Kapatma yalnız başına çözüm olmuyor
Abone olÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Soma’daki maden faciasının ardından maden ocaklarının kapatılmasına ilişkin, “Kapatma yalnız ...
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Soma’daki maden
faciasının ardından maden ocaklarının kapatılmasına ilişkin,
“Kapatma yalnız başına çözüm olmuyor. Geneli itibariyle
teknolojinin kullanılması ve bu fiziki koşulların yer altındaki o
galerimizin iyileştirilmesiyle birlikte kapatma durumları tabi ki
netice almamız konusunda olumlu ve yaşanmaması konusunda son derece
önemli” dedi.
Soma Kaymakamlığı önünde oturma eylemi yapan maden işçilerinin
temsilcileri sabah erken saatlerde AK Parti Genel Merkezi’ne geldi.
Maden işçileri burada Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, AK Parti
Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz ve bir grup milletvekiliyle
görüştü. Görüşmelerin ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çelik, gazetecilerin sorularını cevapladı.
Görüşmede tüm havzadaki işçilerin sorularını tekrar dinlediklerini
belirten Çelik, “Alınması gereken geleceğe dönük bazı talepler
vardı. Mevcut durumun ıslahıyla ilgili bazı talepler vardı. Bunları
karşılıklı bir şekilde istişare ettik. Ana sorunlar belirlenmiş
idi. Yaşadıkları sorunlar belirlenmişti. Bütün meseleler ayrıntılı
bir şekilde konuşuldu” diye konuştu.
“MADEN İŞÇİSİ YERİN METRELERCE ALTINDA HEP SÖYLÜYORUZ ALO 170
VAR”
Somut olarak ne istediklerini soran gazeteciye Çelik, “Çalışma
Bakanlığını birebir ilgilendirdiği için bir iş güvenliğinin yanında
tazminat alacağının işçiyi iş yerine bağladığından dolayı konuları
dile getirememe gibi son derece önemli bir başlık. Maden işçisi
yerin metrelerce altında hep söylüyoruz Alo 170 var. Yetkililer
var. Bir telefon kadar yakınsınız diye söylememize rağmen işverenle
özellikle tazminat boyutuyla olan bağlılığından dolayı büyük ölçüde
meselelerini sorunlarını gündeme getirememe gibi tabloyla karşı
karşıya. Onun için sendikalara hep söylemişizdir. Bu meselenin
mutlaka çözülmesi gerekiyor. Tazminatla işverene bağlılığın onu
alamama endişesinin getirdiği tablo bunlardan bir tanesi bunun gibi
birçok konu değerlendirdik” dedi.
“GEREKEN İŞ GÜVENLİĞİ ÖNLEMLERİNİ BİR KEZ DAHA GÖRÜŞME İMKÂNIMIZ
OLDU”
Madenlerin kapatılmasının rafa kalkıp kalmadığıyla ilgili soruya
Bakan Çelik, “İş güvenliği açısından, çalışma koşulları açısından
uygun olmayan yerleri kapatmaktan başka ne yapacaksınız. Hangi
koşullarda kapanacağı çok açık net dün Meclis kürsüsünde de ifade
ettim. 162 kez maden ocaklarını kapatmışız. Toplam zaten kömür
madeni 160. Büyük ölçüde de teftişler içerisinde de kapatılma
gerçekleştirilmiş. Kapatma yalnız başına çözüm olmuyor. Geneli
itibariyle teknolojinin kullanılması ve bu fiziki koşulların yer
altındaki o galerimizin iyileştirilmesiyle birlikte kapatma
durumları tabi ki netice almamız konusunda olumlu ve yaşanmaması
konusunda son derece önemli. Yoksa kuralları, özellikle emniyeti
direkt ilgilendiren hususlarda zaten kapatma konusunda en ufak bir
tereddüt ve endişe göstermedik, göstermiyoruz. Yine kapanacak, yine
kapatılacak ama bizim maden ve madenlerin jeolojik konumu, durumu
ve ona karşı teknolojik almamız gereken önlemler ve ona bağlı
almamız gereken iş güvenliği önlemlerini bir kez daha görüşme
imkânımız oldu” şeklinde konuştu.
“TAŞERONLA İLGİLİ SÖYLÜYORUZ. BU SİSTEM GERÇEKTEN EMEĞİN SÖMÜRÜSÜNE
İYİDEN İYİYE DÖNDÜ”
Taşeron sisteminde yapılacak olan düzenlemeye ilişkin ayrıntıların
sorulması üzerine Çelik, “İşçilerin anlattığı gizli taşeron
meselesi var. Resmiyette görülmeyen bazı uygulamalar var alt
işveren boyutuyla. Taşeronla ilgili söylüyoruz. Bu sistem gerçekten
emeğin sömürüsüne iyiden iyiye döndü. Artık bunu görmemezlikten
gelme gibi bir durum olamaz. Dün yine Bakanlar Kurulu’nda tekrar
gündeme getirildi. Umuyorum çokta geciktirilmeden, çözülmesi artık
gereken, konuşulması değil. Taşeron meselesinin hizmet alımını
ortadan kaldıralım anlamında söylemiyoruz. Hizmet alımı olacak ama
hangi alanlara. Çok tehlikeli iş yerlerinde üretim mi, güvenlik mi
gibi mukayeseyi doğru bulmuyoruz biz. Tabi ki güvenlik olacak.
Bunun başka bir yolu yok. Onun için çalışanlarımızın nerede alt iş
veren boyutunda hizmet sunmaları gerektiği, nerede alt işveren
olmaması gerektiği konusunu mevzuatımızda netleştirme durumundayız.
O noktadayız. Umarım kısa süre içerisinde tartışmadığımız bir konu
olarak geride kalır” diye konuştu.
Madencilikte ne yapmak istediklerini ve nasıl bir hale getirmek
istediklerini soran gazetecilere Bakan Çelik, “Enerji Bakanımızın
üzerinde yaptığı bir çalışma var. Kendileri takdim ederler”
dedi.
Soma’da yaşanan maden faciasıyla ilgili siyasi sorumluluk konusunda
yaşanan tartışmaların sorulması üzerine Çelik, şunları
kaydetti:
“Şuanda madencilerin durumunu konuşuyoruz. Biz bu konularda koltuk
meselesini, kendi geleceği meselesi haline getirmiş insanlar
değiliz ama bir tablonun bütün çıplaklığıyla ortaya konması
gerekiyor. Bugünlerde herkesin iş güvenliği uzmanı, herkesin maden
uzmanı tabii ki saygıdeğer konuşulması gerekiyor ama keşke 365 gün
belli haftalarda hatırlayabilsek de bu konuları konuşabilseydik.
Avazımız çıktığı zaman dünya genelinde kongreler uluslar arası
kongreler yaptığımız zaman bir şeyler yazılsaydı da acaba sürece
katkı koyabilir miydik. Siyasi sorumluluk her an için geçerlidir.
Bizim için onun bize getirdiği bir veya bizim defans olarak
yapacağımız bir şey değil. Neyse gereği yapılır onlar sorun değil
ama önce çözülmesi gereken sorunlar var. Bu acil sorunların
gündemimizden kalkması gerekiyor.”
“HİÇBİR ŞEY GİZLİ KALMIYOR. KİMİN NEREDE KUSURU VARSA, ÇÜNKÜ MEVCUT
YASA SAĞLIKLI BİR ZİNCİR KURDU”
Soma maden ocağına yönelik bir yaptırım, uygulama ve teftişin olup
olmayacağı sorusuna Çelik, şunları söyledi:
“Teftiş edenlerin o raporu verenler. Şimdi elimizde rapor var. Bu
raporu açıklamayalım mı? Rapor diyor ki Mart ayında denetimler
yapıldı, eksikler giderilmiş. Bu bizim elimizdeki resmi bir kayıt.
Daha önce yapılan teftişler, eksiklikler gündeme çıkarılmış onlar
giderilmiş. Bunlar resmi kayıtlar. Bunları konuşmak yanlış değil,
bunları söylemek yanlış değil ama şimdi iddia edilen ne; acaba
teftiş sağlıklı oldu mu? 700 metre yer altına inildi mi, inilmedi
mi? Farklı farklı görüşler var. O halde bu teftişlerinde teftişiyle
ilgili biz geçen hafta talimatımızı verdik. Bu teftiş raporlarını
düzenleyen müfettişlerle ilgili de şuanda teftiş kurulu başkanlığı
çerçevesinde çalışma sürdürülüyor. Hiçbir şey gizli kalmıyor. Kimin
nerede kusuru varsa, çünkü mevcut yasa sağlıklı bir zincir kurdu.
Bu zincir tepeden tırnağa kadar uzanan güvenlik önlemleri içeren
bir yasa. Burada nerede halka koptuysa onun ortaya çıkması
noktasında biz şuanda çalışmamızı sürdürüyoruz. Nerede bu halka
koptu veya nasıl bir olay meydana geldi ki bu halka bundan haberdar
olmadı. Çünkü orada bir maden mühendisi var maden kanunu gereği. İş
sağlığı güvenliği uzmanları var. Onlar yalnız iş güvenliğini orada
eksiklikleri görme durumundalar. Onları neyi görmediler. Sorumlular
neyi görmedi. İşin sahibi neyi görmemezlikten geldi. Bunların hepsi
şuanda adli idari yargı çerçevesinde bizim müfettişlerimiz de
oradalar. Ortaya çıkacak. Bizde diyeceğiz ki; yanlış şu noktada, şu
kişileri ilgilendiriyor, şuradaki ihmallerdir. Bunlar
söylenecek.”
(İHA)