Yer: Safranbolu
Konu: Zafranbolu Uçağı
Konum: Hıdırlık Tepesi
UNESCO tarafından dünya miras listesinde yer alan müze kent
Safranbolu’muz Türk turizminin medarı iftarı. Osmanlı sivil mimari
örneklerinin koruma altına alındığı geçmişten günümüze tarihi ve
kültürel değerlerimizin, bizi biz yapan gelenek, örf ve
adetlerimizin yaşatıldığı konak kültürünün tüm dünyaya tanıtıldığı
ülkemizde Anadolu’nun değişik yerleşim bölgelerinde turizmsel
gelişme için örnek alınan öncü bir kent. Yılın 12 ayı gerek yerli
gerek yabancı turistlerin en çok ziyaret ettiği Karabük’ün
gözbebeği, Türkiye’nin gururu olmuş Safranbolu’muz.
Arnavut kaldırımlarında yürüdüğümüz, konaklarında Türk
misafirperverliğinin yaşatıldığı bir kent. Anlattıkça, yazdıkça,
paylaştıkça, izledikçe ve en çokta yaşadıkça özleten, çoğalan,
mistik, tarihi saat kulesinden tüm dünyaya tarihi ve kültürel
miraslarımızı duyuran zamanın tanığı fotoğraf karelerine en çok
yakışan büyülü sevdalı bir kent. İsmini aldığı Safranı kadar paha
biçilmez…
Sözün özü özel bir kent
Benim içinde manevi değeri paha biçilmezdir. Her fırsatta her
yerde en iyi şekilde ifade ederim. Hatta çok kişi sormuştur
bana Safranbolulu musunuz Alper Bey diye? Safranbolulu
dostlarımızla etle tırnak misali bütünleşmişizdir. Saygı, sevgi ve
samimiyetimiz kalptendir, gönül dolusudur. Kendi evim gibi açıktır
kapılar ama Zafranbolu Uçağının suçu ne? Bu terkedilmişlik,
çürümeye yüz tutmuş bakımsızlık, ihmalkarlık niye? Anlamış
değilim. Bu kadar övgüyle ifade ettiğimiz bir kentte hiçte
yakışmayan bir tablo ile karşı karşıyayız üzgünüm. Safranbolulular
için büyük bir emek, özveri ve çabanın ifadesi olan ve Safranbolu
ile adeta özdeşleşmiş Zafranbolu uçağı bitap durumda.
Havaalanı olmayan bir şehrin bir uçağı var ama değerini bilen
yok, gözler mi kör oldu? Safranbolu’ya bu haliyle yakışmıyor
geçmişine sahip çıkan bir kent Zafranbolu uçağına da sahip çıkmalı.
Yetkili makamlar gereken ne ise yapmalıdır. Safranbolulu bu
hususta yeter demelidir. Herkes üzerine düşeni yapmalıdır.
Ayıptır, yazıktır, günahtır Safranbolu’ya
yakışmamaktadır.
Safranbolu halkı 30 Ağustos 1931 tarihinde tek yürek, tek bilek
olarak manevi duygularını milli beraberlik duygularıyla
bütünleştirerek kendi imkanlarıyla zengin fakir demeden topladığı
parayla satın aldığı bir keşif uçağını hava kuvvetleri
komutanlığına hediye etmişti. Uzun bir süre Hava Kuvvetleri
Komutanlığına hizmet ettikten sonra Zafranbolu uçağı böyle bir
varoluşun anlamını ve önemini taşıyan bir gaye ile Safranbolu’ya
getirilmişti.
O Safranbolu halkı üzerine düşeni yaparak Zafranbolu
uçağına da sahip çıkmalıdır. Bu uçağın göz göre göre çürümesine
izin vermek ne Safranbolu’ya ne Safranboluluya yakışmaz, bu
konuda yetkili makamların üzerine düşeni ivedi olarak yapmaları
gerekmektedir. Yoksa Safranbolu’nun mana kokan sokaklarında yürümek
ağır gelir, bu sizin ayıbınız olarak sizinle birlikte yaşar.
Bu vebali taşıyamazsınız.