Karadağlı boşanmaya yeşil ışık yaktı
Abone olTamer Karadağlı'nın eşini aldatması ile ipler iyice gerildi. Ünlü çift, karşılıklı beyanlarla ayrılık sinyali veriyor. Ayşe Arman'ı arayan taşfırın erkeği şok sözlerde bulu
Taşfırın erkeği Tamer Karadağlı'nınn eşini aldatması ve bunu
açıkça itiraf etmesi sonrası çiftin arası iyice açıldı. Ayşe
Arman'ın konu ile ilgili yazısı üzerine Karadağlı yazarı arayarak
boşanma sinyalleri verdi. İşte ayrılık sinyalleri kokan yazı.. Beni
boşarsa, hakkıdır Tamer Karadağlı sert yazım üzerine beni aradı.
‘Cumartesi yazını benim ilk açıklamalarım üzerine yazmışsın’ dedi,
‘Ben o sırada Fransa’daydım. O lafları telefonda ettim. Bölük
pörçük oldu anlattıklarım, kendimi iyi ifade edemedim. Ama ertesi
gün Türkiye’ye geldim ve basın toplantısı yaptım. Tam da senin
dediğin gibi çıktım, adam gibi ne olup bittiyse anlattım’ dedi.
Sonra da bilmem doğru, bilmem yanlış aşağıda okuyacaklarınızı
söyledi. Ona inanıyorum demiyorum, inanmıyorum da demiyorum.
Açıkçası ne doğru ne yanlış ben artık bilmiyorum, çok da
ilgilenmiyorum. Ben bir bok yedim... Kabul ediyorum. Kedi gibi
pisliğimi gizlemiyorum ki... Şantajın arkasına da sığınmıyorum...
Evet, bir bok yedim. Ama bunun için çıkıp, özür de diledim. Yurt
dışındaydım, döner dönmez bir basın toplantısı yaptım: Karımdan,
onun ailesinden, kendi ailemden, sevenlerimden, izleyicilerimden,
bu ülkedeki bütün kadınlardan af diledim. Af edip etmeyecekleri
onların bileceği iş... Söyler misin, ben daha ne yapabilirim?
Doğru, ben karımı aldattım. Ama bu ülkede karısı aldatan tek koca
herhalde ben değilim! Ruslarla ilişkiye girmiş tek erkek de
değilim! Bunu söylerken, ‘Ne var bunda? Abartılacak bir şey yok!’
manasında söylemiyorum, gurur da duymuyorum. Gerçi yüzde 90 erkeğin
fantezisidir, bir kısmı da hayata geçirmiştir. Tabii ki marifet
değil, tabii ki aşağılık bir lağım faresi gibi davrandım... Ama
yaptım kardeşim! Değiştiremem. Erkek gibi yaptım. Erkek gibi de
söylüyorum. Bu arada kendimi savunmak için değil ama şunu da ilave
etmek istiyorum: Ben bir erkekle ilişkiye girerken görüntülenmedim,
eroin pazarlarken filme alınmadım. Benim yaptığım da ahlaksızca bir
şey, ama daha ahlaksız olanları var onu anlatmaya çalışıyorum.
Benim için tuvalette otururken görüntülenmek gibi bir şey. Bir
kadının beni anlaması zor. Ancak erkekler anlar beni. Böyle bir
hadise bir erkek hiç bir şey ifade etmiyor. Öyle bir şey. Eğlence.
Geyik... Diye gidiyorsun otele. Tamam duhul var ama vız geliyor
tırıs gidiyor. Hiçbir ehemmiyeti yok. Aptalca bir eğlence. Aklımdan
da geçmedi değil kamera filan. ‘Aman canım filmlerde olur!’ dedim,
‘Seni mi bulacak? O kadar talihsiz olamazsın...’ Olduk! Yoo,
söylendiği gibi 4 ay evvelki bir hadise değil, Haziran’ın sonuydu.
Arzu’ya ne olup bittiğini olduğu gibi anlattım. Tabii çok incindi.
Haklı da. Beni boşarsa da haklı. Ama şantajcılara para
vermeyeceğimi, polise gideceğimi söyledim. Zannediyor ki insanlar,
ben işin şantaj kısmını öne çıkarmaya çalışıyorum. Amacım da
yaptığım haltı saklamak. Hayır, zeytinyağı gibi su yüzüne çıkmaya
çalışmıyorum, suçumu da bastırmıyorum. Suçluyum kardeşim ben! Karım
dışında kadınlarla cinsel ilişkiye girdim. Ama rezil olmak pahası,
gittim şantaj çetesini ele verdim. Onları yakalattım. Bu durumda
olan başka erkekler de var. Aferin beklemiyorum ama ben de kendimce
dürüst davrandım. Şantajla bir şeyler yaptırılmasın bu ülkede. Bu
davranışıma neden prim verilmiyor? Bir de, beni ahlaksızlıkla
suçlayanlar önce kendilerine baksın. Adam tecavüz davasıyla
yargılanmış, bana ahlaktan söz ediyor. Yok ya. Her konuda
ikiyüzlülük var bu ülkede. Yani ben de nasibimi alıyorum. Şu an
toplumsal bir linç söz konusu bana karşı. Her kafadan başka bir ses
çıkıyor. Söylemediğim şeyler söylemişim gibi yazılıyor. Hayır doğru
değil Arzu’nun beni kapı dışarı ettiği... Yine konuşuyoruz,
görüşüyoruz. Yooo, aynı evdeyiz. Ben şu an için dışarıdayım. Aynı
kafes içindeki horozlar gibi birbirimizi yememizin manası var mı?
Olay çok sıcak olduğu için şokunu atlatmaya çalışıyoruz. O
arkadaşlarıyla ben arkadaşlarımla bu meseleyi konuşuyoruz. Ama beni
evden attı diye bir şey kesinlikle söz konusu değil. Gerekirse,
böyle bir talebi olunsa ben çeker giderim. Onu hala seviyorum. O da
beni seviyor. Ne var ki üzerine geliniyor: ‘Herife tekmeyi at!’
deniyor. Belki de atar. Kendini bombardıman altında hissediyor.
Söylüyorum, beni boşarsa hakkıdır. Boşanırım. Kamuoyu diziden
ayrılmamı isterse de, ayrılırım. Tabii dizi kanalın malı, kanalın
da bir söz hakkı olacaktır elbette. Yazı:Ayşe Arman
Kaynak:www.hurriyet.com.tr