Karakolda canlı canlı dayak
Abone olKarakolda yine dayak var. Polislerin arasına aldıkları Fuat Şengül'ün yediği meydan dayağı kameralara takıldı.
Kuşadası’nda 2010 yılında motosikletini çekmek isteyen
polislerle tartıştığı için gözaltına alınan Fuat Şengül karakolda
maruz kaldığı şiddet nedeniyle sakat kaldı.
"İşkenceye sıfır tolerans" ilkesini benimseyen hükümeti zor
durumda bırakan haberler birbiri ardına yaşanıyor. Pozantı ve
Osmaniye cezaevlerinde yaşanan rezaletlere karakolda dayak eklendi.
O görüntüleri ele geçiren Taraf gazetesi şiddeti "Karakoldan naklen linç" başlığıyla manşetine taşıdı. Görüntülerde sivil polislerce tartaklanarak karakola getirilen Şengül burada resmi kıyafetli polislerin de katılımıyla meydan dayağına maruz kalıyor.
KAMERANIN KÖR NOKTASINDA DAYAK
Şengül’ün kelepçelenmek için yere yatırıldığı sırada dizinin
üzerine çıkan polis, diz kapağında kırığa, dokularında da hasara
neden oluyor. Polisler ellerini arkadan kelepçeledikten sonra
Şengül’ü kameranın kör noktasına çekerek dövmeye devam ederken, bir
sivil polis de dayağın kayıt altına alınmaması için ışıkları
söndürüyor.
IŞIKLAR SÖNDÜRÜLÜYOR AMA
Resmi kıyafetli diğer polis ise bir yandan kamerayı gözlüyor.
Ancak karakolda bulunan açık haldeki televizyonun ışığı sayesinde
dakikalarca süren “işkence” kameralara yakalanıyor. Bir polisin
bunu fark etmesi ve televizyonu kapatmasının ardından görüntülerde
yalnızca polisin kelepçeli Şengül’e art arda savurduğu yumruklar
kalıyor.
"SENİ ÖLDÜRÜRÜZ" DEDİLER
Olayın ardından sakat kaldığını anlatan Şengül, “Artık yüz
metre bile yürüyemiyorum. Bir süre sonra dizim boşa atıyor. O zaman
suç duyurusunda bulundum, ama bana karakoldaki kayıtların
kaybolduğu söylendi. Polisler ise daha önce Kuşadası’nda polisin
vurduğu birini anlatarak ‘beni de öldürebileceklerini’ söylediler.
Bütün bunlara motosikletimdeki haciz neden oldu. Motosikletimi
çektiklerini gördüm. ‘Çekmeyin, o benim geçim kaynağım’ dedim.
‘Namuslu vatandaş olup devlete vergi borcunu ödeseydin’ denince
‘vatandaşın namus borcunun tahsilatını sen mi yapıyorsun’ diye
cevap verdim. Bedeli bu oldu” ifadelerini kullandı.
Adliyede çalışan eşinin her gün o polislerle karşılaşmak zorunda
kalmasından duyduğu rahatsızlığı dile getiren Şengül, “Yaşananların
ardından Kuşadası’ndan taşınmak zorunda kaldım” dedi.
SAVCILAR POLİSİ KORUYOR
İnsan Hakları Vakfı adına olaya müdahil olan avukat Sezin Atmaca,
davanın iki senedir sahipsiz kaldığını anlatarak savcıların
polisler hakkında işlem yapmaktan kaçındığını söyledi. “Bu
tür davalarda mutlaka ‘memura mukavemet’ suçu ortaya atılıyor ve
rutin olarak ‘darp izleri direniş nedeniyle oldu’ deniyor”
ifadelerini kullanan Atmaca, şiddete maruz kalan kişilerin polisten
şikâyetçi olmaktan korktuğunu kaydetti. Atmaca, Şengül’e şiddet
uygulayan polislerin kısa bir süre önce “şüpheli” sıfatıyla
ifadelerinin alındığını söyledi.
İzmir’de geçen temmuz ayında gözaltına alınan Fevziye Çetin de
götürüldüğü Karabağlar Polis Merkezi’nde polisler tarafından
dövülmüş, dayak görüntüleri karakolun kameralarına yansımıştı.