Karabulut ailesinden polise ziyaret
Abone olCHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, öldürülen Münevver Karabulut'un ailesi İstanbul Emniyet'ini ziyaret etti.
TBMM İnsan Hakları Komisyonu Üyesi, CHP
İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, öldürülen Münevver Karabulut'un
anne-babasıyla Asayişten Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Tekin
Akdoğan'ı ziyaret etti.
Gayrettepe'deki Asayiş Şube Müdürlüğü'ne, Münevver Karabulut'un annesi Nagihan ve babası Süreyya Karabulut ile gelen Soysal, girişte gazetecilere yaptığı açıklamada, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'dan bulundukları randevu talebine karşılık, Emniyet Müdür Yardımcısı Akdoğan'la cinayetle ilgili son gelişmeler hakkındaki bilgi ve bulguları paylaşmak amacıyla geldiklerini söyledi.
Görüşme sırasında birtakım konuları değerlendirme imkanı bulacaklarını ifade eden Soysal, "Bu vahim cinayeti çözmek için ben de İnsan Hakları Komisyonu üyesi olarak önemli bir çaba sarf etmenin gereğini hissettim. Şu an buradayız" diye konuştu.
Soysal, gazetecilerin, "50 kişilik bir avukat grubu sizi temsil edecekmiş, doğru mu?" sorusunu "Önümüzdeki günlerde bu konuyla ilgili karşılıklı açıklama yapılacak. Sayın Cerrah'ın dava açma tehdidinden sonra 50 kişilik avukat grubumuz önümüzdeki hafta perşembe günü bir toplantı yapacak. O toplantıda da bu olayı yakinen izleyip bu sürecin hukuki olarak içinde olacaklardır" şeklinde yanıtladı.
Baba Süreyya Karabulut da gazetecilerin, "zanlı Cem
Garipoğlu'nun cinayetin hemen ardından gözaltına alındıktan sonra
serbest bırakıldığı" yönündeki iddialarını hatırlatmaları üzerine,
"Bu benim iddiamdır. Avukatlarım gerekli açıklamayı yapar"
dedi.
1 saat görüştüler
Açıklamaların ardından Karabulut çifti ve Soysal, Akdoğan'la yaklaşık 1 saat süren bir görüşme yaptı. Soysal, çıkışta yaptığı açıklamada da Hüseyin Çapkın'ın İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne atandığı gün Münevver Karabulut cinayetiyle ilgili yaptığı açıklamada, "Faili bulmak benim namusumdur" dediğini hatırlattı.
Emniyet Müdür Yardımcısı Akdoğan'ın da katil zanlısını bulmanın namus borçları olduğunu söylediğini ifade eden Soysal, ellerindeki bilgi ve bulguları emniyet yetkililerine aktardıklarını kaydetti.
Soysal, emniyetin cinayetle ilgili çok yoğun bir şekilde çalıştığını vurgulayarak, şöyle devam etti: "Mesailerinin çok önemli bir bölümünün bu işe ayrıldığını ifade ettiler. Burada çok ciddi bir duyarlılık olduğunu gördük. Bu konuda gerçekten bir çaba içerisinde olunduğunu gördük. Elimizdeki bilgi ve bulgularla ilgili de daha önce delillerin karartılmasına dönük, eksik soruşturmalar olabileceğine dönük endişelerimizi de kendilerine ifade ettik. Bilgiler, bulgular konusunda bizlerin elinde olanları kendilerine aktardık. Bunların üzerinde hassasiyetle durulacağı ifade edildi. Bunların sonucunda da yakalanacağı, ülke içinde ve uluslararası alanda çalışmalar yapıldığı anlatıldı."
700 bin euroyla ilgili soruşturma
Garipoğlu ailesinin gece rahat uyuduğunu ve mutlu olduğunu düşünmediğini kaydeden Soysal, "Burada yapılması gereken bir şey varsa, o da Garipoğlu ailesinin çocuğunu Türk adaletine teslim etmesi olur. Gelsinler adalete, yargıya bıraksınlar. Türk adaletine güvensinler. Türk adaletine teslim etsinler. Bu uzun süre böyle gitmez. Emniyetimiz bu konuda yoğun bir çalışma içerisinde. Hiç kimse bu şekilde bir cinayeti işleyen birini koruyamaz, koruması doğru değildir, korumamalıdır" şeklinde konuştu.
Gazetecilerin, soruşturmada daha önceki emniyet müdürü ve yardımcılarının bir ihmali olup olmadığına ilişkin sorusuna da Soysal, "Emniyet içerisinden gelen bilgiler arasında evde 700 bin Avro olayı vardı. Garipoğlu ailesinin evinde bulunan paranın ne olduğu bilinmiyor. Bununla ilgili bir soruşturma açıldığını biliyoruz. Olayın faili belli. Bunun yaşayabileceği yerlerden biri Büyükçekmece'de demirli olan tekne değil mi? Tekne neden araştırılmadı? Kaptanın niçin ifadesi alınmadı? Bunları da aktardık biz. Yine bir pasaport olayı söz konusu. Bunların en iyi şekilde araştırılacağı belirtildi. 700 bin euro ile ilgili bir soruşturma sanırım gizlilik içerisinde yapılıyor" dedi.
"Sabırla bekleyeceğiz"
Süreyya Karabulut ise görüşme çıkışında, "Sayın müdürümüz yüreğimize biraz su serpti. Söz verdiler, sabırla bekleyeceğiz" dedi.
Bir gazetecinin, "Cerrah"ın 'konuşursanız dava açarım' demecini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Karabulut, "Ona bir şey diyemeyeceğim. Yani benim hakkımda dava açıp açmaması çok da önemli değil. Herkes yaptığını biliyor. Allah'a havale ediyorum. Çok da fazla bir şey konuşmanın anlamı kalmadı. Şimdi Emniyet Müdür Yardımcımız yüreğimize su serpti. Kendilerine teşekkür ederiz. Açan açsın. Biz zaten yanmışız. Bizim canımız, kanımız gitmiş" yanıtını verdi.
Anne Nagihan Karabulut da zanlı Cem Garipoğlu'nun en kısa zamanda yakalanacağına inandığını kaydetti