ABD’de Stanford Üniversitesi'ndeki bir gökbilimci ekibi, ünlü teorik fizikçi Albert Einstein'ın görelilik teorisini kanıtlayan ilk gözlemde bir kara deliğin arkasından gelen ışığı tespit etti. Bu durum, yoğun yerçekiminin uzayı bükmesi ve ışığı tekrar görüş açısına döndürmesinin bir sonucu olarak meydana geldi. Böylelikle uzayın bükülebileceği kanıtlanmış oldu.Nature adlı bilimsel dergide yayımlanan çalışma, Dünya'dan yaklaşık 100 milyon ışık yılı uzaklıktaki bir kara deliği çevreleyen X-ışını "yankılarını" analiz etti. Bu durum, nesnenin yoğun yerçekiminin uzayı çarpıtması ve ışığı tekrar görüntüye döndürmesinin bir sonucu olarak meydana geldi.Söz konusu "yankılar", bilim insanlarının kara deliğin iç yapısını haritalamak için kullandıkları diskten gelen X-ışını ışığının parlaması sonucunda oluştu.Einstein'ın, kütleli nesnelerin yerçekimi olarak hissedilen uzay-zamanda bir bozulmaya neden olduğunu belirleyen görelilik teorisi, daha önce bu durumu tahmin etmişti. Araştırmanın ortak yazarlarından Roger Blandford, "Yüz yıl önce, astrofizikçiler manyetik alanın bir kara deliğe nasıl davranabileceği hakkında tartışmaya başladıklarında bunun bir gün kanıtlanabileceğine dair bir fikirleri yoktu. Bunu doğrudan gözlemleyebildiğimiz Einstein'ın genel görelilik teorisinin işe yaradığını görmek çok büyük bir adım” dedi.Bununla birlikte, Stanford Üniversitesi astrofizikçisi Dan Wilkins, araştırmayı yürütürken bir dizi parlak X-ışın parlaması gözlemledi ve ardından teleskoplar beklenmedik bir şey kaydetti: X-ışınlarının daha küçük ve farklı "renklerde" olan ek parlamaları... Einstein'ın 1915'te kaleme aldığı ünlü teorisi, kütleli nesnelerin uzay-zamanda yerçekimi olarak hissedilen bir bozulmaya neden olduğunu belirledi.Stanford'daki Kavli Parçacık Astrofiziği ve Kozmoloji Enstitüsü'nde araştırma bilimcisi olan Wilkins, "Bu kara deliğe giren hiç bir ışık dışarı çıkmaz, bu yüzden kara deliğin arkasındaki hiç bir şeyi görmemeliyiz. Bunu görebilmemizin nedeni, o kara deliğin uzayı bükmesi, ışığı bükmesi ve kendi etrafındaki manyetik alanları bükmesidir” diye konuştu.Wilkins, Dünya'dan yaklaşık 100 milyon ışık yılı uzaklıkta, I Zwicky 1 (kısaca I Zw 1) adlı bir galaksinin merkezindeki bir kara deliği incelerken, bir dizi daha küçük parıltı fark etti.O ve ekibi, flaşların merkezden yayılan aynı X-ışını fişekleri olduğunu, bunun yerine diskin arkasından yansıdığını belirledi. Wilkins, “Birkaç yıldır bu yankıların bize nasıl göründüğüne dair teorik tahminler yapıyorum. Onları geliştirmekte olduğum teoride zaten görmüştüm, bu yüzden onları teleskop gözlemlerinde fark ettiğimde bağlantıyı anlayabildim” dedi.Diğer taraftan, Wilkins ve meslektaşlarının orijinal araştırması kara deliklerin koronaları (astronomide kara deliklerin-dışlarındaki taç kısımlarına korona adı veriliyor) hakkında daha fazla şey öğrenmeye odaklanmıştı.Bir koronanın ne olduğuyla ilgili önde gelen teori, gazın kara deliğe kaymasıyla başladığını ve daha sonra milyonlarca dereceye ısıtıldığını öne sürüyor. Böyle aşırı sıcaklıklarda elektronlar atomlardan ayrılarak manyetize bir plazma oluşturuyor. Kara deliğin güçlü dönüşüne yakalanan manyetik alan, kara deliğin üzerinde o kadar yüksek kavisler çiziyor ve kendi etrafında o kadar çok dönüyor ki, sonunda tamamen bükülüyor. Wilkins, "Bu manyetik alan bağlanıyor ve sonra kara deliğe yakınlaşıyor, etrafındaki her şeyi ısıtıyor ve bu yüksek enerjili elektronları üretiyor, bu da daha sonra X-ışınlarını üretmeye devam ediyor" dedi.Görelilik teorisi, Albert Einstein'ın çalışmaları sonucu ortaya atılmış olan iki teoriyi kapsıyor: Özel görelilik (madde ve enerji ilişkisi) ve genel görelilik (uzay vezaman ilişkisi). Özel görelilik, yer çekiminin yokluğunda tüm fiziksel fenomenler için geçerliyken, genel görelilik, yerçekimi yasasını ve bu yasanın diğer doğa kuvvetleri ile ilişkisini açıklıyor. Bu teorinin Einstein tarafından ortaya atılmasıyla beraber teorik fizik ve astronomi dünyası 20. yüzyılın başında çalkalandı; zamanla Isaac Newton tarafından ortaya konulan, 200 yıllık mekanik teorisinin yerini aldı Özellikle uzay ve zaman kavramlarına farklı bakış açısıyla bakılması gerektiği gösterdi ve bu ikisinin harmanlanması olan uzayzamanı, eşzamanlılığın göreliliğini, kinematik ve yer çekimsel zaman genişlemesini ve uzunluk daralmasını içeren birçok kavramı tanıttı. Fizik alanında görelilik, nükleer çağın bir habercisi olan temel parçacık biliminin ve temel etkileşimlerini geliştirdi. Görelilikle birlikte, nötron yıldızları, kara delikler ve yer çekimi dalgaları gibi olağanüstü görülen astronomik olaylar önceden öngörüldü.Albert Einstein kimdir?Albert Einstein, genel ve özel görelilik teorilerini ilk olarak geliştiren Alman fizikçi, bilim insanı olarak biliniyor. Fotoelektrik etki çalışmasıyla 1921 yılında Nobel Fizik Ödülü kazandı. 1879 yılında doğan Einstein, 1931 yılına değin Almanya'da yaşadı. Nazi Partisinin kendisini hedef göstermesinden sonra, Almanya'yı terk ederek, Alman vatandaşlığından kendi isteği doğrultusunda çıktı. İki evlilik yapan Albert Einstein, ilk eşinden 3 çocuk sahibi oldu. Hayatını düşünmeye, sorgulamaya ve bilime adayan Einstein 76 yaşındayken New Jersey Amerika'da hayatını kaybetti. Albert Einstein, dünyanın önemli düşünürleri arasında yer alıyor