Kanserde kişiye özel tedavi
Abone olKanser tedavisinin bireyselleştirilmesiyle birlikte, aynı tanıyı almış hastalara ayrı tedavi uygulanabiliyor.
Moleküler biyoloji, genetik ve hücre bilimindeki gelişmeler
sayesinde kanserin nasıl başladığı, geliştiği ve yayıldığı artık
çok daha iyi tespit edilebiliyor. Aynı kanser tipinde dahi
moleküler düzeyde oluşan farklılıklar, hastaların tedavilere
değişik yanıtlar vermesine neden olabiliyor. Bu gelişmeler kanserin
tedavi planlamasının da aynı doğrultuda farklılaşmasını sağlıyor.
Artık tek bir tanı ve buna uygun tedavinin yerini, kanserin
moleküler düzeyde incelenmesi ve sonuçlara uygun tedaviyi esas alan
“bireyselleştirilmiş tedavi” yaklaşımı alıyor.
Moleküler biyolojiden elde ediler verilerin artmasıyla birlikte medikal tedavinin artık daha özel ve “butik” bir hal almaya başlayacağını belirten Anadolu Sağlık Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Haluk Onat, bireyselleştirilmiş kanser tedavi yaklaşımıyla ilgili merak edilenleri anlattı.
Kanser tedavisinin bireyselleştirilmesi ne anlama
geliyor?
Bu kavram, hastada tanı konulan kanserin yapısına göre tedavisinin
planlanması ve uygulanması anlamına gelmektedir. Tedaviye
başlanmadan önce tümörün özellikleri belirlenerek; tümörün seyir
hızı, prognozu yani hastanın bundan sonraki hayatına nasıl etki
edebileceği, uygulanacak tedaviye karşı alınacak yanıtlar önceden
saptanıyor. Elde edilen sonuçlara dayanarak tedavi ve hedefler
belirleniyor. Artık bu yaklaşımla, tüm kanserlerde hastalığa özel
bir tedavi değil, kanserin özelliklerine göre planlama
yapıyoruz.
Bu uygulamanın sağladığı kazanımlar
nelerdir?
Tedavinin bireyselleştirilmesiyle birlikte aynı tanıyı almış tüm
hastalara ayrı tedavi uygulanarak tedavinin etkinliği artırılıyor.
Bugün için tedaviyi bireyselleştirmemizdeki amaçlarımızdan biri de
elimizdeki ilaçları mümkün olduğunca verimli kullanmaktır. Bugün
uyulamalarımızda tedavilerde eskisinden daha iyi sonuçlar
alıyoruz.
Tedavinin bireyselleştirilmesinin basamakları
nelerdir?
Öncelikle tıbbi onkoloji uzmanı, patolojiden ve genetik
laboratuvarından gelen verilerle hastanın tıbbi geçmişiyle ilgili
verileri topluyor. Patolojik sonuçlara göre, önce tanı konuluyor.
Yine kanserin türüne göre moleküler genetik laboratuvarında da
gerekli bilgileri alıyoruz ve tüm bunları değerlendirdikten sonra
ortaya tedavi şeması çıkıyor. İlaç tedavisine başlanmadan önce
tümörün yapısına ve hastaların bazı özelliklerine bakılıyor. Çünkü
aynı özelliklerdeki tümörler olmasına karşın, yarar görecek ve
görmeyecek hasta grupları değişebiliyor. Yapılan araştırmalar
sonucunda var olan hedefe ilaçlar yönlendirilirken, bunlardan ne
kadar yarar görüleceğine kadar birçok bilgi elde ediliyor.
Kişiselleştirilmiş kanser tedavisi daha çok medikal onkolojinin ilgi alanına girmektedir. Ama bir hastadan biyopsi alınırken nelere bakılması gerektiğini cerrahın da bilmesi gerekmektedir. Radyasyon onkolojisi uzmanın da bilgi sahibi olmalı. Patoloji uzmanının da bu konular hakkında bilgi sahibi olması ve buna göre incelemelerinin ve raporlarının tam ve yol gösterici olması gerekir. Ayrıca gereğinde moleküler biyolog ve genetik uzmanı da bu sürece katılmaktadır. Tüm bu sonuçlara göre uygun ilaç tedavisi de tıbbi onkoloji uzmanı tarafından belirleniyor.
Bu ilaçlarla birlikte tedavide ne gibi ilerlemeler
kaydedildi?
Bu tedavi yaklaşımının belirlenip, ilaçların kullanılmasıyla
birlikte kanser hastalarının yaşamı uzadı, bazılarının tedavi
edilebilir hastalık haline geldiği yapılan çalışmalarla da
gösterildi. Örneğin metastatik barsak kanserini 20 yıl önce altı ay
olan ortalama ömür, bugün üç yıla kadar uzatıldı. Bu son derece
büyük ve önemli bir sonuçtur. Bugün birçok kanser türünde tedaviyi
ayrıntılandırarak bireyselleştirecek bilgiye sahibiz. Her geçen gün
de bu bilgilere yeni veriler ekleniyor.
Tedavinin başarılı olması için başka kriterler var
mı?
Tümörün özelliklerinin tam olarak ortaya konması
gerekiyor. Öncelikle ilaç tedavisinden istenilen sonuçları elde
etmek için doğru kişiye ve doğru tümöre uygulanması gerekir. Bunun
yanında uygulanan tedaviler uzun süreli tedaviler olduğu için hasta
uyumu da çok önemli. İlaç kullanılmaya başlanmasıyla birlikte
oluşabilecek yan etkiler de düşünülerek, hastanın farklı bir
hastalığının olup olmadığının mutlaka kontrol edilmesi
gerekiyor.
İlaçların düzenli kullanılması, hekim kontrollerinin düzenli bir
şekilde gerçekleştirilmesi, ilacın yan etkilerini de çok iyi
tanınması gerekiyor.