Kaptan Alex yaşadığı şoku anlattı

Fenerbahçe Futbol Takımı Kaptanı Alex de Souza, Kardemir Karabükspor maçında gördüğü kırmızı kartın ardından yaşadığı duygular nedeniyle henüz kendisine gelemediğini ifade etti.

Spor Toto Süper Lig'de Kardemir Karabükspor ile yaptıkları maçın henüz başında gördüğü kırmızı kartla ilgili soruyu yanıtlayan Alex, o an yaşadığı duyguların hala geçmediğini belirtirken, Futbol Federasyonu'nun maçın görüntülerini izleyerek sağduyulu karar vereceğini umduğunu belirtti.

Brezilyalı futbolcunun ifadeleri şöyle:

"İki gündür bu haksızlık karşısında, neler yaşadığımı, neler yaptığımı bilemiyorum. Henüz kendime gelemedim. Hem benim açımdan olumsuz bir karar, aynı zamanda takım içindeki ortamı etkilemiş bir karar. Takım arkadaşlarım ekstra performans göstermek zorunda kaldılar. Üç gün sonra Sivaspor'a karşı maçımız vardı. Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda hem ben, hem takımım etkilendi.

Önümüzdeki maçta takımı yalnız bırakmak durumunda kalacağım. Teorik olarak bakıldığında 2 maç ceza almam gerekiyor. Umuyorum ki federasyon görüntülere bakarak sağduyulu bir şekilde karar verecektir. Sonuç olarak baktığımızda o an yaşadığım duygular neyse aynı duyguları yaşıyorum. Umuyorum ki sağduyulu karar verilir ve takımın en az şekilde etkilenmesi adına karar alınır." 

EN SAKİN DEĞİL, EN KONTROLLÜ KİŞİYDİM

Kırmızı kart gördüğü pozisyon sonrasında saha içinde en sakin duran futbolcu olduğu ifade edilerek yöneltilen soru üzerine Brezilyalı futbolcu, sakin değil de en kontrollü kişi olduğunu söyledi.

Hakeme yapılan itirazın kararı değiştirmeyeceğini düşünerek, içinde kopan fırtınaya rağmen kontrollü davrandığını anlatan Fenerbahçeli futbolcu, şunları söyledi: 'En fazla sinir katsayısı yüksek olan bendim. Ama şöyle söyleyebiliriz; en kontrollü kişi bendim. Futbolda bir şey öğrendim. Hakem kararı verdiğinde geriye dönüp kararı değiştirmesi hemen hemen olmayan bir şey. O anda içimde yaşadığım fırtınaları kontrol etmem gerektiği kararına varıp böyle davrandım. O kadar şaşkındım ki. Rakip oyuncuya dönüp, 'Sana bir şey yaptım mı?' diye sordum.

Onun da bana tepkisi bir şey olmadığı yönündeydi. Umarım gereken karar verilir. Gerçekten kötü niyetli bir hareket yoktu. Kasti bir hareket yapmak istemedim. Tamamen işime odaklıydım."

AYRILMAYI DÜŞÜNMEDİM

Alex, sarı-lacivertli takımın içine girdiği sıkıntılı süreçte kendisi için transfer teklifleri geldiğini ancak takımdan ayrılmayı düşünmediğini bildirdi.

Şike soruşturması başladığında ilk hafta teknik direktör Aykut Kocaman ve yönetim kurulu üyesi Ali Yıldırım ile yaptığı görüşmelerde, net bir şekilde takımıyla ve kulüple birlikte olduğunu söylediğini anlatan Alex, "Bu karışıklıkta bazı teklifler oldu, onları da saygı çerçevesinde kulübüme ilettim ama daima Fenerbahçe önceliğim oldu. Ayrılma sebebim sadece Fenerbahçe'nin beni istememesi olurdu. Hiçbir zaman, bu zorlu dönemde dahi ayrılmayı düşünmedim" şeklinde konuştu.

"Felipe'nin ön libero olmasını isterim"

Alex 1,5 yaşındaki oğlu Felipe'nin kendisinin veliahtı olup olmadığı sorusu üzerine, eğer futbolu tercih ederse ön libero olmasını istediğini belirtti.

Futbolun saha içerisinde olmazsa olmaz alanının, takımları iyi ya da kötüye götüren noktanın ön libero mevkisi olduğunu kaydeden Alex, "Bizim o mevkide Cristianımız var, her şey iyi işliyor. Eğer bir gün futbol oynamaya karar verirse ön libero olmasını isterim. Fakat bunu ister mi, o karar verir" dedi.

ELİMDE SİHİRLİ DEĞNEK OLSA...

"Elinde bir sihirli değnek olsa Türk futbolunda neleri değiştirirdi?" şeklindeki soruya Brezilyalı oyuncu, genç futbolcularla ilgili anlayışı değiştirmek isteyeceği yanıtını verdi.

Uzun süredir Fenerbahçe'de olduğunu hatırlatan Alex, 17, 18 ve 19'lu yaşlarda Kadıköy gerçeğiyle yüzleşecek, baskıyı kaldırabilecek genç bir oyuncuyu yetiştiremediklerini anlatarak özetle şunları kaydetti:

"Elbette çok şey olabilirdi fakat ana etken olarak bir anlayışı değiştirmek isteyebilirdim. O da Türk futbolunun şu andaki potansiyeline baktığımızda benim görüşüme göre artık genç yeteneklere daha fazla güven duyulması ve gençlerin sahalarda daha erken yaşlarda forma giymeye başlaması gerektiğini düşünüyorum. Benim geldiğim anlayışta futbolcunun 17, 18, 19 yaşlarında oynamaya hazır bir şekilde kariyerine başlaması gerekiyor. Uzun senelerdir buradayım, bu yaşlarda Kadıköy gerçeğiyle yüzleşecek o baskıyı kaldırabilecek bir oyuncu, genç oyuncu maalesef yetiştiremedik. Belki bu anlayışı değiştirmek isterdim hem Türkiye'de hemde kendi çevremde. Teknik direktör Lüksemborgo, Flamengo'da 16 yaşında bir çocuğu maça koydu ve onun hazır olduğunu söyledi. Bu bir güven meselesi. Elimde böyle bir imkan olsaydı gençlere daha erken yaşlarda gereken düzeni anlamalarını sağlayıp şans verirdim diye düşünüyorum. Bu bir süreci gerektirir fakat buna artık başlanması gerektiğini düşünüyorum."

Süper Lig ve Türkiye Kupası mücadelesinde şampiyonluğu hedeflediklerini anlatan Alex, namağlup şampiyonluk gibi bir hedefleri olup olmadığı sorusuna, "Şampiyon olduktan sonra hiçbir şey değişmez. 35 maçı da kazansanız yine şampiyonsunuz, 44 maçı da kazansanız yine şampiyonsunuz" dedi.

Geçen sezon kupada Yeni Malatyaspor karşısında aldıkları mağlubiyetin ardından takımda büyük bir değişim yaşandığını hatırlatan Alex, "Kafamızın içinde bazı teller attı. 'Rezil sonuçlar alıyoruz, düzelmeliyiz' şeklinde konuşmalar yaptık. 'Sorumluklarımızı göz önüne alıp kazanmaya başlamamız gerekir' diye fikir birliğine vardık. Aynı şekilde devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.

SİVASSPOR MAÇI

Fenerbahçe kaptanı, bu haftaki Sivasspor maçıyla ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı:

"Yine zorlu, yine sıkıntılı ve üstün mücadele vermemiz gerekecek bir maç. Sivasspor için de kazanmaları gereken bir dönem. Beşiktaş'a mağlup oldular.

Bizim mücadelemizi, zorlukların farkında olup sonuna kadar ortaya koymamız gereken bir maç. Bunun bilincindeyiz." Sorulara verdiği yanıtlara, Metris Cezaevi'nde tutuklu bulunan başkan Aziz Yıldırım'dan zor günlerde sabırlı ve güçlü olmasını isteyerek, her zaman için hep birlikte oldukları mesajını vererek başlayan Brezilyalı futbolcu, şike soruşturması başladığı ilk dönemde ne olacağı konusunda net bir durumun olmayışının, takımı fazlasıyla etkilediğini, kendilerine gelmeye başladıkları dönemde de teknik direktör Aykut Kocaman'ın takımı bu olayların dışında tutmaya çalışarak önemli bir rol üstlendiğini anlattı.