Karaciğer kanserinin teşhisinde Türk hekimlerden devrim!
Abone olTürk bilim insanları karaciğer kanserinin teşhisinde kolaylık sağlayacak yazılım geliştirdi. Türkiye'de bir ilk olan çalışmayı yürüten Prof. Dr. Ranan Gülhan Aktaş, "Bu yazılım doktorlara rehber olacak, hastalara büyük fayda sağlayacak" dedi.
Dünya çapında yapılan araştırmalara göre karaciğer kanseri en
sık görülen kanser türleri arasında 5'inci, ölümlerde ise 3'üncü
sırada yer alıyor. Maltepe Üniversitesi Kanser ve Kök Hücre
Araştırma Merkezi (MÜKKAM) karaciğer kanserine neden olan
hücrelerin farklı ortamlardaki davranışlarını araştırıyor.
Araştırmaların sonucu; yeni ilaçların gelişimi için de önemli
veriler ortaya koyacak.
YAZILIM HASTALIĞIN TANI VE TEDAVİSİNDE
KULLANILACAK
Yazılım çalışmasında bir yılın geride
kaldığını dile getiren Prof. Dr. Aktaş, "Kanserle ilgili 84 geni
inceliyoruz. Bu genler artıp azalabiliyor. Burada yaptığımız
çalışmalarla kanser hücrelerinin çoğalmasını engelleyecek ortamlar
oluşturmayı hedefliyoruz. Yazılımı, hastalığın tanı ve tedavisinde
kullanacağız. Projemiz bir yıl daha devam edecek, toplanan bütün
datalar bilim dünyasına sunulacak" ifadelerini kullandı.
"KANSERLE İLGİLİ BAŞARI İLE KULLANILAN BİR YAZILIM
SİSTEMİ HENÜZ YOK"
Amerika'da bazı
hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmak üzere
yazılımların geliştirildiğini ve büyük hastanelerde kullanılmaya
başladığını belirten Prof. Dr. Aktaş, "Yapay zeka hayatımızın her
alanına girmeye başladı. Elde edilen sayısal datalar
birleştirilerek farklı hastalıkların tanı ve tedavisinde
kullanılacak yazılımlar da geliştirilmeye çalışılıyor. Amerika da
MD Anderson Kanser Merkezi’nde kanser tanı ve tedavisinde bir
yazılım kullanılmaya başlanmıştı; ancak geçtiğimiz yıl bu yazılımın
yeterli olamadığına karar verildi. Günümüzde kanserle ilgili başarı
ile kullanılan bir yazılım sistemi henüz yok. Elde ettiğimiz
dataları önce karaciğer kanseri alanında yazılıma dönüştürmenin
ardından diğer kanser türlerinde de uygulanabilirliğini
araştıracağız.” dedi.
YAZILIM NASIL ÇALIŞACAK?
Yazılım sayesinde
doktorların elde edilen çok sayıdaki veriyi ve bu veriler
arasındaki ilişkileri çok daha detaylı bir şekilde inceleyip doğru
sonuçlara ulaşabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Aktaş, "Yazılım
doktorlara rehber olacak. Doktor sisteme hastanın tüm
bulgularını, gen analizlerini, kanser gelişimi ile ilgili bazı
proteinlerin salgılanma miktarlarını, patolojik araştırma
sonuçlarını girecek. Sistem; doktora hastasındaki kanserin hangi
düzeyde olduğu konusunda bilgiler sunmasının ardından hastaya özgü
tedavi seçenekleri ortaya koyacak. Bu yazılımlar öyle
geliştiriliyor ki; doktorun hastasının bulunduğu dönemi en uygun
şekilde saptamasına yardımcı olmasının ardından o hasta için
en iyi olan ilaçların ya da tedavi şeklinin ne olabileceği
konusunda da seçenekler sunuyor, ya da daha ileri tetkikler
yapılması gerektiği şeklinde tavsiyelerde bulunabiliyor" dedi.
KANSER VE KÖK HÜCRE ARAŞTIRMA MERKEZİ
HAKKINDA
Kanser ve Kök Hücre Araştırma Merkezi'ni 2014
yılında kurduklarını, hedeflerinin kanser araştırmalarında dünya
çapında bir merkez haline gelmek ve çalışmalarda öğrencileriyle
birlikte fark yaratmak olduğunu belirten Prof. Dr. Ranan Gülhan
Aktaş, "İlk yıl 15 öğrenci bizimle gönüllü olarak çalışmaya
başladı. Şu anda öğrenci sayımız 140'a çıktı. Öğrencilerimizin
hazırladıkları projelerin bir kısmı TÜBİTAK tarafından desteklenmek
üzere kabul edildi. Yine öğrencilerimiz; yaptıkları çalışmaları
sunarak ödüllerle geri dönüyor, yurt dışında saygın
üniversitelerden kabuller alıyorlar. Bu yıl da öğrencilerimizin
hazırlamış olduğu 4 ayrı TÜBİTAK projesini merkezimizde
yürüteceğiz. Hepsi karaciğer kanseriyle ilgili. Karaciğer
kanseri teşhisi konulmuş hastaların hücreleri üzerinde çalışıyoruz.
Sadece bir çalışmada milyonlarca hücreyi inceliyoruz o yüzden çok
sayıda data ortaya çıkıyor" diye konuştu.
BİBERİYE OTUNUN KARACİĞER KANSER HÜCRELERİNE OLAN ETKİSİ
ARAŞTIRILIYOR
Bu yıl; MÜKKAM'da gönüllü çalışan
öğrencilerin karaciğer kanseriyle ilgili hazırlamış oldukları 4
ayrı bilimsel proje TÜBİTAK tarafından desteklenmek üzere kabul
edildi. Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi 1'inci sınıf öğrencisi
Merve Dilara Kolsan; TÜBİTAK tarafından desteklenmek üzere kabul
edilen projesinde biberiye otunda bulunan karnosik asitin karaciğer
kanser hücreleri üzerindeki etkisini araştıracağını söyledi.
Kolsan, "Anti-kanserojen özelliğigösterilmiş karnosik asitin kendi
hücrelerimiz üzerinde ne yapacağını merak ediyoruz. Çalışma 5 ay
sürecek. Sonuçlar ilaç geliştirmeye öncülük edebilir"
ifadelerini kullandı.