Kapıkule'nin ucu başkente uzanır mı?
Abone olSusurluk'tan bu yana üstlendiği görevlerde başarılara imza atan Hanefi Avcı'nın son avı 'Kapıkule çetesi' oldu. Operasyonun Ankara'ya uzanacağı söylentiler arasında.
Kapıkule Gümrüğü’nde düzenlenen operasyonda rüşvet, kaçakçılık
gibi suçlamalarla gözaltına alınan 44 kişi tutuklandı. Aynı
operasyonda 27 polis ise gözaltına alındı. “Gizli Göz” adı verilen
operasyonda savcılık talimatıyla telefonlar dinlendi, gümrük
binalarındaki 27 elektrik sobasına gizli kameralar yerleştirildi.
Bu büyük operasyonun ardındaki isim ise Emniyet Genel Müdürlüğü
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’ndan altı
ay önce geçici görevlendirmeyle Edirne Emniyet Müdürlüğü’ne atanan
Hanefi Avcı... Kamuoyu, Hanefi Avcı adını Susurluk skandalıyla
duydu. 1996’da meydana gelen bir trafik kazasında Bahçelievler
katliamı sanığı Abdullah Çatlı, Emniyet Müdürü Hüseyin Kocadağ ve
Milletvekili Sedat Bucak’ın aynı araçta bulunması Cumhuriyet
tarihinin en büyük skandallarından biri haline gelmişti. Kamuoyu
günlerce devlet bağlantılı kirli ilişkileri konuştu, bakanların
istifa edeceği, hükümetlerin değişeceği bir süreç başladı. Susurluk
kazası sonrası devletle bağlantılı ilişkiler su yüzüne çıktı.
Skandalla ilgili tam bir bilgi kirliliği yaşanırken Ankara’dan
ilginç bir isim gazetelere konuşmaya başladı. Emniyet Genel
Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkan Yardımcısı Hanefi Avcı,
Meclis’te kurulan, Susurluk Komisyonu’na da çetenin bürokrasi,
asker ve emniyet ayakları ile ilgili önemli bilgiler vermişti.
Bulunduğu konum itibariyle elinde müthiş bilgiler barındıran Avcı;
ifadesinde, çetenin devlet içindeki tüm faaliyetlerini anlatmıştı.
Ancak bu açıklamalarının deneyimli emniyetçiye faturası ağır oldu.
Görevden alınan ve hakkında dava açılan Hanefi Avcı, kısa bir süre
de cezaevinde yattı. İKİ 3 KASIM DÖNÜM NOKTASI OLDU 3 Kasım
1996’daki trafik kazasıyla hayatı değişen Hanefi Avcı, Türkiye
tarihinde önemli kilometre taşlarından olan 3 Kasım 2002
seçimlerinde cezaevindeydi. Ancak AKP’nin tek başına iktidara
geldiği 3 Kasım seçimleri Avcı için de bir başka dönüm noktası
oldu. Yargılandığı davalardan beraat eden Avcı’ya iade-i itibarda
bulunuldu. Avcı yeni dönemde oldukça kritik bir göreve Emniyet
Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Dairesi Başkanlığı’na
getirilmişti. Sessiz sedasız çalışmalarını sürdüren Avcı’nın
organize ettiği operasyonlar art arda ülke gündemine bomba gibi
düştü. Uzanlar’a yönelik operasyonlarda Hanefi Avcı’nın imzası
vardı. Alaattin Çakıcı’nın Avusturya’da yakalanmasının perde
arkasında da, onun adı vardı. Hatırlanacağı gibi bu operasyonda
Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, MİT görevlisi Kaşif Kozinoğlu,
Beşiktaş menajeri Sinan Engin gibi kamuoyunca yakından bilinen
isimlerin de Çakıcı’yla ilişkili olduğu iddia edilmişti. Aynı
günlerde Sedat Peker dosyası yeniden açıldı ve Peker ile birçok
adamı tutuklandı. Avcı ayrıca aralarında kamu görevlilerinin de
bulunduğu birçok kişiyi yargı önüne taşıyacak enerji yolsuzluğu,
akaryakıt kaçakçılığı, Kent Bank gibi operasyonlara da imza attı.
Ancak enerji operasyonu Avcı’nın Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık
ve Organize Suçlar Dairesi Başkanlığı görevinin sonu oldu. Birçok
bürokrat ve işadamının gözaltına alınmasına bazılarının da
tutuklanmasına neden olan operasyon sonunda Avcı bu görevinden
alındı. 'Gizli Göz' operasyonu Kapıkule Gümrüğü'nde, soba içine
yerleştirilen kameralarla yapılan kayıtlar sonucu başlatıldı.
Üstlendiği her görevde gündemi belirleyen operasyonları yöneten
Avcı, son olarak Emniyet Müdürlüğü’nü yürüttüğü Edirne’de de “Gizli
Göz” operasyonuna imza attı. Şimdilik 44 kişinin tutuklandığı, 27
polisin adliyenin yolunu tuttuğu operasyonun bir ucunun da
Ankara’ya uzanacağı iddia ediliyor.