Kaplıcalarda yer kalmadı
Abone olŞifa turizmi patladı! Kaplıcalarda yer bulmak isteyenler torpil yaptırıyor. İşte Türkiye'nin şifa atlası...
Önceleri daha çok 50'li yaşlarda insanların tercih ettiği
kaplıcalara artık gençler de rağbet gösteriyor. İşletmeler, müşteri
çekmek için özel faaliyetler düzenliyor.
Türkiye'de bir zamanlar yaşlıların tedavi amaçlı tercih ettiği
kaplıca merkezleri büyük bir dönüşüm yaşıyor. Birbiri ardına
devreye giren 5 yıldızlı termal tesisler, geleneksel kaplıca
işletmelerini de harekete geçirdi.
Artan müşteri potansiyelinden pay kapmak için çoğunluğu belediye
olan işletmeciler milyonlarca YTL harcayıp tesisleri yenileyerek ya
da yenilerini yaparak yatak kapasitesini artırıyor. Gençleri ve
balayı çiftlerini çekmek için olimpik yüzme havuzu, halı saha, kent
ormanı, doğa yürüyüşü gibi farklı alternatifler sunuluyor.
Günlüğü 12 yeni liralık apart dairelerin yanı sıra 150 yeni liralık
otel odalarıyla her gelir grubuna hitap eden işletmeler,
tatilcilerin yeni gözdesi oldu. Afyon, Bursa gibi bölgelerde
kaplıca tesislerinin yaz dönemi rezervasyonları tamamen doldu.
Afyon Sandıklı'daki belediyeye ait 1.900 yatak kapasiteli Hüdai
kaplıcalarının işletme müdürü Süleyman Nayır, yoğunluktan dolayı
çok sayıda insanı yedeğe yazdıklarını ifade ediyor.
Nayır, "İnsanları eli boş göndermemek için 128 yeni apart dairenin
inşaatını temmuza kadar bitirmeye çalışıyoruz" diyor. Rezervasyon
yaptırıp iptal ettirenlerin yerine geçmek isteyen bazı kişiler
önceliğin kendilerine verilmesi için yetkililerden talepte
bulunuyor.
Hüdai Kaplıcaları'nda apart daireler ve otel odaları çok yoğun ilgi
görüyor. 'Termal Belde' olarak adlandırılan Sandıklı'da 143'ü
termal banyolu, 111'i banyosuz olmak üzere toplam 1.000 yataklı
apart daire bulunuyor. İki kişilik, içinde ocak, televizyon ve
buzdolabının bulunduğu apart dairelerin günlük geceleme fiyatları
20 yeni liradan başlıyor. 6 kişinin kalabileceği dayalı döşeli
villaların fiyatı ise 90 yeni lira. Kaplıca bölgesinde yer alan iki
otelde oda fiyatları kişi başı 50 yeni lira ile 65 yeni lira
arasında değişiyor. Otellerde kalanlara kür merkezine giriş
ücretsiz. Tesislerin işletme müdürü Nayır'ın verdiği bilgiye göre
otel ve apart daireler bir süre önce 2 milyon yeni lira harcanarak
yenilenmiş.
Her yıl özellikle yaz ayında tesislerin tamamen dolu olduğunu, bu
yıl da eylüle kadar boş yer olmadığını belirten Nayır, kaplıcalara
ilginin sebebini şöyle açıklıyor: "Fiyatlarımız kış aylarında 12
yeni liraya kadar iniyor. Bu rakamlar gelir seviyesi düşük insanlar
için büyük bir fırsat. Evinde kalsa belki daha çok harcayacak.
Kışın 15-20 günlüğüne buraya gelip kalan aileler var. Hüdai
Kaplıcaları'nın şifalı termal sular, çamur banyosu, kür merkezi,
açık kapalı yüzme havuzu gibi özellikleri buranın cazibesini
artırıyor. Otellerimizin yenilenmiş hali gelir seviyesi yüksek
insanları da çekiyor." Ailelerin taleplerini karşılayabilmek için
inşaatına başladıkları 128 apart daireyi temmuza yetiştirmeye
çalıştıklarını belirten Nayır, 500 yataklı yeni bir otel inşaatına
da başlayacakları bilgisini veriyor. Nayır, iki yatırımcının da
Sandıklı'da tesis kurmak için çalışma yaptığını ifade ediyor.
Son yıllarda yıldızı parlayan kaplıca merkezleri içinde bir diğer
merkez de Bursa'daki Oylat. Birkaç yıl öncesine kadar tesislerin
bakımsızlığından dolayı müşterilerin kapıdan döndüğü kaplıca
bölgesinin turizm potansiyelini fark eden İnegöl Belediye Başkanı
Alinur Aktaş, belediyenin yüzde 17 hissesine sahip olduğu Oylat
AŞ'nin 80 ortağını otellerin yenilenmesine ikna etmek için uzun
süre uğraşmış. Hissedarları Çek Cumhuriyeti gibi ülkelere götürerek
termal turizmin potansiyelini yerinde gösteren Aktaş'ın çabaları
sonuç vermiş. 500 yatak kapasiteli tesisler 7 milyon yeni lira
harcanarak baştan aşağı yenilenmiş. Ayrıca yeni otel yapılarak
yatak kapasitesi 1.000'e çıkarılmış. Dördü Oylat AŞ'ye ait altı
tesisin toplam yatak kapasitesi 1.500. Otellerin ve termal
havuzların yenilenmesiyle bölgeye gelen ziyaretçi sayısı ikiye
katlanmış. Yüzde 87 doluluk oranıyla çalışan ve geçen yıl 135 bin
kişiyi ağırlayan Oylat AŞ'nin bu yılki hedefi 160 bin ziyaretçiye
ev sahipliği yapmak. Tesislerin yıllık cirosunun 7 milyon yeni
liraya ulaştığını belirten işletme müdürü Fahri Ekren, odaların
yazın sonuna kadar dolu olduğunu belirtiyor: "Burada günlük 7 bin
kişinin kullanabileceği termal su imkânı var. Özellikle yazın yatak
kapasitemiz taleplere cevap veremiyor. Bu sebeple 1.000 yataklı bir
otel inşa ediyoruz. Adana'dan, İstanbul'dan Türkiye'nin farklı
bölgelerinden otobüs dolusu insanlar tesislerimize büyük rağbet
gösteriyor. Birkaç yıl önce Jeeplerle gelenler tesislerin
bakımsızlığından dolayı kapıdan dönüyordu. Şimdi otellerimizin
bahçesi lüks arabalarla dolu. Yazın tamamen doluyuz. Yıllık
ziyaretçi sayımızı 300 bine çıkarmak için bin yataklı yeni otel
inşa ediyoruz." Oylat AŞ, ziyaretçi sayısını 500 bine çıkarmak için
yeni projeler geliştiriyor. Yarı olimpik yüzme havuzu, kent ormanı
ve halı saha projelerini kısa sürede bitirmeyi hedeflediklerini
belirten Ekren, "740 rakıma sahip Oylat kışın kış turizmine de çok
müsait. Hayata geçireceğimiz yeni projelerle yaşlıların yanı sıra
gençleri, balayı çiftlerinin doğal güzellikler içinde tatil
geçirmelerini sağlayacağız." diyor. Oylat AŞ, teleferik yapımı için
yatırımcılarla görüşmelerini sürdürüyor. Oda fiyatlarına üç senedir
zam yapılmazken, müşterilerin yemeklerini kendilerinin yaptığı
odalarda kişi başı konaklama bedeli günlük 30 yeni lira. Sabah,
akşam açık büfe yemek hizmetinin verildiği odaların fiyatları ise
50 yeni liradan başlıyor, 85 yeni liraya kadar çıkıyor.
Senelik ziyaretçi sayısı 5,5 milyondan 10 milyona çıktı
Türkiye, jeotermal kaynak zenginliği ve potansiyeli açısından
dünyada ilk yedi ülke arasında, Avrupa'da birinci sırada yer
alıyor. Bol su verimli, eriyik maden değeri yüksek, kükürt, radon
ve tuz bakımından zengin olan termal sular debileri ve
sıcaklıkları, çeşitli fiziksel ve kimyasal özellikleri ile
Avrupa'daki termal sulardan daha üstün nitelikler taşıyor. Ülke
genelinde sıcaklıkları 20 santigrat derecenin üzerinde, debileri
ise 2-500 saniyede litre arasında değişebilen 1.500'den fazla
kaynak bulunuyor. 46 ilde 190 civarında kaplıca tesisi hizmet
veriyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan turizm yatırım belgeli 10
tesisin yatak sayısı 2.461. Turizm işletme belgeli 30 tesisin yatak
sayısı ise 8.562. 16 bin yatak kapasiteli 156 tesis ise yerel
idareler tarafından belgelendirilmiş durumda. 90'lı yıllarda senede
en az bir defa kaplıcalarda geceleyen insan sayısı, 5,5 milyon
iken, bu rakam şimdi 10 milyona ulaştı. 2023 turizm stratejisini
hazırlayan Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın hedefi termal kaynakların
bulunduğu alanlarda çevre düzeni planlama çalışmaları sonrasında
tesislerin yatak kapasitesini ilk etapta 50 bine, orta vadede 200
bine, uzun vadede ise 500 bine çıkarılmasını sağlamak. Kaplıca
sektöründe son yıllarda önemli bir değişim yaşanıyor. Afyon'daki
Termal Resort Oruçoğlu, İkbal Termal Otel, Korel Thermal Resort ve
Kızılcahamam'daki Asya Termal Tatil Köyü gibi kaliteli ve lüks
tesislerin devreye girmesi diğer kaplıca bölgelerindeki işletmeleri
de harekete geçirdi. Türkiye'nin farklı bölgelerindeki kaplıcalarda
belediyelerin işlettiği tesislerin ağırlığı göze çarpıyor. Bakımsız
ve yetersiz olmakla eleştirilen belediye tesisleri son yıllarda
önemli bir değişim geçiriyor. Belediyeler tesislerde yenileme
çalışmaları yapıyor.
'Gençleri de çekmek için çalışma yapılmalı'
Kaplıca ve Kür Merkezleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Zeki Karagülle,
son yıllarda insanların gelir durumundaki gelişme ve sağlıklı hayat
merakının artması dolayısıyla kaplıcalardaki ziyaretçi sayısının
hızla yükseldiğini belirtiyor. Karagülle, "Aslında kaplıcalara ilgi
alttan alta devam ediyordu. Son yıllarda kaplıcalar kamuoyunun
gündemine daha sık gelmeye başladı. Bu alana yönelen yatırımcı ve
turizmciler sayesinde alternatiflerin de artması kaplıcaların
önemini artırdı." şeklinde konuşuyor. Kaplıcalarda kalitenin
artırılması gerektiğine işaret eden Karagülle, dernek olarak bunun
üzerine yoğunlaştıklarını vurguluyor: "Bütünsel yaklaşımla kaplıca
olan bir yerin turistik, tarihsel ve yerel motiflerinin de ön plana
çıkarılmasını istiyoruz. Başta hekimler olmak üzere kaplıca
çalışanlarının eğitimine başladık. Farklı yaş gruplarına hitap eden
ürünlerin geliştirilmesi için çalışma yapılıyor. Örneğin farklı yaş
gruplarına hitap eden, anne-çocuk kürleri, gençlik kürleri
yapılabilir. Böylelikle hitap edilen kitle sayısı hızla artar."
Karagülle, Türkiye'de Avrupa Kaplıcalar Birliği'nin geliştirdiği
kriterlere uygun sadece bir tesisin bulunduğunu, bu rakamın 10'a
çıkarılması gerektiğini kaydediyor.
Termal su, bronşitten böbrek taşına kadar pek çok hastalığa iyi
geliyor
Astım bronşiyal, kronik bronşit, alerjik üst solunum yolu
hastalıkları, pnömokonyoz
Egzama, akne, nörodermit, kronik rezidüel ürtiker
Kireçlenmeler, yumuşak doku romatizmaları
Kompanse kalp yetmezliği, fonksiyonel dolaşım bozukluğu, esansiyel
hipertansiyon, varisler, periferik arter hastalıkları
Mide hastalıkları, şeker hastalığı, obezite, gut, karaciğer-safra
kesesi fonksiyonel yetmezlikleri
Kronik piyelonefrit, kronik sistit, kronik prostatit, böbrek
taşları, fonsiyonel yetmezlik
Merkezî ve periferik kronik inflamatuar hastalıklar, omurga
hastalıkları, travmatik lezyonlar, spastik paraliziler, nöro ve
myopatiler, vasküler nörolojik hastalıklar, inme rehabilitasyonu,
nöro-vejetatif distoni - Kadın doğum hastalıkları
Sağlığa önem verilmesi kaplıcaya ilgiyi artırdı
Kızılcahamam'da faaliyet gösteren 2.300 yatak kapasiteli Asya
Termal Tatil Köyü'nün Genel Müdürü Zeki Çiftçi, kaplıcaya talebin
artmasında insanların değişen hayat şartlarıyla beraber sağlığına
daha çok önem vermesi ve kendisini korumaya çalışmasının büyük
etkisi olduğunu belirtiyor. Kaplıcaların Türk tarihindeki
geçmişinin yanı sıra tesislerin yenilenmesinin de termale ilgiyi
artırdığını vurgulayan Çiftçi, geçen sene buralardan kişi sayısının
190 bin olduğunu, rakamı bu yıl 250 binin üzerine çıkartmayı
hedeflediklerini ifade ediyor. Gelenlerin yaş gruplarında değişim
yaşandığına dikkat çeken Çiftçi, "Aileler çocuklarının da şifadan
yararlanmasını istiyor. Eskiden 50'li yaşların üzerindekilerin
tercih ettiği kaplıcalara artık 30'lu yaşlardakiler de yoğun talep
gösteriyor. Biz tesislerimize gelen genç ve çocuklar için yüzme
havuzları, internet kafeler, oyun alanları, bisiklet sürme imkanı
gibi farklı etkinlikler sunuyoruz." bilgisini veriyor. Türkiye'nin
en büyük termal otellerinden Afyon'daki 5 yıldızlı Korel Thermal,
331 oda ve 800 yatak kapasiteli. İşletmenin sahiplerinden Ali Acar,
stresin yaygınlaştığı büyük şehirlerden kaplıcalara dinlenme amaçlı
giden insan sayısının hızla arttığını belirterek, "Yurtiçi
ziyaretçilerin yanı sıra yurtdışında sağlık sorunları yaşayanları
da getirecek çalışmalar yapıyoruz." diyor.