Kaplan hükümeti topa tuttu

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker ile Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın basına yaptıkları açıklamaları Twitter hesabından eleştiren Hasip Kaplan, Uludere Kaymakamı'nı da uyardı.

''Uludere'de seni kurban ettiler, unutma."

İşte Kaplan'ın mesajları:

"Neo-AKP'nin kara propaganda karalama kampanyası sistematik sürüyor. Bakanlar artık, tekli tv ve gazetelere röportaj için çıkıyor. Uludere katliamı ve son KCK oeprasyonu L. Zana'nın evinin basılması olayını örtbas etmek için, tv'lere, Akşam, Star, Y. Şafak gibi gazetelere bakınız. Neo-AKP 'sen sen çal sen sen oyna' formülü, tartışma proğramlarından kaçma, kara propaganda taktiği medyayı tekele alma 'Akkurt' zihniyetidir."

BAKAN KÜRTÇE TARTIŞMA ÇAĞRISI YAPTI

"Akşam'da M. Eker; taziye çadırına 5 km den bakmış, 'parti örgüt flama, bayrak amblemleri vardı' diyor basın oradaydı, göstersin görelim yalancı. M. Eker 'Uludere'de kurulan gezgaha gelmedik' diyor en büyük tezgah savaş uçakları ile 34 genci bombalamaktır, sorumlu hükümetin aymazlığıdır. M. Eker H. Kaplan gelmeyin diyor. Doğru uyardık hükümeti, katliamı örtbas ettiler aileler öfkeliydi, taziyeye gelmeleri provakasyon olurdu. M. Eker taziyeye hükümet/devlet olarak tankla mı gelecekti, güç mü gösterecekti, mağdur ailelerin tamamı taziye yerindeydi, görüşmediler, gittiler. M. Eker iyi Kürtçe konuşurum buda rahtsız ediyor diyor, kendine güveniyorsa Uludere katliamını tv'de Kürtçe tartışmaya davet ediyorum."

POLİS SÖMÜRÜCÜ GÜÇ OLDU

"Neo-AKP bölgede cemaat, sivil değil, Vali, Kaymakam, müdür, polis ceberrüt bir yönetim aynı zamanda sömürücü bir güç olmaya başladı. Star B. Atalay diyor ki 'KCK operasyonları vesayeti bitirecek, özgürleşme olacak, sivil siyasetin yolu açılacak' el insaf; kelepçe zindan, baskı diktaların yolunu açar, siyasi parti, seçim rejimi, % 10 baraj, hazine yardımı değişmeden, düşünce ve örgütlenme özgürlüğü olmadan masallarınıza inanacak tek bir Allah kulu bulamazsınız. Açılımın bitme nedeni BDP nin seçim başarılıdır. Siz devlet/hükümet polis devleti vesayetisiniz."

AKKURTLAR FAŞİZMİ

"B. Atalay 90'lu yıllar 'konsept' 2012'li yıllar 'Planlama/operasyon' yılıdır, mimarısınz. Kürt baharından korkanlar korkunun ecele faydası yok. Sn Atalay açılıma DTP/BDP değil, şiddetiniz, zorbalığınız, operasyonlarınız, sopa politikalarınız son verdi. Y.Şafak'ta H.Berktay, BDP nin seçimden güçlü çıkması barışa değil, savaşa yaradı" diyor. Neo-AKP'nin % 50 oy alması olmasın, tersinden okumayın. 2012 yılı halk desteği alıp Neo-AKP'nin 'Akkurtlar faşizmi' uygulaması ve Führer'in izinde iflah olmayan tehlikeli bir gidişatıdır. Neo-AKP gündemi saptırma,sistematik karalama kampanyası ile muhalefete saldırma stratejisi Türkiye'yi felakete sürükleyen bir maceradır. Neo-AKP'lilere tavsiyem Leyla Zana tüm dünya Kürtlerinin kalbinde yer alan bir semboldur, hukuksuz dokunmalarınız,aramalarınız sizi yakar."

ULUDERE KAYMAKAMI'NA SESLENDİ

"Uludere katliamına insan olanlar vicdan sahibi olanlar sessiz kalmadı,hala taziye için,partiler, STK'lar, aydınlar, sanatçılar herkes gidiyor. Uludere Kaymakamı, hani köylüler sizi korudu, dışardan gelen provakatörler yaptı, neden Encü ailesi fertleri tutuklu, vicdanlı olun konuşun. Uludere Kaymakamı, benzinlikte yanında olan, başını koyup ağladığın, seni koruyan, ambulansa alıp, 25 km sonra helikoptere bindiren kimdi açıkla. Kaymakam seni bırakıp kaçanlar seni kurtaranlar hakında şikayet dilekçesi vermedi mi? iftiralar boş çıkmadımı günlerce basın neyi yazdı..! Kaymakam siz ödül aldınız Neo-AKP kullandıklarına ödül verir, siz Muş'lusunuz,

KAYMAKAMI KURTARDIK

Muş'taki kaçırılan stj Kaymakamı hatırlayan var mı? Kaymakam benzinlikte sizi anonslarla yerine gelip kurtardık, Emn.Md.'ne sor, nasıl o anda kurtulduğunu, kara propağanda aleti olmayın Kaymakam size son sözüm, hükümet/devlet bakanlar 5 km. yukarda askeri birlikte sizi seyredip yalnız bıraktılar, kurban ettiler, onu da unutma..! Habur'da şimdiki İçişleri bakan yardımcısı Osman Güneş ile beraberdik, gelişlerden sonra bizi tam birgün dışladılar, oysa beraber yönetecektik. Habur'da biz dışlanırken, savcılar, hakimler gelenlerle hatıra fotoğrafı çekiyordu, sonra aynı özel mahkemeler tutukladı ve ceza verdiler."