sprey sıkıldı. Bu nedenle anında alev topuna döndüm. Sonra gözlerimi hastanede açtım. Nezarethaneye alınan birinin üzerinde çakmak ne gezer? Bırakın çakmağı, ayakkabımın bağı dahi çıkartıldı. Haksız yere beni gözaltına alan, karakolda kendimi yakmam için üzerime madde sıkıp çakmağı cebime koyarak tahrik eden komiser hakkında şikayetçiyim. Bu iş nereye giderse gitsin, arkasındaki güç her kim ise sonuna kadar gideceğim."

`DOKTORUN UYARISIYLA KELEPÇEYİ AÇTILAR'

Demir parmaklıklı nezarethanede ağır bir suçluya dahi kelepçe takılmazken, kendisinin kelepçelenmesine de tepki gösteren Uzun şöyle konuştu:

""Bir insan kendini yakar mı? Komiser öyle bir tahrik etti ki, `Sende şeref, namus, haysiyet varsa, vatanını milletini o kadar çok seviyorsan yak bakalım kendini. O kadar güveniyorsan yak bakalım. Bak sana yardımcı oluyorum ve çakmağı bile arka cebine koydum' dedi. Çakmağı çaktım, alev topuna döndüm. Acı içinde `yanıyorum' diye bağırıyorum. Battaniyeye uzanıyorum kendimi söndürmek için. Beni kameradan seyretmelerine rağmen 7- 8 dakika sonra geldiler. Üzerime sıktıkları o yanıcı madde olmasaydı ben bu hale gelmezdik. Yanık halimle kelepçeyi de açmadılar. 112 görevlisi doktorun uyarısıyla kelepçeyi açıp, beni hastaneye gönderdiler."

Günün Önemli Haberleri