Karaca'ya destek artıyor

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Fatih Karaca, bugünkü reyting sisteminin toplumsal tepkiye yol açan programları beslediğine dikkat çekerek, "Önce bizim reyting sistemini ıslah etmemiz lazım. Reyting sistemini değiştirmeden yayıncılığın genel yapısını değiştirebilme şansı çok zor" dedi. RTÜK'ün, BBG tarzı yarışma programlarına ilişkin görüşlerinin kamuoyuna açıklanmasının ardından, Diyanet İşleri eski Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz'ın başkanlığını yaptığı Ortak Değerler Derneği'ne mensup bir grup, RTÜK Başkanı Fatih Karaca'yı makamında ziyaret etti. Ortak Değerler Derneği Kadın Platformları Başkanı Beril Bumin, RTÜK'ün bu konudaki tutumundan duyduğu memnuniyeti dile getirerek Karaca'yı kutladı ve çiçek verdi. Ziyarette konuşan RTÜK Başkanı Karaca, bu noktada sivil toplum kuruluşlarına önemli görevler düştüğünü belirterek, "Bu mesele sadece RTÜK'ün meselesi değil, tüm toplumun meselesidir" diye konuştu. Yayıncı kuruluşların da kendi iç denetimlerini ortaya koyarak, meselenin çözümünde etkili olması gerektiğini vurgulayan Karaca, aksi halde Üst Kurul'un kendisine verilen yasal yetkileri sonuna kadar kullanmakta tereddüt etmeyeceğini ifade etti. Karaca, son 3 gündür RTÜK santrallerinin kilitlendiği ve çok sayıda olumlu tepkiler aldıklarını da belirterek, "İlgili komisyon dün çalışmalara başladı. Hazırlanan raporlar Pazartesi günü olağanüstü toplantıda ele alınacak" şeklinde konuştu. Söz konusu programlarla ilgili har hangi bir yayıncı kuruluşun kendilerine başvurup başvurmadığının sorulması üzerine Karaca, Televizyon Yayıncıları Derneği Başkanı Nuri Çolakoğlu ile bir telefon görüşmesi yaptığını ancak şu ana kadar herhangi bir yayıncı kuruluştan başvuru olmadığını bildirdi. Bugünkü reyting sisteminin bu tip programları beslediğini vurgulayan Karaca, şöyle devam etti: "Önce bizim reyting sistemini ıslah etmemiz lazım. Reyting sistemini değiştirmeden yayıncılığın genel yapısını değiştirebilme şansı çok zor. Çünkü rakamlar ve ölçüler bu tip programların yanında gözüküyor. Bu meselede bir müeyyide uygulamaya gerek kalmadan, yayıncı kuruluşların gerekli müdahaleleri yaparak, kendi iç denetimlerini devreye sokarak bunu çözmeleri en büyük dileğimiz. Demokratik tepkilerin de mutlaka radyo ve televizyon kuruluşlarının yöneticileri tarafından ele alınacağını düşünüyoruz."