Kapadokya'ya için de altın arama ruhsatı verildi
Abone olKazdağları'ndan sonra UNESCO dünya mirası listesinde yer alan Kapadokya'ya için de altın arama ruhsatı verildi.
Çanakkale'nin Kazdağları bölgesinden sonra Türkiye’nin en önemli
tarihi ve turistik bölgelerinden Kapadokya altın tehdidiyle karşı
karşıya kaldı. Kanadalı Centerra maden şirketibin 1306 hektarlık
alanda altın aramak için Enerji Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri
Genel Müdürlüğü'nden resmen ruhsat aldı.
UNESCO'nun dünya mirası listesinde
Doğa harikası Kazdağları'ndaki ormanlık alanları yok eden Kanadalı altıncılar şimdi de UNESCO'nun dünya mirası listesinde yer alan ve Türkiye'nin en değerli turizm alanlarından biri olan Kapadokya'ya göz dikti.
Resmen ruhsat aldı
Kanadalı Centerra maden şirketi, Nevşehir'in Avanos ilçesine bağlı Özkonak ve Göynük köylerinde toplam bin 306 hektarı kapsayan devasa alanda altın aramak için Enerji Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nden resmen ruhsat aldı. Yöre halkı altın madeninden, şirketin sondaja başlamasıyla haberdar olabildi. Madenin durdurulması için dava açılırken, on binlerce itiraz dilekçesi toplandı.
Kızılırmak da tehlike altında
Sözcü gazetesinden Erdoğan Süzer'in haberine göre; siyanür endişesi yaşayan halk Cumhurbaşkanlığı'na da şikayet yağdırdı. Ancak Cumhurbaşkanlığı, Kapadokya'nın yanı sıra Kızılırmak suyunu da tehdit eden altın madeninin Kapadokya sınırları içinde yer almadığını belirtti.
Kapadokya bölgesinde huzursuzluğa neden olan altın madeninin ruhsat sahasının Özkonak Beldesi ve Göynük Köyü sınırları içerisinde yer alan biri 900 hektar diğeri 406 hektar olmak üzere toplam bin 306 hektar alanı kapsadığı belirtildi
Tarihi ve kültürel miras Kapadokya alanının hemen sınırında, dünyaca ünlü yeraltı şehrine 400 metre, 4. yüzyıldan kalan Belha Manastırı'na sadece 150 metre mesafede olduğu belirtilen altın arama sahasının aynı zamanda Anadolu'ya ilk gelen 12 Türk beyinin mezarlarının yer aldığı alana da sınır olduğu ifade edildi.
Dünyanın dört bir yanından turist ağırlayan Kapadokya'nın altın madeni ve siyanür riskiyle karşı karşıya bırakılması halinde hem insan sağlığının ciddi tehlikeye gireceği hem de milyonlarca yılda oluşan tarihi turistik bölgenin zarar göreceği belirtildi.