Kanseri yenerken bitkilerle ölmeyin
Abone olAraştırmalar, bazı bitkilerin ve gıdaların kanser tedavi sürecinde birtakım hastalıklara yol açtığını ortaya çıkardı.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Özdoğan, kanser tedavisinde önerilen
birçok bitkinin faydadan çok zarar getirdiğini söyledi.
Antalya'da düzenlenen 3. Tıbbi Onkoloji Kongresi'nde konuşan
Özdoğan, sıkça kullanılan bazı bitkisel ürünlerin yan etkileri
olduğunu ifade ederek, 'Örneğin çok yaygın kullanılan sarımsak,
kanamaya eğilimi artırıyor, köpek balığı kıkırdağı bulantı ve
kabızlık yapıyor. Herkesin sıkça içtiği yeşil çay ise bulantı,
uykusuzluk, ishal ve bilinç bulanıklığına yol açıyor. Kanser
hastalarının doktorlarına danışmadan hiçbir bitkiyi kullanmamaları
gerekir' dedi. 'Tamamlayıcı tıbbın' bilimsel alanlarda da
destek gördüğünü ancak 'alternatif tıp' ifadesi altında
sunulanların doğru olmadığını vurgulayan Doç. Dr. Özdoğan, 'Tümörü
yok ediyor diye birçok bitki satılıyor. Böyle bir şey mümkün değil.
Biz, sadece yaşam kalitesini artıracak yöntemlere onay
veriyoruz' diye konuştu.
YAŞAMI KISALTIYOR
Mustafa Özdoğan, ABD'de son
yıllarda alternatif tedavi yöntemleri (vitaminler, bitkisel
ürünler) için 40 milyar doları (60 milyar TL) aşan bir para
harcandığını ancak vitaminler başta olmak üzere birçok ürünün yaşam
süresini azalttığı, hatta kansere yol açtığının anlaşıldığını
söyledi. Özellikle bitkilerle ilgili kafa karıştıran birçok
açıklamanın yapıldığını ifade eden Özdoğan, 'Televizyona
çıkan bir kişinin 5-10 çeşit karışımla beyin tümörünü yendiğini
söylemesi sadece umut tacirliğidir' diye konuştu.
Kanserde 'destek' tedavi amaçlı çok sayıda bitkisel ürünle ilgili
klinik çalışmalar yapıldığını da sözlerine ekleyen Özdoğan, 'Örnek
vermek gerekirse tedavi amaçlı kullanılan zencefilin sadece
bulantıyı azaltıcı etkisi var. Bunun dışında bir yararı
bulunmuyor' dedi.
'AKUPUNKTUR' DESTEĞİ
BİLİMİN, kemoterapi ve radyoterapinin yan etkilerini azaltacak
yöntemleri reddetmediğini söyleyen Doç. Dr. Özdoğan, akupunkturun
önemine vurgu yaptı.
Özdoğan, hastaya hangi aşamada ne tür tedaviler tavsiye
ettiklerini şöyle sıraladı:
- Hastalara öncelikle tamamlayıcı tıp tedavisi kullanıp
kullanmadığı sorulmalı.
- Kemoterapiye bağlı erken bulantı ve kusmada, akupunktur
önerilmeli.
- Radyoterapiye bağlı ağız kuruluğunda yine akupunktura
başvurulmalı.
- Onkoloji alanında uygulanan masaj konusunda uzman kişiler
tarafından yapılmalı.
- Kanserli hastalarda sigara içimi önlenmeli, klasik
yöntemlerle bırakılamıyorsa akupunktura yönlendirilmeli.
- Egzersiz mutlaka tavsiye edilmeli.
- Yüksek doz C vitamini ve A vitamininden kaçınılmalı.
YENİ HASTALIKLARA GEBE
ARAŞTIRMALAR, kanser
tedavi sürecinde aşırı olarak kullanılan bazı bitkilerin birtakım
hastalıklara yol açtığını ortaya koydu. İşte bunlardan
birkaçı:
l Kantaron otu: Bulantı, aşırı duyarlılık, alerji.
l Kaya korucu (kava): Cilt ve tırnaklarda renk değişikliği,
karaciğer bozukluğu.
l Koni çiçeği: Aşırı duyarlılık, alerji.
l Saw palmetto: Kabızlık, baş ağrısı, hipertansiyon, bulantı.
l Ginseng: İshal, baş ağrısı, hipentansiyon, uykusuzluk, bulantı,
kanamaya eğilim, hipoglisemi. (Meme kanseri ve endometrium
kanserinde asla kullanılmamalı.)
l Yeşil çay: Bulantı, uykusuzluk, ishal, bilinç bulanıklığı.
l Hydrazine sulfate: Karaciğer, böbrek yetmezliği.
l Köpek balığı kıkırdağı: Hepatit, bulantı, kabızlık.
l Sarımsak: Kanamaya eğilim.
l Ökse otu: Karaciğer hasarı, alerji.
l Antineoplaston: Bilinç bulanıklığı, uyku hali.
l Soya: Tümör artırıyor. (Meme kanseri ve endometrium kanserlerinde
kesinlikle kullanılmamalı.)
Türkan Yılmazer