Kanseri yok eden süper formül
Abone olBilim adamları kanserde çok önemli bir tedavi yöntemi geliştirdi. RNA 129 adı verilen mikromolekül kanserli hücreyi 24 saatte yok ediyor.
Danimarkalı bilim adamları kanserle mücadelede önemli
bir tedavi yöntemi geliştirdi. RNA 129 adlı mikromolekülün
şırıngayla kanser hücrelerine aktarılması durumunda bu hücrelerin
24 ila 48 saat içinde yok olduğu tespit edildi
Danimarka’nın ikinci büyük kenti Aarhus’ta bulunan Skejby
Üniversite Hastanesi’nde kanser üzerinde araştırma yapan bilim
adamları, kanser hücrelerini 48 saat içinde yok edecek yeni bir
tedavi yöntemi geliştirdi.
Kopenhag Üniversitesi’nde araştırmacı olarak görev yapan Aslı
Silahtaroğlu adlı Türk kadın profesörle çalışmalar da yapan Skejby
Üniversite Hastanesi proföserlerinden Torben Örntoft, özellikle
uzun yıllardır bilinen mikro moleküller etrafında bulunan bir
mikromolekül tabaka üzerinde araştırma yaptıklarını söyledi.
Örntoft, RNA 129 adlı mikromolekülün şırıngayla kanser
hücrelerine aktarılması durumunda kanserli hücrelerin 24 ila 48
saat içinde yok olduğunu tespit ettiklerini söyledi.
Milliyet'in haberine göre Danimarkalı bilim
adamlarının bu buluşunun özellikle mesane kanseriyle mücadelede
etkili olacağı, ekibin kalın bağırsak kanserinde de aynı buluşu
yaptığı bildirildi.
Japonya’da denenecek
RNA mikromoleküllerin bulunmasıyla müdahale edilecek moleküllerin
belirlendiğine değinen Prof. Örntoft, bundan böyle bilinçli olarak
kanser hücrelerinde yapılmak istenen müdahalede etkili olunacağını
ifade etti.
Prof. Örntoft ayrıca, 10 yıl öncesine kadar söz konusu
mikromoleküllerin kanserdeki öneminin bilinmediğini, şimdi ise
birçok ülkede bilim adamlarının kanser tedavisinde bunun önemini
kavradığını söyledi.
Danimarkalı bilim adamlarının, Amerika ve İngiltere’de yapılan
konferanslarda elde ettikleri bu sonucu ortaya koydukları
bildirildi.
Japonya’da bu konuda önde gelen bir kanser merkeziyle birlikte
pratikte RNA 129 mikromolekülün kanserli hücreleri nasıl yok
edeceği denemesinin yapılacağı kaydedildi.
Danimarkalı bilim adamlarının bu buluşu dün piyasaya çıkan
“Molecular Cancer Research” dergisinin kapağında
yayımlandı.
Programlı hücre ölümü sağlanıyor
Bilim Üniversitesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr.
Gökhan Demir, RNA gen ekspresyonu olarak adlandırılan bu yöntemin
2000 yılında keşfedildiğini ve o günden bugüne pek çok araştırma
başlatıldığını belirterek, şunları söyledi: “Onkoloji alanında
RNA’yı hedefleyen tedavi yaklaşımları konusunda birtakım
laboratuvar yöntemleri, son yıllarda çok araştırılıyor. Hatta bu
konuda 2007’de biri İngiliz, diğeri Amerikalı iki araştırmacı Nobel
ödülü aldı. Normalden fazla ya da az çalışan mikro RNA’lar var.
Bunları kullanarak kanserli hücreyi yok etmek ya da suskun hale
getirmek fikri ortaya çıktı. Bugün RNA molekülleri kullanılarak, ki
mikro RNA’lar deniyor bunlara, kanserli hücrelerin içindeki
birtakım genler kapatılıyor. Yani kanserli hücre ‘apoptosis’
denilen programlı hücre ölümüne sokulabiliyor. Bu RNA bazlı ajanlar
laboratuvar aşamasında çalışılıyor. Pek çok çalışma var ancak henüz
tedavi amaçlı kullanılmaya başlanmadı. Ama çok önemli adımlar
atılıyor. Çok yakın zamanda birtakım genetik tedavilerin onay
alması öngörülüyor.”
Son 3-4 yıldır öldürücü bir cilt kanseri olan “melanom” için
insanlar üzerinde klinik çalışmaların da yapıldığını belirten Prof.
Demir, laboratuvar düzeyinde de meme, akciğer, kolon (kalın
bağırsak) kanserleri konusunda da umut verici çalışmaların
sürdüğünü ekledi.
Daha çok erken
Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Demirkazık ise
çalışmanın Cancer Research dergisinde yayımlanmasının insan
üzerinde değil laboratuvar ortamında çalışıldığı anlamına geldiğini
belirterek, “Bu aşamada umutlanmak için daha çok erken.
Laboratuvar aşamasında çok umut veren çalışmaların çoğu klinik
aşamaya geçildiği zaman başarısız oluyor” dedi.
Bu hafta dünyanın en büyük kanser kongresi olan Amerikan Klinik
Onkoloji Derneği (ASCO) Kongresi’nin yapılacağını hatırlatan Prof.
Dr. Demirkazık, “En önemli bildiriler orada sunulacak. Eğer böyle
bir çalışmayla ilgili sunum yapılırsa haberimiz olur. Oradan çıkan
sonuçlar bizim için önemlidir” diye konuştu.