Kanserli hücreye bombardıman
Abone olYıllar süren çalışmalar sonucunda geliştirilen ilaçlar, kanser tedavisinde yeni bir çığır açtı.
Yan etkisi daha az olan 'sitotoksik' ilaçlar, kanserli hücreleri
bulunduğu yere hapsediyor ve hücrelerin dışarıyla iletişimini
kesiyor. Kanser hücresi tarafından yapılan antijene karşı özel
olarak geliştirilmiş 'monoklonal antikor' adlı ilaç hastaya enjekte
ediliyor. Kanser hücresi, iletişim sistemi çökertildiği için
büyüyemiyor ve çoğalamıyor. Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Haluk Onat,
yaptığı açıklamada, kanser tedavisinin günümüzde radyoterapi,
kemoterapi ve cerrahi yöntemler ile gerçekleştirildiğini
hatırlatarak, "Artık, uzun yıllardır süren çalışmalar sonucunda
geliştirilen yeni ilaçlarla, kanser tedavisinde yeni bir dönem
yaşanıyor. Yan etkisi çok ve normal hücrelere zarar veren ilaçların
yerini, sadece kanserli hücreyi yok etmeye yönelik, yan etkisi az
ilaçlar alıyor. Sitotoksik ilaçlar ile kanserli hücreleri
bombardıman ediyoruz. Kanserli hücreleri belirli bir orana kadar
öldürebiliyoruz. Yeni tedaviler sayesinde, kanserli hücreyi
bulunduğu yere hapsediyor ve dışarıyla iletişimini kesiyoruz" dedi.
İlaçla bloke Hücrenin kontrolsüz şekilde büyüyüp çoğalmasını uyaran
maddelerin, ilaçlar yardımıyla bloke edildiğini ifade eden Prof.
Onat, "Bu arada, kanser hücresi tarafından yapılan antijene karşı
geliştirilmiş 'monoklonal antikor' adı verilen ilaç, enjekte
ediliyor. Kanser hücresinin iletişim sistemi çökertildiği için
büyüyemiyor ve çoğalamıyor" diye konuştu. Yeni tip hedefe yönelik
ilaçlarla kanserin gelişimini önlediklerini veya gelişmiş kanseri
yavaşlatıp durdurduklarını kaydeden Prof. Dr. Haluk Onat, "Hastalık
inaktif bir şekilde vücutta kalıyor, vücuda hapsediliyor. Nasıl ki
şeker hastalarına ensülin verip kurtarıyoruz, ömür boyunca ensülin
kullanarak yaşamlarını sürdürüyorlar. İşte kanserli hastalar da bu
yeni ilaçları devamlı kullanarak hayatlarını sürdürme imkanı
bulacak" dedi. Prof. Onat, dünyada yaklaşık 7-8 yıldır kullanılan
bu yeni nesil ilaçlardan bazılarının yurt dışından alınmak
durumunda olduğunu da sözlerine ekledi. Hematoloji Uzmanı Doç. Dr.
Siret Ratip ise, yeni geliştirilen ilaçlar sayesinde hastanın
ömrünün 3-4 yıldan 7 yıla kadar uzadığını savundu. Ancak şu anda
"gen tedavisi" aşamasına gelinmediğini belirten Ratip, yeni
tedavide, normal hücrelere daha az zarar verildiğini bildirdi. Bu
ilaçların, kanserli hücreye odaklı "nokta tedavi" yaptığını ifade
eden Doç. Ratip, "Bu yöntemde, kanserli hücrelerin öldürülmesi
sağlanıyor. Akut miyeloid lösemi hastaların yüzde 30-40'ını bu
yöntemle kurtardık. Akut lenfositik lösemide bu oran yüzde 20
civarında. Bu hastalarda kemik iliği nakli yapılırsa, hayatının
kurtulma oranı yüzde 50'ye kadar yükseliyor" diye konuştu.