Kapkaç imparatorluğunun kralı

Yakup Yazıcı, mesleğinin en kıdemlilerinden. Polis kayıtlarında İstanbul'un en belalı ve hızlı kapkaççısı olarak geçiyor. Tabii ki asıl büyük özelliği ilk olması. "Kariyerine" 1989 yılında, henüz 16 yaşındayken Bakırköy'de başlamış, sonra kendi çetesini kurmuş! Tam 11 kez cezaevine girmiş, 750'nin üzerinde suç işlemiş. Onu "son kez" yakalayan polis, toplam 2 bin sayfalık sabıka listesini kitap haline getirdi. Kitabın adı, 'Yakup Yazıcı'nın Suç Dosyası'. Yazıcı'nın yakalanma operasyonu ise Amerikan filmlerine taş çıkartıyor: Çeşitli semtlerde kapkaç, oto hırsızlığı ve banka çıkışı takipli soygun gerçekleştiren bir grubu takibe alan polis, çetenin başında 'eski bir dostun' ismine rastladı. Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, hızlı kapkaççının gidebileceği tüm yerleri mercek altına aldı. Bir süredir Halkalı'da oturduğu tespit edilen Yazıcı'nın yakalanması için polis de Halkalı'da ev kiraladı. Bir taraftan ev gözlenirken, diğer taraftan Yazıcı'nın eğlendiği yerlere pusu kuruldu. Yaklaşık 2 hafta önce, Halkalı'daki evine gelen, ancak şüphelenip içeri girmeyen Yazıcı ile polis arasında soluk soluğa bir kovalamaca başladı. Uzun bir takip sonucu Yakup Yazıcı ve ekibi kıskıvrak yakalandı. Polisteki sorgusundan sonra adliyeye çıkarılan hızlı kapkaççı, "çete kurmak" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Janti hırsız Son olarak, Şartla Salıverilme Yasası'yla, 2001 yılında cezaevinden çıkan Yakup Yazıcı, polise verdiği ifadede serüvenini şöyle anlatıyor: "Para kazandıkça değiştim. Yani olgunlaştıkça tecrübe kazandım. Modern giyimim ve bakımlı yüzümle yaklaştığım vatandaşların hiçbiri benden şüphelenmedi. Güzel giyinen bir kimseden kim şüphelenir ki? O yüzden en iyi kuaförlere gidiyordum. En iyi yerlerden giyinerek işe çıkıyordum. Hızlı ve atik biriyim. Tabii ki en büyük zevkim lüks hayat yaşamaktı. Onu da yaşıyorduk. Para oldukça çevremden kadın eksilmiyordu. Ayda 100 milyar lira elde ettiğim oluyordu." Kaynak : Vatan