Kansere karşı 10 uzmandan 10 öneri
Abone olKanser hastalığıyla mücadele eden ve bu korkuyla yaşayan çok sayıda insan var.
Kanser alanındaki çalışmalarıyla isminden söz ettiren Prof. Dr. Mehmet Öz'ün bağırsağında kolon kanseri riski toplumda endişeleri artırdı. Biz de alanında uzman 10 doktora kanserden korunmanın 10 yolunu sorduk...
İşte Zaman Gazetesi'nde yer alan uzmanların önemli tavsiye ve görüşleri...
"Zor bir süreç geçirdim. Ama her tetkikten neşeli çıkmaya çalıştım, moralimi iyi tutmak için uğraştım. Nasılsa olmuş yani, yapacak bir şey yok, atlatmak zorundayım. Ben bu kanseri yeneceğim dedim kendi kendime." diyordu oyuncu Filiz Akın, hastalığa yakalandıktan sonra. Nitekim yendi hastalığını. Ancak hâlâ kanser hastalığıyla mücadele eden ve bu korkuyla yaşayan yüzlerce insan var. Her geçen gün doğal olmayan gıdalara karşı verdiğimiz savaş da bu korkuyu artırıyor. Son olarak kanser alanındaki çalışmalarıyla isminden söz ettiren Prof. Dr. Mehmet Öz'ün bağırsağında 'kolon kanseri riski' ortaya çıkınca toplumda kansere karşı endişeleri biraz daha artırdı. Biz de alanında uzman 10 doktora 'Kanserden korunmanın yolları nelerdir?' sorusunu yönelttik.
Doktor Ender Saraç, korkunun en büyük kanser sebebi olduğuna dikkat çekiyor. Hastanın sürekli ölüm endişesi duymasını da iyileşmesinin önünde en büyük engel olarak görüyor. Prof. Dr. Kamil Yalçın Polat ise sebze ve meyvelerin iyi yıkanması gerektiğini anlatarak, bol bol yeşil sebze tüketilmesini söylüyor. Prof. Dr. Birsel Kavaklı düzenli olarak sağlık taraması yapılması gerektiğini, böylece ileride oluşabilecek hastalıkların önüne geçilebildiğini ve başlangıç aşamasındaki rahatsızlıkların ilerlemesinin engellenebileceğini anlatıyor. f.turan@zaman.com.tr
Ölümden korkmak en büyük kanser sebebi
Dr. Ender Saraç: GDO'lu, hormonlu, fazla miktardatarımilaçlı gıdalardan ve aşırı kimyasal gıdalardan kaçının. İdeal kilonuzun yüzde 10- 15 üzerine çıkmamasına gayret edin. Ölümden korkmayın ve maneviyatınızı yükseltin. Korku en büyük kanser sebebidir. Ölümden sürekli korkarsanız hastalığa yakalanma ihtimalinin önüne geçemezsiniz. Yapılan araştırmalar düzenli ibadet eden kişilerde riskin daha az olduğunu ortaya koyuyor. Yeşil çay, keçi sütü, tane karanfil, zerdeçal, zencefil, yeşillikler, tatlı su yosunları, Omega 3, biberiye, doğal destekli gıdaları hekiminize sorarak kullanın. Tütsülenmiş et, mangal ve kömür dumanında pişmiş yiyecekler, aşırı hayvansal doymuş yağ, koruyucu katkı maddeli ve yıllarca raflarda beklemiş gıdalar, beyaz un ve şekerin fazlasından, gereksiz kimyasal ilaçlardan kaçının. Tek eşli mutluluğu hedefleyin. Sağlıklı, ahlaklı ve düzenli bir cinsel yaşantınız olmalı.
Sebze ve meyveleri iyi yıkayın
Prof. Dr. Kamil Yalçın Polat (Genel Cerrah): Yeşil sebzelerde kansere karşı koruyucu antioksidanlar bol miktarda bulunur. Sağlıklı beslenmenin vazgeçilmez yiyecekleri olan sebze ve meyveler tüketilirken iyi yıkanmadığı takdirde sağlığımıza ciddi zararlar verir. Ayrıca dünyada kanserin artma nedenlerinin başında tarım ilaçlarının bilinçsiz kullanımı geliyor. Bu ilaçlar sebze ve meyveleri yıkamakla da çıkmıyor. Kabuklarını ayıklasanız da yiyeceklerin çekirdeklerine kadar giriyor. Bu da kansere karşı hem kendiniz hem de çocuklarınız için büyük bir tehlike oluşturuyor.
Kadınlar yıllık mamografilerini ihmal etmemeli
Doç. Dr. Ömer Etlik (Radyoloji): Meme kanseri kadınlarda rastlanan kanserler arasında birinci sırada yer alıyor. Bu kadar yaygın görülmesine rağmen son 20 yılda meme kanserine bağlı ölümlerde yaklaşık yüzde 25 azalma görüldü. Bu azalmada rol oynayan en önemli faktörler etkin tarama programları ile erken tanının artması ve tedavi alanındaki gelişmelerdir. Tüm kanserler gibi meme kanseri de erken saptandığında tedavi şansı artar. Meme kanserinde; 40 yaş üstü bayanlar, kız kardeş ya da annesinde meme kanseri bulunanlar, hiç emzirmemiş kadınlar, östrojen içerenilaçkullananlar, ilk doğumunu 18 yaş altı veya 30 yaş üstü yapanlar risk altındadır.
Kızartma, tuz ve fast food'dan uzak durun
Dr. Tülay Türksoy Akvardar (Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji): Kanserden korunmak için dengeli beslenmek çok önemlidir. Bunun için özellikle uzak durmanız gerekenler:
Kızartmalar: Kızartma yağlarını kesinlikle tekrar kullanmayın. Yağlardan aldığınız kalori günlük kalori alımının yüzde 30'unu geçmesin. Sofranızda lifli gıdalara ağırlık verin, rafine gıdalardan olabildiğince kaçının.
Tuz: Tuz kanser yapmasa da mide yüzeyinin yapısını bozarak kanserojen maddelere ortam hazırlar. Tuzun bolca kullanıldığı turşulardaki nitrozamin denilen maddeler kanser oluşumunda etkilidir. Yapılan araştırmalar, dondurarak saklama yönteminin tercih edildiği ülkelerde mide kanseri görülme sıklığının yüzde 64 azaldığını gösteriyor.
Fast food: Aşırı karbonhidratlı ve yüksek ısıda pişirilen bisküviler bile kanser açısından çok tehlikeli. Patates kızartmaları, tuzlu krakerler, katkılı konserveler, yağlı ve pişmiş et içerikli fast food ürünler de tehlike sinyali veren yiyeceklerden.
Düzenli uyuyun ve egzersiz yapın
Prof. Dr. Sedat Kadanalı (Kadın Hastalıkları ve Doğum): Sağlıklı bir vücuda sahip olmak için günde en az 7- 8 saat uyku önerilir. Eğer uyuma zorluğu çekiliyorsa bunun sebebini ortaya çıkarmak gerekir. Stresli ortamlarda bulunmak, kafeinli ürünleri çok tüketmek, hiç egzersiz yapmamak ve geç saatlerde yemek yemek uykuyu olumsuz etkileyen faktörlerdir. Sağlıklı bir vücuda sahip olmak için günde en az 30 dakika yürüyüş, yüzme, merdiven çıkma veya diğer aktiviteleri yapmak gereklidir. Bu aktiviteler kalp ve damar sisteminin iyi ve düzenli çalışmasını temin eder. Ayrıca hareketli bir yaşam geçirmek genç kalmanın yanı sıra obeziteye engel olarak şişmanlıkla ilgili rahim kanseri riskini de azaltır.
Olağan dışı belirtileri dikkate alın
Op. Dr. Alaattin Öztürk (Genel Cerrahi Uzmanı): Daha önce olmayan kitleler, kanama, akıntı, sürekli ağrı, iyileşmeyen yara gibi belirtiler kötü bir hastalığın ilk işaretleri olabilir. Bu belirtileri ihmal etmeden hekime gitmek, bazı hastalıkların erken yakalanmasını sağlayabilir. Unutmamalı kanserde erken teşhis hayat kurtarır.
Sağlık taramalarınızı yaptırın, önleminizi alın
Prof. Dr. Birsel Kavaklı (Dahiliye): Check-up herhangi bir şikâyeti olmayan kişilerde yapılan genel sağlık taramasıdır ve günümüzün en etkili erken teşhis metodudur. Hangi yaşta olursanız olun düzenli aralıklarla check-up yaptırmanız sağlığınız açısından önem taşır. Düzenli check-up yaptırarak ileride oluşabilecek hastalıkların önüne geçilebildiği gibi, başlangıç aşamasındaki rahatsızlıkların da ilerlemesi engellenebilir.
Sigara içmeyin, içilen ortamda bulunmayın
Doç. Dr. Fatma Fidan (Göğüs Hastalıkları): Sigara ve kanser konusundaki en güçlü ilişki akciğer kanseri ile ilgilidir. Akciğer kanseri olgularının yüzde 85- 90 kadarı sigara kullanımı ile ilişkilidir. Ayrıca sigara içinde bulunan katran ve çok sayıda kanserojen maddeler kan dolaşımı ile vücuda yayılır ve çeşitli organlarda kansere yol açar. Sigara kullanımı gırtlak kanseri, ağız boşluğu kanseri, dudak kanseri, yemek borusu kanseri, mide-bağırsak kanseri, pankreas kanseri, meme kanseri, idrar torbası ve böbrek kanseri, kadınlarda rahim ağzı kanseri, lösemi, yumurtalık kanseri gibi pek çok organda kanser gelişimi riskini artırır. Pasif olarak sigara dumanına maruz kalındığında da kanser riski artar.
İdeal kilonuzu koruyun
Hayrettin Mutlu (Beslenme veDiyetUzmanı): Obezite ile kanser arasında doğrusal bir ilişki vardır. Sağlıklı kiloyu korumak kanserden korunmanın en kolay yollarından biridir. Obez bireylerde kanser görülme ve kansere bağlı ölüm riski ideal ağırlıktaki kişilerden 1,5- 5 kat (kanser türüne göre değişir) fazladır.
İdeal kiloya ulaşmanın en kolay yolu ise yavaş yemek yemek, öğünlerimizde sebze yemeği, ara öğünlerimizde meyve yemek, az az ve sık sık besin tüketmek. Kanserden korunmada en önemli besin grubu meyve ve sebzelerdir. İçerdikleri antioksidan vitamin ve mineraller kanser hücrelerinin oluşmasını engeller.
Güneşin zararlı ışınlarından korunun
Dr. Serpil Özyılmaz (Deri ve Zührevi Hastalıklar): Deri kanseri tüm dünyada en sık görülen kanser tipidir. Bir kişinin deri kanserine yakalanma riski o kişinin yaşam boyu maruz kaldığı birikmiş güneş ışığı miktarı ile yakından ilişkilidir. Hepimizde deri kanserleri görülebilir. Ancak bir kişinin ailesinde daha önce deri kanseri tespit edilmişse, açık tenli ve açık renk gözlü ise güneşe çıktığında bronzlaşamadan kızarıyorsa, kişide çok sayıda ben ve çil varsa, deri güneşte su topluyorsa bu kişilerde deri kanseri riski daha yüksektir. Ayrıca deri kanserleri erkeklerde ve yaşlılarda daha fazla görülür.