Kanserli hastaların ilaç sorunu
Abone olHayati önem taşıyan bazı kanser ilaçlarının ruhsatlı olmasına karşın Türkiye'de bulunmadığı, bunun hastaların tedavi şansının azalmasına, hatta ölümüne yol açıyor.
Hayati önem taşıyan bazı kanser ilaçlarının ruhsatlı olmasına
karşın Türkiye'de bulunmadığı, bunun hastaların tedavi şansının
azalmasına, hatta kaybedilmesine yol açtığı ifade edildi. Tıbbi
Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Fikri İçli, kanser
tedavisinde, daha etkili ve ucuz olanlar yerine yüksek fiyattan
satılan ilaçların kullanılmasının hastalar ve ülke ekonomisi
açısından büyük kayıp olduğunu belirtti. Ankara Üniversitesi Tıp
Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanlığı ve Avrupa Medikal
Onkoloji Derneği Türkiye Temsilciliği görevlerini de yürüten İçli,
AA muhabirine yaptığı açıklamada, kanser araştırmalarının çok
pahalı olması nedeniyle ilaç firmalarının yeni geliştirdikleri
ilaçları yüksek rakamlarla piyasaya sürdüklerini söyledi. Ancak
uzun yıllar önce piyasaya sürülen, yeni çıkan ilaçlardan çok daha
etkili ve ucuz ilaçlar da bulunduğunu kaydeden İçli, ''Söz konusu
ilaçlar 5-10 yıl öncesinde piyasada bulunabiliyordu. Ancak
alternatif, daha yüksek fiyatlı ilaçlar piyasaya çıkınca bunlar
piyasadan kalktı'' diye konuştu. Hayati önem taşıyan bazı kanser
ilaçlarının piyasada bulunamadığını belirten İçli, kemoterapi ile
iyileşme olasılıkları yüksek Hodgkin (hoçkin) hastalarının,
alternatifi olmayan ''vinblastin, dakarbazin, prokarbazin'' etken
maddeli ilaçların ülkede bulunmaması nedeniyle yaşamlarının
tehlikeye girdiğini bildirdi. İçli, ''Ekonomik durumu iyi olan
hastaların bu ilaçları yurtdışından getirterek gecikmeli de olsa
kullanabilmelerine karşın, ekonomik durumu iyi olmayan hastalar
tedavi şansından mahrum kalıyor. Üzücü olan bu ilaçların daha
önceleri ülkemizde ruhsatlı olarak eczanelerde kolaylıkla
bulunmasına karşın artık bulunamıyor olması'' diye konuştu. Söz
konusu ilaçlardan vinblastinin 2, dakarbazinin 1, prokarbazinin ise
10 yıldır piyasada bulunamadığını belirten İçli, ''Bu ilaçların
eşdeğeri yok. Hoçkin hastalığının tedavisi mümkün olduğu halde
ilaçlar bulunamadığı için hastalar ölüme mahkum ediliyor'' dedi.
Beyin tümörlerinin tedavisinde kullanılan ve alternatif olabilecek
yeni ilaçlara göre çok daha ekonomik olan CCNU etken maddeli ilacın
da ülkede bulunmadığını bildiren İçli, bu ilacın komşu ülkelerde
bulunabildiğini söyledi. İçli, ''Yaklaşık 2 yıl önce piyasaya çıkan
ve Türkiye'de bulunulabilen buna eşdeğer ilaç 50 kat daha pahalı''
dedi. Diğer kanser ilaçlarına göre maliyetleri son derece düşük
olan, ilaç firmalarınca karlı bulunmayan bu ilaçların yıllar önce
olduğu Türkiye'de bulunmasının hem hastaların şifa şansını
artıracağını hem de ülke ekonomisine yarar sağlayacağını kaydeden
İçli, şunları söyledi: ''Piyasadakilere oranla hem çok daha ucuz,
hem daha etkili ilaçların bulunmaması, hastalarımız ve Türkiye
ekonomisi açısından büyük bir kayıp. Kanser hastalarının bu
mağduriyetlerinin giderilmesinin ve ülke çıkarlarının korunmasının
Sağlık Bakanlığı'nın öncelikli görevlerinden biri olduğuna inanıyor
ve bu konuda ivedilikle önlem alınmasını bekliyoruz.''
-RUHSATLANDIRMA BİLİMSEL ARAŞTIRMALARIN GERİSİNDE- İçli, kanser
hastalarının ilaçlar konusundaki ruhsatlandırma nedeniyle de
sorunlar yaşadıklarını bildirdi. İlaç ruhsatlandırmalarının bütün
dünyada çok sıkı kurallara bağlı olması nedeniyle, firmaların bir
ilacın kullanım alanıyla ilgili ruhsat aldıktan sonra, aynı ilacın
yeni bir kullanım alanı bulunması halinde bununla ilgili girişimde
bulunmadıklarını anlatan İçli, ''Ruhsatlandırmanın bilimsel
araştırmalardan geride gelmesi nedeniyle hastalarımız tıbbi
gelişmelerden yararlanamıyor'' dedi. Geri ödeme kurumlarının,
ilaçların sadece ruhsatlandırma sırasında belirtilen kullanım
alanlarıyla ilgili tedavilerde kullanılmasına onay verdiğini
belirten İçli, bir ilacın yeni bir kullanım alanının bulunması,
ancak bunun ruhsatta belirtilmemesi halinde geri ödeme kurumlarınca
karşılanmadığını söyledi. İçli ''Örneğin meme kanserinde
trastuzumab etken maddeli ilacın sadece metastatik (tekrarlayan)
meme kanserli hastalar için ruhsatı alınmış. Ancak bu hastalarda
ilaç yaşam süresini 1-2 ay uzatabiliyor. Öte yandan araştırmalar bu
ilacın yeni ameliyat olan hastaların hayatta kalma şansını önemli
ölçüde artırdığını ortaya koymuş. Ancak ilaç bu hastalar için
ruhsatlandırılmadığı için geri ödeme kurumlarınca karşılanmıyor.
Yani ilaç hastaların yaşamını 1-2 ay uzatmakiçinkullanılabilirken,
hayatta kalma şansını artırmak için kullanılamıyor'' diye konuştu.
Hastaların bundan zarar görmemesi için Avrupa ülkeleri ve ABD'de
sosyal güvenlik ve sigorta kurumlarınca, ilaç geri ödemelerinde,
ruhsatta öngörülen kullanım alanı dışında kanser tedavisindeki
gelişmelere parelel olarak, periyodik olarak güncellenen ''ilaç
endikasyon listeleri''nin yayınlandığını belirten İçli, Türkiye'de
de benzer bir sistemin kurulması gerektiğini söyledi. İçli,
''Sosyal güvenlik kurumları, güncellenen ilaç listeleri
uygulamasını getirirse, hastalarımızın gelişmelerden yararlanması
sağlanabilir'' dedi. Aralarında Sağlık Bakanlığı ve sosyal güvenlik
kurumlarının temsilcileri ile akademisyenlerin de bulunduğu
uzmanlardan oluşacak bir kurulun bu listeleri belirleyebileceğini
kaydeden İçli, ''Bu şekilde hem hastaların mağduriyeti
önlenebilecek hem de sosyal güvenlik kurumlarının ilaç geri
ödemelerinin takibi kolaylaşacaktır'' diye konuştu. -GEREKİRSE
BAKANLIK GETİRİR- Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanı
Murat Tuncer, Ulusal Kanser Danışma Kurulu'nun ülkede bulunamayan
kanser ilaçlarıyla ilgili bir rapor hazırladığını belirterek, ''Bu
rapor çerçevesinde bir çözüme gidilecek. Hastalarımız için
gerekirse Sağlık Bakanlığı bu ilaçları getirtecek'' diye
konuştu.